-9-

122 13 39
                                    

Pazartesi sabahı, tüm gelecek planlarımı üzerine kurduğum arkadaş grubum geri dönülemez şekilde paramparça olmamış gibi, erkenden kalktım. Artık ne kahvaltı için ağzıma iki lokma atmaya halim vardı ne de okul için hazırlanmaya. Tüm haftasonu evin çeşitli yerlerinde Naruto'yu görür gibi olmuştum. Sanki mutfağa girdiğimde Hinata'yı görecekmişim gibi hissediyordum. Şimdi ise onları bir daha asla burda birbirlerine sataşırken, erken kalkıp kahvaltı hazırlarken göremeyecektim. Karamsarlığımla yeterince vakit kaybettiğime karar verip dışarı çıktım.

Okula her zamankinden erken gelmiştim. İnsan ilişkilerimdeki sorunları yarım saatliğine kenara atıp matematik tekrarı yapmaya karar vermiştim. Dersin başlamasına beş dakika kala tuvalete uğrayıp elimi yüzümü yıkamaya karar vermiştim. Hava çok soğuk olsa da biraz daha kendime gelmem gerekiyordu.

Tuvalete geldiğimde gerçekten görmeyi beklemediğim bir şeye şahit oldum. Hinata, Karin ile şakalaşıp kahkahalarla gülüyordu. Yanlarında dikilen kabadayı tipli, konuşmalarından adının Temari olduğunu tahmin ettiğim kız da ara ara onlara katılıyordu. Onları umursamadan çeşmeye yönelmiştim ki korktuğum oldu.

"Vay vay, günaydın yok mu Sakura?"

Karin musluğu açmamı engelleyecek şekilde elini kulba bastırıyordu. Nefes alışlarım hızlanırken çaktırmadan kapıya doğru yönelmeye çalıştım. Tabii bu sefer de Temari tarafından engellendim. Bana acıyarak baktı, hiç bir şey söylemedi.

"Noldu Sakura? Saçı çirkin olanlara selam sabah yok mu?"

"Karin, benimle hesaplaşmak istiyorsan bunu burda yapmayalım."

Küçük bir kahkaha attı.
"Yapacağız. Hinata, makasımı verir misin?"

Hinata suratıma öfkeyle bakarak makası Karin'e verdi. Kurtulmak için son bir hamle yaptım ama Temari kollarımı cidden çok sıkı kavramıştı.

Karin, tepki bile veremediğim bir hızda saçlarımı tuttu ve kesiverdi. Tutamları yere dağılan pembe saçlara bakakaldım. Üstelik zerre insaf göstermemiş, saçımın yarısından fazlasına kıymıştı. Neredeyse belime ulaşacak saçlarımdan geriye omuzlarıma zar zor değen saçlarım kalmıştı. Hafiften gözlerim dolarken Temari kollarımı bıraktı. Neredeyse koşarak tuvaletten çıkarken Karin'in bağırdığını duydum.

"Kimlerle uğraştığının farkına var Sakura!"

Hiç bir şey düşünmeden, kapüşonumla başımı saklayarak okuldan çıktım. Henüz ders başlamadığından başım belaya da girmezdi. Koşarak çocukluğumdan beri en az annem kadar sevdiğim teyzemin yanına gittim. Onun bir güzellik salonu vardı ve saçıma yapılabilecek en düzgün şeyi yapabilirdi. Kapıyı kırarcasına açtım.

"Tsunade! Bana yardım et."

"Tatlım, Sakura! Bu saçlarının hali ne senin?"

Teyzeme olanları uzun uzadıya anlattım. Naruto'nun beni evinden kovuşundan Hinata'nın muazzam(!) saç kesimime yardım edişine kadar her bir detayı konuştuk. O da bir yandan saçlarımı daha düz ve hoş yapmaya çalışıyordu. Yüzünden zorlandığı belliydi. Salya sümük ağlayarak gelmiştim fakat sonradan kısa saç o kadar da kötü gelmemeye başlamıştı. Teyzemin elinin değdiği herkes kesinlikle güzelleşirdi zaten. Teyzem, o akşam onda kalmam konusunda ısrar etti.

"Anlat bakalım Sakura, sevdiğin çocukla aran nasıl  peki?"

"Bu çocuktan hoşlanmak başıma dertten başka bir şey açmadı teyze. Tüm arkadaşlarımı kaybettim, senelerdir özenle baktığım saçlarımı kaybettim, okuldaki huzurumu kaybettim. Bu kızlar peşimi bırakmayacak."

