(Jeongguk)
Ellerimi boynuma sardığımda, acıyan yerin ateş gibi yanmasıyla ellerimi hızlıca çekmiştim. Kalbim küt küt atıyor, başım lanet olası derecede ağrıyordu. Şaka gibiydi. İnanamıyordum. Ben ruh eşimi bulmuştum.
Alfalar sadece belirli ihtiyaçlarini gidermek için sevgiden bir haber, omegaları kullanıyorlardı. Ve ben böylesine bir toplumda ruh eşimi bulmuştum.
Ruh eşi kelime olarak hayata aynı pencereden bakan, birçok konuda aynı düşünen, aynı şeylere gülüp aynı şeyleri sevenlerdir. Duygusal, zihinsel ve ruhsal açıdan birbirini tamamlayan çiftleri tanımlar. Bu, bir anlamda gerçek aşkın tanımıdır.
Omegaverse evreninde ise; ruh eşleri doğdukları anlardan itibaren ruhlarının birbirlerine bağlanmasına 'ruh eşi' denilmektedir.
Ellerimi çektiğimde boynumun acisi daha da artarken gözlerim istemsiz bir şekilde dolmaya başlamıştı.
Boynumda ki sancı geçmek bilmiyordu. Bana tek kattığı şey acıydı. Ellerim ile boynumu bile tutamıyordum. Çok kötü yanıyordu. Taehyungun da benden farkı yoktu. Sadece benim tepkilerim kadar abartılı bir tepki vermiyordu. Fakat benim canım her geçen saniye yanmaya devam ediyordu. Hayatımda hiç bu kadar acı hissettiğim bir gün olmamıştı.
İnsan canı en fazla 45 del acıya katlanabilir fakat doğum yapan omegalar 57 del kadar acı çeker diye bir söylenti olmasını yalanlıyordum kendim tarafından. Çünkü şuan boynum o kadar yanıyordu ki. Kesip atmak istiyordum. Jin hyung yeni doğum yaptığından bu düşüncemden haberi olmasa iyi olurdu çünkü Namjoon hyungla kaldığı evlerinden gelen doğum sancısı çığlıkları dışarıdan çok net duyulduğunu konuşan dedikoducu omegalar vardı.
Bu katlanilmaz acı tam olarak ne zaman geçecekti?
Ama bir saniye. Ben ruh eşimi bulmuştum. Katlanılmaz acı da ne demekti?Benim ona minnettar olmam gerekirdi, bu yüce tanımı banada yaşattığı için.
Yerde bacaklarımı kendime çekerek kollarımı etrafıma sarmış kıvranıyordum. Canım çok fena yanıyordu. Evet ruh eşini bulduğunda mühür bölgesinin cayır cayır yanacağını biliyordum. Fakat bu biraz fazlaydı sanırım.
Üzerimdeki, Jimin'in partiye gitmek için bana taktığı uzun zincir tenime batmaya başlamıştı ve lanet olası zincir boynuma zıt olarak buz gibi soğuktu.
Bunlar kesinlikle benlik kıyafetler değildi. Her ne kadar son bir haftadır değişen bir tarzım olsada rahat ve konforlu takımlar benim favorimdi.Değişen tarzımda şunun içindi; Jin hyungun artık bir bebeği vardı ve giydiği kıyafetler de bir takım değişiklikler yapmıştı. Jimin'in de hamile olmasıyla beraber, bana boyattığı siyah saçları da birleşince kendimi her ne kadar omega olsamda giydiğim etek ve elbise takımları olgun biri gibi gelmiyorlardı gözlerime. Taehyung kraldı ve halkta ki herkes onu tanıyordu. Ve doğal olarak beni de tanımaya başlamışlardı. Ben zaten güzelliğimle tanınan bir omega olduğum için halk tarafından bilinip kimsenin dilinden düşmesem de bu sefer farklıydı.
Bir ay öncesine gitsek hakkımda hiç kötü konuşulmaz hep güzelliğimle halkta ki çoğu kişinin gözdesindeyken şimdi, Taehyung'un yaptığı halkın karşısında ki konuşmamızda beni tüm Kore tanıyordu. Ve doğal olarak seven ve sevmeyen çok büyük bir kitle vardı. Alfalar ve ne yazık ki omeglarda giydiğim elbiseleri beğenmediği için yaptıkları iğrenç konuşmalar kulağıma gelmişti ve aklıma geldikçe moralim bozuluyordu.
Jimin ve Jin hyungunda kendilerine çeki düzen verip daha olgun davranmaları bu olaylarla birleşince kıyafetlerimde büyük bir değişiklik olmuştu. Ama mutlu sayılırdım bu tarzdada. Sadece lanet olası zincirin üzerimde yaptığı baskı daha yeni ruh eşim ortaya çıktığından dolayı çiçeklerim oluştuğundan onun acısıyla birleşmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mi Qequeño Bebe
FanfictionKokusu ile herkesi kendine hayran bırakan Jeongguk, Kral Kim Taehyung' un huzuruna çıkarılır.