sunghoon ile kapıları pencereleri kilitlemiş gergince koltuğa oturmuştuk "jungkook bu adam kim bizden ne istiyor ya" sunghoon gergince bana bakmış cevap beklemişti
"bilmiyorum bilmiyorum kahretsin ki bilmiyorum" kafamı ellerimin arasından çekmiş hızla ayağa kalkmıştım o lunaparktaki maskeler ile o adamın yüzündeki maske tıpatıp aynıydı
"sunghoon" demiştim olduğum yere çakılırken gözlerim dolmaya başlamıştı duygusal biriydim her şeye ağlayabilirdim
"ne oldu jungkook bir şey söylesene" demişti sunghoon kollarımdan tutup beni sarsarken "a-adamın maskesinin aynısı lunaparkta da vardı" demiştim gözlerimi yerden çekip sunghoon'a bakarken
"orası lunapark kook maskelerin olması normal" demişti tekli koltuğa geri otururken "hayır değil normal değil" demiştim ona yaklaşıp "hani ben fotoğraf paylaşmak için sizden biraz uzaklaşmıştım ya" demiştim derin nefes alırken
"evet uzaklaştın sonra"
"bir tane dükkanın önünde buldum kendimi sunghoon yine paslıydı ama içerden mum ışığı geliyodu bir kaç kez sordum içerde biri var mı diye ses gelmedi bende merak ettim girdim" demiştim saçlarımı geriye doğru atarken
"eee sonra ne oldu" demişti merakla
"içerisi mum ışıklarıyla filan aydınlıktı masaların üstünde kesici delici adını bilmediğim bir süsü alet vardı ama duvarda o maskenin tıpatıp aynıları asılmıştı kendimi tuhaf hissettim izleniyomuş gibi hemen çıktım oradan o mumlar kendi kendine yanamaz sung biri yakmış onları işte hani kimse yaşamazdı orda"
sunghoon dediklerimle hızla ayağa kalkmış "n-nasıl lan ne demek aynı maskeler mumlar noluyo amına koyim" demişti
"bilmiyorum sung ama yemin ederim bir şeye dokunmadım ondan geldi dicem ama dokunmadım tanrı aşkına yemin ederim" demiştim saçlarımı ellerimin arasına alıp sıkarken
"o zaman neden geldi ve nasıl evini buldu jeon evini nasıl buldu" sunghoon sinirle etrafta dönerken bir ses geldi camdan
tık
tık
tık
sunghoon ile hızla birbirimize dönmüş korkarak cama bakmıştık perdeler kapalıydı dışarıyı göremiyorduk hızla mutfağa gitmiş et bıçaklarından bir tanesini almıştım gerçi bu bizi ne kadar korursa
"kook korkuyorum" sunghoon'un gözünden bir damla yaş düşmüştü "p-polisi arıyalım onlar gelir" demiştim elime koltuğun üstündeki telefonu alırken
hızla numarayı girmiş aramıştım
"buyrun seul karakolu"
"evimin önünde maskeli biri var ve camımızı tıklıyor lütfen yardım edin"
"tamam beyefendi sakin olun hemen oraya geliyoruz sakın cama yaklaşmayın kendinizi koruyabileceğiniz bir yere gidin ekip oraya geliyor"
"tamam lütfen hızlı olun"
"tamam beyefendi bu adam nasıldı üstünde ne vardı"
"beyaz bir çığlık maskesi takıyordu siyah pantolon siyah gömlek giymişti sağ kolunu arkasında sakladığı için göremedim"
"anladım kendinizi korumak için evdeki eşyaları kullanın ekibimiz oraya yaklaştı"
"t-tamam"
hat kesilmiş konuşmayı sonlandırmıştım
"n-ne oldu ne diyor" sunghoon korku dolu bakışlarıyla yüzüme bakıyor benden cevap bekliyordu "geliyolar bir şey al eline üst kata çıkmamız lazım" demiştim sunghoon hızla mutfağa gitmiş bıçak alıp gelmişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEATH OR LOVE
Akčníjay alt tarafı bir lunaparka gidip fotoğraf çekilicez jungkook abartma jungkook ah tamam geliyorum ama içkiler senden Semetae Ukekook