"Merak etme, bu konuyu idareyle konuşup halledebiliriz. Sonuçta disiplin kuralları saçları çirkin olanlara da geçerli. Fakat şeyi anlamadım, sen Sasuke'yi çok severdin. Fikrin mi değişiyor?"

"Hayır teyze tabii ki de değişmiyor. Ben hala Sasuke'yi seviyorum fakat, bu bana zarar vermeye başladı. Onun yüzünden o kıza bulaştım onun yüzünden değer verdiğim her şeyden oldum. Ama onun varlığımdan haberi yok. Bir aralar arkadaş olduk sanmıştım, o da bir iki gün sürdü. Bu çocuğa ben daha nasıl ulaşmaya çalışacağım aklım almıyor."

"Anlıyorum canım, bu işler seni biraz yormuş. Sadece akışına bırak, bir şeyler için çabalama artık. Olacağı varsa olur. Sasuke'yi de gözünde çok büyütme, o olmaz başkası olur sonuçta."

O akşam çok huzurlu uyumuştum. İçimdeki tüm duyguları teyzeme kusmak iyi gelmişti. Kahvaltıdan sonra önce 2 gün rapor aldım. Sonra da evime gidip kendime zaman ayırmak için yola koyuldum. Evime geldiğimde, kapının önünde üstünde tomurcuk bir gül olan kırmızı bir kutu buldum. İyice evirip çevirip herhangi bir not aradım. Aradığım notu bulduğumda merakla okumaya başladım.

"Saçların uzun olsun, kısa olsun veya hiç olmasın. Her halinle çok güzelsin. Umarım bunlar daha iyi hissetmene yardım eder."

İçeri girene kadar sabredemedim ve kutuyu açmaya başladım. İçinde banyo bombası, kokulu mumlar, gül yaprakları ve esanslı yağlar vardı. İçeri girip büyük bir sevinçle küvetimi doldurdum. Kutudan çıkan her şeyi kullandım. Bu kutunun Sasuke'den olduğuna o kadar emindim ki... Beni sınıfa o şekilde saçımı gizleyerek girerken görüp beni dikkatlice incelemişti. Bu kadar duyarlı ve ince düşünceli olması çok tatlı gelmişti. Banyomun tadını çıkardım. Vücudumdaki kir gibi Sasuke hakkındaki negatif düşüncelerim de aktı gitti.

İki günüm evde manga okuyarak, cinayet çözme programları izleyerek ve Instagram hesabımla uğraşarak geçmişti. Yeni Instagram hesabımla demek daha doğru olurdu. Eski hesabım sadece Hinata ve Naruto'ya açıktı. Bu hesabımın daha profesyonel görünmesini planlanmıştım. Yeni saçlarımla bir fotoğraf çekip fotoğrafı profil fotoğrafım olarak ayarladım.

Mükemmel bir fotoğraf sayılmazdı tabii, fakat asıl amacım kestikleri saçımın kendimi saklamama yol açmadığıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mükemmel bir fotoğraf sayılmazdı tabii, fakat asıl amacım kestikleri saçımın kendimi saklamama yol açmadığıydı. Böyle minik davranışlar bile kızlar arasında bir soğuk savaş göstergesi olabiliyordu.

Okuldan bir kaç kişiyle takipleşmiştim. Sasori'yi takip ettikten sonra Sasuke'nin de bana istek attığını gördüm. Hiç bekletmeden kabul etmiştim, çocuk o kadar hediye göndermişti. Bu noktadan sonra da naz yapmak ayıp olurdu. Çok geçmeden telefonuma bir mesaj geldi.

@uchihassasuke
"Saçını kestirmişsin, yakışmış."

"Saçını kestirmişsin" de ne demekti? O gün ben saklanırken fark etmemiş miydi yani? Yeni mi haberi olmuştu? Eğer görmediyse bana hediye gönderen kişi de o olamazdı?

O zaman bana kutuyu gönderen kimdi?

°°°°°°°°°°°
SELLAAAMMM

tahminlerinizi yazin lutfen ne dusunuyorsunuz cok merak ettim hdhchdhchdhfh

VOTE VE YORUMLARI UNUTMAYALİM

kendinize iyi bakın BAYBAYY🐇🐇💞

last christmas without you | | sasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin