Haiii ben geldiiim!
Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
+++++
Taehyung kucağında benimle birlikte oturduğu koltuktan kalkmış ve masasının önüne ilerlemişti. Son bir nefes daha çekerek sonuna kadar içtiği purosunu küllüğüne uzanarak bastırıp söndürdüğü gibi beni kucağında hoplatarak koltuğa geri döndü.
Ve bizi tek bir beden haline getirmiş bir şekilde, kucağından indirmek yerine kucağında benimle birlikte sırtüstü koltuğa uzandı.
Düz bir şekilde koltuğun kolçaklarından dışarıya doğru taşarcasına uzattığı ayaklarını, ayak bilekleri birbirine çarprazlanacak şekilde üst üste attı.
İyice göğsüne yerleşip tek elimle omzundan diğer elimle de başımı yasladığım göğsünün yanından tutunup kokusunu derinlemesine içime çekerken gözlerimi yumdum.
Bacaklarım onun bacaklarının yanından, koltuk ile bacakları arasındaki boşluktaydı. Daha doğrusu tek bacağım o boşlukta, diğer bacağım onun bacaklarının üstüne doğru uzanıyordu.
"Biliyor musun Jeon, seni hep arzuladım ama burasının askeriye olduğu gerçeği sebebiyle sana her yakınlaşmak istediğimde kendimi geri çekmek için çabalarken buldum." Aramızdaki kısa süreli sessizliği bozduğunda, derin sesini işittiğim anda başımı yasladığım konforlu göğsünden ayırıp üstten ona baktım.
"Ta ki, adımla inlediğinde seni yakalayana dek..." diye devam ettiğinde dudaklarım yukarıya doğru kıvrıldı ve utangaç bir şekilde gülümsedim. "Benden hoşlandığına o an emin oldum. Ama yine de burasının askeriye olduğu ve ilişki yaşamamızın doğru olmayacağı gerçeği beni geri tuttu, direndim. Senden hoşlandığım gerçeği yüzünden kendime kızıyordum ve bu yüzden sürekli seni cezalandırıyordum."
"Benimle vakit geçirmek istediğiniz için yapmıyordunuz yani?" diye sorduğumda kısık bir sesle kıkırdadı. "Orası da ayrı tabii. Ah lanet olsun, sana karşı çok direndim ama başarısız oldum."
"Ben de sizden çok korktuğum ve çekindiğim için-" diye başlamışken kaşlarını çattı. "Senden." diye düzelttiğim anda kaşları normal vaziyet aldı. "İşte bu yüzden açılamadım. İlk adımı hep senden bekledim. Üstelik beni tuvalette de yakalamıştın, ceza verince bir de hoşlandığımı öğrenirsen beni mahvedersin diye düşündüm." dediğimde burnumdan öptü.
"İlk adımı attım?" diye soluduğunda kaşlarımı çattım. "Ne zaman?"
"Sana mesaj yazmaya başladım. Normalde telefonları kullanmanız yasak olmasına rağmen, seninle mesajlaştım ve sana bu yüzden ceza vermedim." dediğinde ellerime iyice abanarak göğsündeki bedenimi hafifçe kaldırıp ona üstten bakmaya devam ettim. "Çünkü kim olduğunu asla söylemeden mesaj yazdığın için ceza vermen olmazdı, direkt anlaşılırdı o zaman kimliğin."
"Beni bulmanı bekledim, sonra nöbet tuttuğun gece yanındayken sana mesaj yazdım." dediğinde ofladım. "Ama ben nereden bilebilirdim ki, telefonum koğuştaydı. Hem de asla çaktırmadın ki, ben aksine bir başkasından hatta bir kadından hoşlandığını zannettim. O gece tüm moralim bozuldu..."
"Fark ettim onu en son bana yazdığın mesajdan. Kim olduğumu öğrenmek istemedin bile. Nöbetinin bittiği gece mesajımı görseydin o zaman her şey açığa çıkacaktı."
"Yine de öğrendim. Doktor Yoongi hyungun yanına Hoseok'u almak için gitmesem bunları duyamazdım."
"Hoseok senden birkaç dakika önce çıkmıştı. Her şey o andan sonra çok hızlı gelişti zaten. Eğer ki duymasaydın sana sanırım açılamayacaktım. Pek tabii sen de çekincenden ötürü bana açılamazdın." dedi derin sesi, ağır ağır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OBSESSED COMMANDER • TAEKOOK ✓
FanfictionAskeriyede disiplin takıntısı yüzünden kontrol manyağı olarak tanınan ve korku saçan komutan Kim Taehyung. Ve sürekli hata yaptığı için taktığı, cezalar vererek daha çok çalıştırdığı asker Jeon Jungkook. Yaş farkı! Semetae! Ukekook! Başlangıç tarihi...