Arcode Friend / Minsung•°

(29:) doğuruyoz amk

8 ay sonra

"Jisugumm! Ben sana odaya karışma ben yaparım demedim mi?!" Diyip sevgilisine seslendi minho.

"Off minho böylede hep oturursam canım sıkılıyor" kallarını birbirine bağlamıştı jisung.
Minho aynanın karşısındaki sevgilisine arkadan beline sarıp jisung'un karnını hafiften okşayıp, boynuna öpücükler kondurdu.

"Biz çok güzel olduk jisung..."

"Biz çok güzel olduk minho..."

Jisung minhonun elinlerinin arasından arkaya dönüp ellerini minhonun boynuna sardı. Dudağına gülümseyip tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu.

"Ay git bana yemek yap be açıktık" diyip karnını ovalayıp dudaklarını hüzücü bir şekilde büzdü jisung.

Minho alışmıştı artık, hamillelikte hormanlarının böyle oluşuna.
Hafiften kıkırdayıp jisungun yanağını öptü minho

"Tamam bebeğim sen  uzan, ben yemeğini istersen buraya getirebilirim."

"Yok ben gelirim aşkısı" minho jisung'un bu haline kıkırdayıp mutfağa doğru ilerledi.

Jisung koltuğa uzanıp telefonuyla ilgilenmeye başlamıştı, aradan bi kaç saat geçince canı sıkıldığı için bı dizi açmaya karar vermişti.

Dizinin tam ortasında sanclanmaya başladı.

"MİNHO! AH MİNHO!" diyip olduğu yerde kıvrandı jisung. Minho koşarak jisung olduğu yere doğru adımladı.

"Jisung! İyi misin bebeğim?" Dedi minho

"MİNHO SUYUM GELDİ!" diyip Minhonun elini sıkıp inlemeye başladı jisung.

"NE?! NE SUYU?!"

"MİNHO! MAL MISIN DOĞRUYORUM AMK!" diyip çığlıklar atmaya başladı jisung.

Minho olayın şokunu atlatıp jisung'u kucağına alıp arabaya doğru bindirdi.
Jisung'u arka koltuğa yatırıp, kendisi sürücü koltuğuna oturup arabayı kullanmaya başladı minho, bir yandanda hyunjini arıyordu

"Hyunjin doğruyoz amk!"

"Ne diyon lan minho?"

"LAN JİSUNG DOĞRUYOR!"

"NE?!"

"Bağırma amına çaktığım, hastanenin konumu atıcam diğerlerine haber ver, hadi bay" diyip hyunjini dinlemeden suratına kapattı minho.

"MİNHO! HIZLI OL AH!" diyip çığlıklar atıyordu jisung, terlemekten üstü bile ıslanmıştı.

"Dayan bebeğim, dayan" diyip jisung'u sakinleştirmeye çalıştı minho. Daha bebeğin doğmasına bir ay vardı ama jisung erken doğum yapmıştı.

...

En sonunda hastanenin kapısının önünde park edip jisung'u kucağına alıp sedyeye yatırdı minho.
Bı kaç hemşire ve doktorlar sedyeyle jisung'u doğumhane'ye alıp gitmişlerdi.

"Minho!" Diyip kapının önünde stresten tırnaklarını kemiren arkadaşına seslendi hyunjin, arkadasındanda felix girmişlerdi hastaneye

Arkalarında diyerleride gelince hepsi beraber oturup jisung'un doğumunu beklediler.

"Abi kesin birşey oldu! Niye bu kadar uzun sürdü?"diyip dolmuş gözlerle arkadaşlarına baktı minho.

Chan minhonun kafasına hafif sert bir şekilde vurup, minhonun ona bakmasını sağladı.

"Korkutma lan bizi, ayrıca sende korkma. Kötü düşünürsen kötü olur minho." Diyip arkadaşının sırtını okşadı chan.

Changbin minho'ya hafifçe gülümseyip ona motivasyon vermişti.

Aradan biraz zaman geçince doğumhaneden bir doktar çıkınca hepsi ayağı kalkıp soru sormaya başladı.

"Doktor bey, durumları nasıl?" Diyip dolu ve kırmızı gözlerle baktı minho.

"Bebeğin durumu gayet iyi endişelenmenmeyin."

(Abi yazmayı unutmuşum amk bebek erkek)

Minho titrek bir ses ile konuşmaya devam etti "p-peki jisung? O iyi mi?"
Doktorun bir anda suratı düşmüştü.

"Durumu henüz kesin değil, erken doğum yaptığı için şuna yoğun bakımda yani uyanmasını beklemekten başka çare yok, tekrardan geçmiş olsun." Diyip gitti doktor.

,minhonun dünyası başına yıkılmıştı...

Felix dayanamayıp hıçkırarak ağlayıp yüzünü hyunjininin boyununa gömüp ağlamaya başlamıştı.

Diğerleri ağlamamak için birbirlerine kızarmış gözlerle bakıyordu.
Minho kendini duvara yaslanıp şiddetli bir şekilde ağlamaya başladı.
Seungmin minhonun yanına doğru eğilip sırtını sıvazladı.

"Y-yapma uyanıcak..."

"Y-ya uyanmazsa beni bırakıp g-giderse?" Diyip daha şiddetli ağlamaya başladı minho.

"Hayır böyle düşünme, jisung'un sana olan aşkını herkes biliyor. O seni bırakmaz minho... İnan bana"

"Ö-öyle mı?" seungmin hafif ve yumuşak bir şekilde gülümsedi.
"Öyle tabiki"

"MİNHO! jisung, jisung iyi mi?!" Diyip neredeyse bütün hastaneyi ayağı kaldırmıştı yeji.

"Senin nerden haberin oldu?" Diyip şaşkın bir şekilde baktı changbin.

"Hyunjin söyledi. KONUMUZ BU DEĞİL JİSUNG İYİ Mİ?!" diyip sonlara doğru yükselen sesiyle hepsi titretmisti.

"B-bilmiyoruz" diyip derin nefesler almaya çalıştı minho.

"N-nasıl yani ne d-demek bilmiyoruz?" Yejinin sesi bir anda kısılmıştı...

....

"Minho! Yeter artık yemek yemen lazım, ayrıca daha fazla ağlama tansiyonun filan yükselicek" diyip arkadaşının ağzına yemek sokmaya çalıştı hyunjin.

"Jisung g-gelmeden yemek yemicem" hıçkırıklarının arasından sadece bu sesler çıkmıstı minhonun.

Birden bir hemşirenin yoğun bakımdan çıkıp doktara seslenmesiyle herkes o tarafa doğru dönmüştü.

"Doktar bey, hastanın dikişleri patlamış kanaması var!" Diyip elindeki tüplerle ilerledi hemşiren

"JİSUNG!" diyip ayağı kalkıp hafiften aralık olan büyük pencereden sevgilisine baktı minho.

"Jisung... Jisungum nolur beni bırakma yapma..."

Hepsi birden ayağı kalkıp minhonun yanına ilerledi, felix'in göz yaşları durmak bilmiyordu.

Hoş, artık diğerleride ağlıyordu.

-------
ಥ⁠╭⁠╮⁠ಥ
Abi ben niye igrenc bir insanim amk

Beni sevmiyonuz dimi ln

(Yazım yanlışları varsa özür dilerim)