KALP SAVAŞI

3. BÖLÜM

Mesai saatim bitmişti ve ben evime doğru ilerliyordum. Bu hayatta yaptığım ve beni rahatlatan en iyi şey yürümekti, bazı insanlar yürümek istemezler üşenirler ama o kadar çok alışmıştım ki artık hayatım'ın bir parçası olmuştu.

Eve vardım babam evdeydi ancak annem hâlâ okulda olmalıydı.

"Kris sen misin?"
"Evet."

Tek konuşmamız buydu. Uzun bir sohbet yoktu bizde hatta sohbet bile yoktu.

Babam yine bir şey diyecek mi diye bakarken o televizyon izlemeye koyulmuştu.
Pek umursamadan yukarı çıkarken babam'ın telefonu çaldı ve ses tonu ciddi çıkmaya başladı.

Konuşmayı dinlemek için merdivende oturdum ve sesi çok net geliyordu.

Sonra babam telefonunu hoparlöre alarak karşıdaki kişiyide duymamı sağlamıştı.

"Ne zaman olucak?"
"21 Kasım 2021."
 
Doğru biz 2021 yılındaydık ve 21 Kasım'a çok askalmıştı.

"Ordudaki askerlerin sıkı çalışması gerekiyor Seth bu görevi sen alıcaksın."
"Tabi efendim."

Seth sanırım orduda bir askerdi.
Babamla annem konuşurken duymuştum bahsedilen bir savaş vardı. Bu savaş çok tehlikeliydi ve çoğu insanın canına kastediliyordu, içinde bende, bizde vardık.

"16 Kasımda oraya gelicem o zamana kadar beni idare et Seth."
"Tamam efendim."

Dedi ve konuşma bitti. Yukarı çıktım üstümü değiştirip ev araştırmaya başladım. Artık zamanı gelmişti. Parayı dert etmiyordum sonuçta annem, babam ve ben iyi para kazanıyorduk.

İstediğim ev çıkmayınca bilgisayarı kapattım ve yatağa sırt üstü uzandım. Gözlerimi kapattım ve düşündüm. Ben orduda hemşirelik yapmak istiyordum ama babam izin vermiyordu.

Yok şöylesin yok başına bir şey gelir. O zaman babam neden hâlâ sapasağlamdı?
Bir de en tehlikede olan oydu.
Ama hissediyordum yakın zamanda istediklerim olucaktı.

Gözlerimi tekrar kaptmamla gözlerim'in önünde bir resim belirdi. Bir erkek resmiydi.

O an anlamıştım rüyada olduğumu. Sahi kimdi bu?

'Merhaba.'
'Merhaba?'
'Ben Mateo sen kimsin?'
'Ben mi? Ben Kris.'
'Tanıştığıma memnun oldum ancak şimdi gitmen lazım, burası tehlikeli olmaya başlıyor çünkü.'
'İyi de neden?'

Gözümün önünde silikleşmeye başladı.

Yavaş yavaş gözümü açtığımda odamın zifiri karanlık olduğunu fark ettim yine çok uyumuştum.

Telefonumu alıp saate baktığımda 22.17 geçiyordu.
Baya uyumuşum.

Sonra aklıma gelmesiyle birlikte komodin çekmecesinden bilgisayarımı çıkardım. Mateo denilen adam kimdi ve neden rüyama girmişti onu araştıracaktım.

'MATEO'

Yazmamla önüme uzunmu uzun bir yazı çıktı.
Yazıda babam'ın ordusunda bir asker olarak çalışıyormuş ama fotoğraf yoktu sanırım yine hayal kurarak uyumuştum. Zihnimden bir adam canlandırıp onunla konuşurdum.

Tabikide saçma sapan evlilik hayalleri kurmuyordum ama böyle birisi karşıma çıksaydı sanırım aşık olurdum.
Çıkmayacağı içinde rahattım. Ah kaç yaşındaydım ve yaptığıma bak ya.

Kendi kendime konuşurken gözüm açık olan biligisayarımda bir yere takılı kaldı.
Bir örgüt liderinden bahsediyordu. Kaçıncı yüzyıldaydık acaba?

Selamm! Yeni bölümle geldim umarım beğenmişsinizdir. Oy vermeyi unutmayın!!