1.4

577 30 2
                                    

Demir bana bakıp uyandığımı gördü ama bırakmadı ve bana küçük bir gülümseme yolladı. Yanlış anlamadım dimi?

Demir!

Bana!

Gülümsedi!

Neysem.

Onu bunu boş verin de gamzesi var bunun. Onu da boş verin benim gözlerim niye ağrıyor.

Bugün yaşadıklarım aklıma geldi. Çok kötü bir gündü. Bugün dışarıya çıkmamalıydım işte. Niye çıktım ki?

Demir beni tam odama götürüyordu ki Hazar abim durdurdu . Biliyordu çünkü o odada tek sen neler yapacağımı. O beni en iyi tanıyan abim. Polat abide tanıyor ama Hazar abi kadar değil.

Hazar abi " Demir odasına değil ortak odaya götür ve başında dur. " dedi sert sesiyle.

Demir ise " niye abi ? Hem niye başında durayım? " alaycıl bir ses tonuyla değilde meraklı bir ses tonuyla sormuştu. Demir aslında iyi bir insan ailesi dışındakilere sert davranıyor. Çünkü ailesine zarar vermesinden korkuyor.

Annemle babam uyumuşlardı. Hazar abi demir'e cevap vermeden bir zemin kata gitti yanında Ural abiyi de götürmüştü. Diğerleri ise odalara, mutfağa bir şeyler isteyip, almaları için göndermişti.

Demirde beni 'ortak odaya ' götürüyordu. Ne bu ortak oda? Ve neden oraya gidiyoruz? Orada napıcam? Oradamı uyucaz? Orada uyuyacaksak ben nasıl kıyafat değiştiricem?

Bazı yaralarım hala vardı sonuçta. Havada çok sıcak uzun giymek istemiyorum. Offff ne yapıcaz merak ettim.

Bazen kendi ruh halimi anlamıyorum. Çok çabuk tepki değişimleri yaşıyorum. Psikolojik olarak çökmüş olabilirim. Buna rağmen çoğu zaman gülüyorum çünkü insanlar sizi güçsüz görürse ezmeye çalışır ve ellerinden geleni ardlarına koymazlar. Bunları hayat bana öğretti.

Odada otururken kapı açıldı. Hepsi teker teker odaya girdi. En son Hazar abi girdi ve kapıyı kilitledi. Kimsenin gelmesini istemiyordu. Melih ve Güney yoktu. İyi ki de yoktu. Onlar o mekana gitmeyi istemeselerdi böyle olmazdı. Ayreten beni insanların fiziksel hastalıklarıyla dalga geçtiğimi, iğrendiğimi söylemişlerdi dimi? Beni tanımadıkları o kadar belli ki. Hazar abi beni en iyi tanıyandı ve böyle bir şey yapmıyacağımı biliyordu. Ki Polat abi, Ural abi ve diğerleride buna inanmamıştı.

Sahi onlar bana sürekli önyargı ile yaklaşıp ve soğuk davranan değiller mi? Birlikte büyüdükleri kardeşlerini bugün benim yüzümden azarlamadılar mı? Neden yapıyorlar ki bunları? Beni bu evde istemezlerken -bazıları- ben  ağlarken neden yanımda durmuşlardı?

Demir abi abi dicem çünkü benim yüzümden üstü ıslaktı. Gözyaşlarım sağ olsun. Yanımdan bir dakika bile ayrılmadı.
Hazar abi yanıma geldi " diğer aileden baban olacak herif sana şiddet mi uyguluyordu?"

Bana kal gelmişti. Bunu nerden biliyordu? Ne söylemeliyim? Evet dahaa küçükken bana hem psikolojik hemde fiziksel şiddet uyguluyordu şimdiye kadar mı diycem? Yoksa sinirlenince sebebi kim olursa olsun sinirini benden çıkarıyordu mu demeliyim? Nerden öğrenmişti?

Diğerleride şaşkınlıkla bize bakıyorlardı. Demir hariç. Hiç şaşırmadı demekki oda biliyordu.

Melis uyuduktan sonrası yazarın anlatımıyla (deniz kenarı)

Melis uyuduktan sonra sahile iki araba çağırmıştı Hazar. Arabalardan biri büyük arabalardan diğeri ise normal olanlardandı.

Hazar, demir ve demir'in kucağında uyuyan melis küçük arabaya bindiler. Diğerleride Melis'in yanında olmak istemişti ama hazarın kesin sözüyle diğer arabaya bindiler. Hazar şöför koltuğunda , demir arkadaki koltukta melisin kokusunu içine çekmekle meşgul, melis ise demir'in kucağında uykusuna devam ediyordu.

Gerçek Ailem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin