Sadece küçük bir hata herşeyi mahvedebilirmi?
Bir ailenin temeli; güvenmektir, sevmektir, sevilmektir, saygı duymaktır, şefkattir,
Bunlar neredeyse her evde, her ailede olan duygulardır. Fakat bu duygulardan biri bile benim ailemde yok bir tek ba...
Bu bölümü umosumosumos 'a hitaben yazdım. Öncelikle fikrini belirtmesi çok hoşuma gitti ve bunun için teşekkür ederim 😘💕 Neysem sizi daha fazla bekletmeden bölüme geçelim.
____________________
Hepsi içeriye girmişti. Yemekler yenilmişti. Dedeme bir telefon geldi. Şirketleriyle alakalı ve gitmek zorunda kaldılar.
Halamlara biraz daha oturmuştu. Şuna da değinmeden edemeyeceğim herkes yemeklerini çok beğenmişti. İlk önce tonton teyzemin yaptığını düşünmüşlerdi.
Çağırıp lezzetli olmasıyla ilgili övgüler de bulundular. Ama benim tonton teyzem övgüleri asıl bana yapılası ve yemeklerin hepsini benim yaptığımı söyleyince hepsinin ağzı şaşkınlıktan açılmıştı. Bu sefer bana dönerek övmüştü bir kaç kişi.
Diğerleri ise ön yargılı davranmıştılar ilk bana ve şimdide öyle devam ediyorlar. Neysem.
Halamlarında işi çıkmıştı. Onları kapıya kadar geçirdim ve o an birşey farkettim. Güvenlik artırılmıştı. Halamlar gittikten sonra. Polat abimin yanına gidip sormuştum. "Sadece güvenliğimiz için. " demişti.
Sonra Hazar abime sorduğumda babamın bir ihaleye girmiş ve tehtit edilmiş sadece babam değil babamın ortakları da aynı şekilde.
Şuan ailecek salonda oturmuştuk ve benim canım çok sıkılıyordu. Telefonumu çıkardığımda bir sürü bildirim vardı. İnstegramdan bütün abi tayfası, dördüzlerim, kardeşler ve kuzenler istek atmış.
Hepsini kabul edip gt yaptım.
Canım çikolata istemişti. Mutfaktaki bütün dolaplara baktım ama bir tanecik çikolata bulamadım. Meriç yanıma gelip "ne oldu? Yüzün niye asık? Bir şey mi oldu? Biri bir şey mi dedi? Kim o? " diyerek beni şoka soktu.
"Yok öyle şeyler kafanda kutup durma. Canım çikolata çekti ama burada yok. " dedim dudaklarımı büzdüm.
Benim bu halime güldü. "Beraber markete gidip alalım mı? " dediğinde. Hemen başımı salladım ve yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Aksesuarlar yok ve beğenmediyseniz hayal edebilirsiniz:)) }
Ve yanımda hep taşıdığım kolye çakımı alıp taktım ve mini çakımı alıp cebime attım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İşte şimdi tamamdım. Hemen aşşağı indim. Meriç'te yeni iniyordu. Telefonum ve nakit param da vardı yanımda. Hemen evden çıktık. Korumalarda gelmek istemişti ama meriç benimle tek gitmek istediğinden reddetti. Market fazla uzakta değilmiş iki sokak aşağıdaydı. Yürürken de sohbet ediyorduk. Köşeyi dönünce marketi görmüştük. Markete doğru gitmiştik ki birisi burnuma bir bez tuttu. Karşı koymaya çalıştım ama başaramadım. Gözlerim kapanmadan hemen önce hatırladığım tek şey Meriç'in benim yanıma gelmesiydi ama o da bayılmıştı. Sonrası karanlık...
******** Yazardan
Meriç ve Melis'i bayıltıp arabaya koymuşlardı. Arabada bir tek ikisi yoktu. Selim beyin ortaklarının çocuklarıda vardı arabanın içinde. Aslında her aileden 1 çocuk kaçırmışlardı ama Meriç engel olmaya çalışıcağı için onuda kaçırmışlardı.
Bu sırada selim bey ve ortakları kafayı yemek üzereydiler çocukları ortada yoktu. Kaçıran kişi tüm ailelere haber vermişti ailelerin inanmayacağını bildiği için de fotoğraf da çekip atmıştı. Ailelerin hepsi bir evde toplanmıştı. Kadınladın hepsi ağlamaktaydı. Erkekler hem kadınlarla ilgileniyor hemde adamın çocukları nereye götürdüklerini araştırıyordu.
Bilmedikleri birşey vardı. Oda melis ve ortakların çocuklarından birinin uyanık olduğu...
*********
Melis'ten devam
Gözümü hafif aralayarak etrafa bakındım. Yanımızda adam yoktu önde 3 adam vardı önümüzde ve arkamıda arabalar vardı. Yani bu kadar çocuğu 3 kişiye emanet edecek değiller dimi. Ha bu arada burada başka çocuklar da var.
Şimdi diyeceksiniz nasıl bu kadar sakinsin?
Şöyleki tehtit edilmişlerdi zaten böyle bir şeyin olma olasılığı vardı ve yalnız değilim yanımda meriç var tamam baygın olabilir ama yine bana güven veriyor. Yanımda olması, varlığını bilmem yeterli.
Bu kısa sürede meriç, miraç ve çağrıya bağlanmıştım. Ve onlara zarar gelmesine izin vermem.
Araba bir yerde durunca hemen gözlerimi kapattım. Çok adam geldi ve kapıyı açtılar. Her bir adam bir çocuğu alıyordu. Bizi depo gibi bir yere getirmişlerdi. Hepimizi sandalyeleri bağlayıp gitmişlerdi. Asalaklar telefonlarımızı da almamışlardı. Gözlerimi açıp çocuklara baktım. Onlarda bana çatık kalkarlar bakıyorlardı. Meriç uyandığında ilk birkaç saniye etrafına bakındı sonra olanların farkına bakmış gibi gözlerini bana dikip hasar kontrolü yaptı. "Melis iyisin değil mi? Birşey yapmadılar dimi? " dedi.
"Birşeyim yok. Salaklar telefonunuzu da almadılar. " diyip güldüm. Yedi yaşlarında görünen bir çocuk "telefon olsa neye yarar ellerimiz bağlı"dedi.
" zeki çocuk seni onu bende biliyorum heralde. "Dedim ve cebimdeki çakıyı çıkarmadan önce etrafa bakındım. Görünürde adam yoktu. Hemen çakıyı çıkarıp ellerimi ve ayaklarımı çözdüm. Hepsi bana şaşkınlıkla bakıyordu. Neysem.
Kendimi çözdükten sonra Meriç'i çözdüm. Çakılardan birini ona verdim. Diğerini alıp başka çocuğu çözdükten sonra ona verdim. Kolyemdeki çakıyı çıkarıp diğerlerini çözmeye başladım. Üç kişi olduğumuz için işim hemen bitmişti. Telefonumu çıkarıp "kades " uygulamasını çalıştırdım ayreten silahlı prensine konum attım. Hemen gördü. 5 bilemedim 10 dakikaya burada olurlar. Bende çakılarkımı aldım. Sonuçta benimler niye onlarda kalsın ki dimi :) Neysem.
Bir bel dakika sonra bir adam içeriye girdi. Bizi bu halde görünce şaşırmıştı. "Siz nasıl iplerden kurtuldunuz? " diye bir soru sordu. Çakı olmasaydı bile açardım ki fazla sıkı bağlamamışlardı .
"Kendine daha iyi adamlar tutmalısın. Hem ipleri daha iyi bağlaması için hemde insan bir kaçırdığı kişinin ceplerine bakar dimi alındım güvendim . Kırk yılın başı kaçırılıyorum onu da asalak adamlar ve bir onlar kadar salak olan bir patron tarafından. " dedim. Adımın konuşmasına izin vermeden "bişi sorcam sen ve adamların bu zekayla bu zamana kadar nasıl yaşadınız. ? " diye ilave ettim. Adam morarmıştı. Çocuklarda gülmemek için kendilerini baya bir zorluyorlardı...
____________ Naber canlarım 1 haftadır bölüm gelmiyor kusura bakmayın :)) Ve lütfen fikirlerinizi söyleyin, söylemekten çekinmeyin;)
