Haiii ben geldiim!
Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
+++++
Sonunda boşalmaya başladığımda parmaklarımı ıslak bir sesle içimden çıkartıp son damlama dek zemine ve kabinin duvarına sıçratarak boşalırken, "Ahhmm komutan Kim..." diye inledim.
Dudaklarımdan kaçan o kelimelerin zevkin içinde kaybolduğum için doğru düzgün iplemezken, kapım gürültüyle çalmaya başladığında yerimden sıçrarcasına kendime geldim.
Ve sonra da şok olmuş gözlerle kilitli kapıya soluk soluğa bakarken, başımdan aşağıya kaynar sular dökülüyormuş hissiyle sarsılmamı sağlayacak tanıdık derin ses kulaklarımı çınlattı. "Aç kapıyı asker!"
Orgazm olmanın verdiği hisle mayışan gözlerim, Komutan Kim'in sesini duyduğum anda faltaşı gibi irileşmişti. Telaş içerisinde kapıya bakmaya son verip hafifçe kalçama kaydırdığım iç çamaşırımı çekiştirip giydim.
Kapıyı kıracak şekilde gürültüyle çalmaya devam etti. "Kapıyı derhal aç!"
Soluk soluğa dizlerime kadar kayan pantolonumu çekiştirerek giydiğim gibi kilitli kapıyı açmadan önce sifonu çektim.
Kapıyı açtığım anda komutan Kim ile karşı karşıya kalınca seslice yutkundum. "Sen benim adımla mı inledin?!"
"Yok... Yok komutanım ben tuvaletimi-" diye başlamışken işaret parmağıyla yere ve duvara sıçrayan menimin ıslaklığını işaret etti. "Mastürbasyon çekiyordun, iniltilerini ve adımı sayıkladığını duydum!"
Onun arkasındaki Hoseok boğazını keser gibi işaret verirken başımı önüme eğdim. "Derhal ofisime geliyorsun Jeon!" diye kükrediğinde omuzlarım sarsıldı. "Önce pantalonunun fermuarını çek, duvarı ve zemini silip temizle! Oyalanmadan odama!" diye haykırdı ve esip gürlemesinin ardından dışarıya çıktı.
"Sana inanamıyorum Jungkook, hadi çekiyorsun mastürbasyonunu sessiz olsana, adamın adını inlemek nedir ya! Feci patlattın kendini."
"Boku yedim..." diye mırıldanarak ofladım. Sonra da dönüp peçete kopararak duvarı ve zemini silerek temizledim.
"Noldu da tuvalete geldi ki?" diye sordum elimdeki peçeteleri çöpe atarak. "Kantine geldi, çok fazla gürültü var diye şikayetçi olduğu için azarladı bizi her zamanki gibi. Sonra da seni sordu."
"Lanet olsun başka zaman sorsa ne olurdu ki sanki..." dediğimde ofladı. "Koğuşta olduğunu söyleyecekken bana öyle bir bakış attı ki yalan söyleyemedim. Hemen peşinden kantinden çıktım sana haber vermek için, dedim ofisine gider falan ama doğruca tuvalete yöneldi. Ben de haber veremedim haliyle." diyerek duraksadı.
"Bir de tam içeriye girdik o ara deli gibi inleyip adamın adını sayıkladın. Sanki bu anı bekliyormuş gibi, siktir çok kötü oldu cidden." diye eklediğinde ellerimi yıkayarak üstüme kuruladım. Ardından fermuarımı çektim.
"Ağzıma sıçacak. Komutan demesem hoşlandığım biri diye kıvırabilirdim, tek Kim soyadı onda yok sonuçta. Ama ah kahretsin ya!" diye paniklemiş bir şekilde tuvaletin içinde dolaşmaya başlarken saçlarımı çekiştirdim.
"Oyalanma, kaçış yok bununla yüzleşeceksin mecbur. Bekletirsen daha çok öfkelenecek, fırla hadi." dediğinde ona sıkıca sarıldım. "Ölürüm falan vedalaşalım." diye homurdandığımda, "Yok artık daha neler, saçmalama Jungkook."
"Mezarımı hazır et sen yine de." diyerek kollarından sıyrılıp tuvaletten çıktığım gibi koştura koştura ofisinin olduğu bölüme yöneldim.
![](https://img.wattpad.com/cover/356053253-288-k878783.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OBSESSED COMMANDER • TAEKOOK ✓
FanficAskeriyede disiplin takıntısı yüzünden kontrol manyağı olarak tanınan ve korku saçan komutan Kim Taehyung. Ve sürekli hata yaptığı için taktığı, cezalar vererek daha çok çalıştırdığı asker Jeon Jungkook. Yaş farkı! Semetae! Ukekook! Başlangıç tarihi...