0.6

1K 51 4
                                    

Güney uyarılmasıyla sustu. Telefonumun çalmasıyla hepsi bana baktı. Telefonu arka cebimden çıkarıp kim olduğuna baktım. 'Canavar' diye kaydettiğim üvey baba demeye yüzbin şahit isteyen adam arıyordu. Biraz uzaklaşarak telefonu açtım.

(C adamın M melis'in konuşmasıdır)

M- ne istiyorsun.

C- Aa canım kızım neden öyle diyorsun? Bak üzüyorsun babacığını.

M- neden aradın? sen bi onu söyle.

C-Sana köpeklerinin artık bizde olmadığını söylemek için aradım.

M- Nasıl yani?

C- Diyorum ki köpeklerin kaçtı. Sokaktalar tabi belediye başıboş köpekleri barınağa götürür ve orada yani sahipler bulunur falan.

M- 1.Onlara köpek diyemezsin, haddine değil. 2. Onlar senden daha iyi insan olurlar bee.

Dedikten sonra telefonu üzerine kapattım. Diğerlerinin yanına gittiğimde güney " Sevgilimle mi konuştun veya altına girdiğin erkeklerden biriyle mi konuşuyordun.

Sakinim, sakinim. Derin nefes al ve ver hemen sinirlenme.
Onu bunu boşver de benim yavrularım şimdi sokakta ne yapıyorlardır.

Güney sırıtarak" ne o terslemedin doğru Çünkü değil mi? He söylesene hadi söyle. " diyerek üzerime doğru gelmeye başladı. Onu ittirerek " senli uğraşamam dedim . Diğerlerine hitaben "lavaboya gidiyorum " dedim. Lavaboya girip telefonu cebimden çıkardım ve "adalet yargıcım" diye kayıtlı numarayı aradım.

(A  - konuşulan kişi M- melisimiz)

2. Çalışta açtı.

A-alo güzelim. Birşey  mi oldu?

M- premsim neredesin?

A- Eve gidiyorum canım bir şey mi oldu?

M- şimdi şöyle ki ben ben değilmişim 17 yılım yalanmış.

A- O nasıl oluyormuş güzelim?

M- Şimdi şöyleymiş o aile benim öz ailem değilmiş ben hastanede karışmışım. Ve şuanda gerçek ailemin yanındayım.

A- si-severim böyle işi ya. Peki nasıllar sana karşı? İyi değilseler 18 olmana ne kaldı ki seni yanıma alırım.

M- abi iyi insanlar da güney berk diye iki kişi çok ergenler ya ve melih diye çoook çocukça davranıyorlar be yakuşuklum.

Dememle güldü.

A-bir şey olursa söyle olurmu canım. Şimdi araba sürüyorum eve gidince tekrar ararım seni tamam mı güzelim?

M-tamam yakışıklım görüşürüz.

Dedikten sonra kapattım ve kapatmamla salonda çığlık sesi gelmişti. Hemen salona doğru gittim. Kapı kapalıydı ama sesler geliyordu. Güney'in ve melih'in bağırmaları, kadınların ve çocukların çığlıkları , havlamalar ve hırlama sesleri geliyordu.

İçeriye girdiğimde gördüğüm manzaraya inanamadım. Benim canlarım burada ve güney'le melih'i kovalıyorlardı. Sonra dışarıdan başka iki köpek sesi geldi. Ve içeri girdiler. İnanamıyorum bunlar onlar. Onlara verdiğim diğer iki yavrum. Nasılya aynı aileyemi vermişler onlar daha birbirlerini tanımıyorlarki. Bunlar birbirine havlayınca güney'le Melih sırıtıyorlardı. Siz şimdi görürsünüz. Bu sefer 8'i birden kovalamaya başladı. Ne kadar dur deselerde durmadıkar hepsi bana çok bağlıydı. Tabi sahiplerine de bağlıdırlar ama bana daha çok bağlılar. Kapıyı kapattım ve rahat bir koltuğa geçtim. Baya sinirlenmişlerdi. Ben yavrularımı böyle görmek istemiyorum. Yere oturdum. Bazıları bana dehşetle bakıyordu. Baksınlardı çokta fifi. Yere oturduktan d
Sonra ıslık çaldım yavrularımın hepsi anında durdu ortalık sessizleşmişti. Ve hepsi yavaşça kafasını bana çevirdi ve anında bana doğru koşmaya başladı. Kadınlarla çocuklar daha çok bağırmaya başladılar.
endişelenmişlerdi, benim için 17 yıl bana bakan aileyi bile bu kadar endişelenmiyorlardı benim için. Neysem bana yaklaştıklarında yavrularım yavaşlamıştılardı. Ve yanıma vardıklarında etrafımda oturdular.

Çok özlemişim lan ben yavrularımı. Hepsi bana şaşkınlıkla bakıyordu. Aman buşvir onları. Yavrularımla biraz ilgilendikten sonra hepsini bahçeye çıkardım. 2 klübe yerine kocaman bir tane klübe yaptırmışlar. Yani  8'ide sığacak bir boyutta bir klübe. Neysem onlar bahçede oynuyorlardı.

Biraz izledikten sonra içeri girdim. Ve Meriç'in ve Demir'in arasına oturdum. Boş yer vardı var olmasına da ben üşengeçliğimden dolayı oraya gitmedim. Burada oturmaktan rahatsız oldum ya şimdi başka bir yere de otursam Meriç ondan rahatsız olduğumu anlayabilirdi. Tam o sırada imdadıma kapı çaldı. Hemen ayağa kalkıp" ben bakarım" dedim. Kapı zaten salondan görünüyordu. Çağrı "abilerimiz  geldi"diyerek bana baktı.

2 önyargı makinesi daha galiba. Derin nefes alarak kapıyı açtım. Karşımda onları görmeyi beklemiyordum. Adalet yargıcım ve silahlı prensim yan yana. Diğerleride salondan buraya geldiler. İkisi daha kapıya bakmamışlardı.

Kapıya bakıp beni gördüklerinde ikisinin ağzından farklı kelimeler çıktılar.

" Güzelim. "

"Savaşçı prensesim. "

İkiside birbirine baktılar ve bana bakıp tekrar aynı anda konuştular.

"Bana bahsettiğin herif bu mu? "

"Bana bahsettiğin herif bu mu? "

Ben onların bu haline kıkırdadım.
Hazar aşıkısıma bakıp "Adalet yargıcım " ssonta Polat premsime bakıp "silahı prensim" dedim. Kollarımı açıp bekledim. İkiside gelip bana sarıldı. Ama Hazar abi büyü KK olduğunu ileri sürerek Polat abiyi ittirdi. Ve beni kucağına aldı. Bende kollarımı boynuna, bacaklarımı beline doladım ve başımı herzamanki   gibi boynuna gömdüm. Erkeksi bir şekilde kıkırdadı.

" kokuna ba-yıl-ı-yor-um ." dedim.

Polat abi, meriç ve miraç "peki benim kokumu sevmiyor musun? " dediler.

"Sizin kokularınız da çook güzel. " dedim.

Abimin kokusunu çok özlemişim. Be
Kafamı hiç boynundan ayırmadan daha rahat bir pozisyon aldım ve abimin kokusuyla kendimi uykunun kollarına bıraktım...

__________________

Naber canlar sizce devamı nasıl olmalı?
Neler olacak?
Nabıyonuz ?

Gerçek Ailem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin