3. Bölüm

79 10 1
                                    

Kardeş sıralaması:

Yıldırım 28
Asaf 26
Bartu 24
Barış 22
Duru 21
Narin 17

Narinden...

Yeni girdiğim ortamlarda rahat rahat yemek yiyebilen biri değildim. Özellikle de tüm bakışların bende olduğu ortamlarda hiç yiyemezdim.
Aynı şuan olduğu gibi.

Altı kişilik yemek masasına sırayla dizilmiş yemek yiyorduk. İki başta Gündüz bey ve Meltem hanım vardı.
Gündüz beyin solunda Yıldırım vardı.

En az onunla göz teması kuruyordum. Diğer kardeşler ne kadar onunla alay etsede o sert halinden ödün vermiyordu.

Yıldırımın yanında Asaf onun yanında da Bartu vardı. Asaf büyük bir zarf ile eve geldiğinde sonucu açıp öğrenmişti. Onların çocuklarıydım. Birilerinin kız kardeşiydim birileri abimdi birisi ablamdı. Daraldığımı hissedip suyumdan bir yudum aldım.

Gündüz beyin sağında ise Barış ve Duru yan yanyanalardı. Durunun yanındada ben vardım.

Önümdeki çorbayı bir kez daha karıştırdım. Dedim ya gergin olunca yiyemiyorum diye şuanda bu çorba gitmiyordu.

Ortamda hoş bir sohbet dönüyordu. Gündüz bey çocuklarına günlerinin nasıl geçtiğini sormuştu. Duru hariç hepsi gününü anlatırken Duru sessizce önündeki çorbasını içiyordu.
Canının bir şeye sıkkın olduğu açık bir şekilde belli oluyordu.

"Yemekten sonra yarınki duruşma için ofise gitmem lazım sizin için sorun olur mu?" Diye sordu Bartu. Karşılıklı oturduğumuzdan sık sık göz göze gelmiştik.

"Olmaz yavrum." Dedi Meltem hanım. Oturduğu yerden ayaklanıp boş kaseleri aldığında göz göze geldik.

"İçecek misin canım içemiyorsan zorlama." Toplasan üç kaşık anca aldığım çorbaya bir bakış attım. Çorba sevdiğim pek söylenemezdi.

"Alabilirsiniz." Diye mırıldandım kısık sesle. Başını sallayıp önümden kaseyi aldı. O içeriye boş kaseler ile giderken Barış ayaklandı.

"Tabakları alayım." Herkes önümdeki tabakları ona uzattığında bende onlara ayak uydurdum.

"Yemekde ne var?" Diye sordu Bartu.

"Pilav karnıyarık." Bartunun sorusunu Duru cevapladı. Sonra bir anda bana döndüğünde gözlerimi kırpıştırmakla yetindim.

"Ay sırası değil ama söyliyeyim eğer yiyemediğin veya sevmediğim bir yemek varsa anneme çaktırmadan Bartu abime verebilirsin." Masanın diğer ucunda oturan Gündüz bey ve Yıldırımın boğazını temizlemesi ile sesini alçattı. "Babamla Yıldırım abimide unutmamak gerek." Diye devam ettiğinde gülümsedim.

"Kız senin gamzen var." Dediğinde dudaklarımı ısırdım. "Ay keşke benimde olsaydı."

"Yakında onuda yaptırırsın abiciğim." Diye laf attı Barış. Duru, Barışım omzuna bir tane geçirdi.

"Baba kızına bir şey de bana vuruyo."

"Baba oğluna bir şey de burnumla alay ediyor." Gündüz bey başını iki yana salladı. Elini yüzüne atıp gülümsemesini gizlemeye çalıştı.

"Başlamayın yine." Diye mırıldandı Yıldırım. Kaşlarını çatmış ikiliye dik dil bakıyordu.

Barış ve Duru bir kaç kere birbirlerini itiştirip önlerine döndüler. Barış topladığı kaseleri alıp mutfağa giderken Meltem hanım ellerindeki tabaklar ile geri geldi.

EN BAŞTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin