•1•

234 16 25
                                    

Matematik hocamın mırıltılı ders anlatışı iyice kafamı dik tutmamı zorlaştırırken çizdiğim tasarıya tekrar baktım. Kırmızı ipliklere baklava dilimi şekli vereceğim yerlerin üzerinden daha koyu bir kırmızı kalemle geçecektim ki sıra arkadaşımın dürtmesiyle çizimimde anlamsız bir karalama oluştu.

"Yine ne oluyor Naruto?"
"Sence ben bir hayvan olsam ne olurdum Sakura?"

Naruto'nun matematikçiden daha çok kafamı açacağını fark edince göz devirip önüme döndüm. Naruto da ciddiye alınmamanın siniriyle arkamızda oturan Sai ile muhabbet kurmaya çalışmıştı fakat Sai, Naruto kadar derse ilgisiz olmadığından muhabbetleri uzun sürmedi ve Naruto tekrar bana döndü.

"Ne çiziyorsun böyle ya? İki derstir bununla uğraştığından beni tersliyorsun." dedi dudağını büzerek.

Kolumla kağıdı kapatarak cevap verdim "Hiç, sıkıntıdan bir şeyler karalamıştım."

Teneffüs zili çaldı ve Naruto bu konuyu daha sonra deşmek üzere kapattı. Ben de Hinata'nın başında dikilip çizimimi gösterdim.

"Ne düşünüyorsun Hina? Beğenir mi ya? Ne belli ki zaten kırmızı sevdiği, bi sorup soruştursaydık keşke."

"Mükemmel görünüyor Sakura saçmalama, beğenmezse sal zaten çocuğu. Verilen emek için bile bir çay içmeli yani senle."

"Doğru diyosun;ee sen ne yapıyorsun Naruto'ya?"

Yüzü kızardı, kaşları çatıldı ve fısıldayarak cevap verdi.
"Kızım kaç kere dedim sana sınıfın ortasında bağırma şöyle diye, 'tilki' diyelim dedik ya hani."

Gülerek onu daha da sinirlendirmemek için ağzımı kapadım.
"Tilki niye? Çok zeki, kurnaz falan olsa tamam diyeceğim de..."

"Bir hayvan olsa kesin tilki olurdu çünkü." diye yersiz bir hevesle cevapladı Hinata. Gülerek omuz silktim ve bahçede biraz dolanmayı ve hava almayı teklif ettim. Bu sefer omuz silkip kıkırdama sırası amacımın hava almanın çok dışında olduğunu bilen Hinata'daydı. Yeni gerçekleşen müzik ödülü törenlerinden ve yeni başladığımız dizilerden kısa bir sohbet ederken bir yandan da çokça merdiveni teker teker indik. Sonunda basketbol sahasının önüne oturduğumuzda bir maroton koşusu birincisi gibi hissediyordum. Nefes nefese oturuyordum ama başarmanın hazzı resmen damağımdaydı, gözlerimin önündeydi daha doğrusu.

"Yedin çocuğu Sakura, bakma şöyle; korkunçlaşıyorsun."

İrkilerek kafamı kaldırıp itiraz ettim, çünkü böyle bir varoluşa daha az vahşi bakılamazdı.

"Gayet de normal izliyorum, daha önce hiç basketbol tutkunu insan görmedin mi Hina'cım? Ben resmen spora aşığım!"

"Götünü kaldırıp markete gitmiyorsun Sakura sen, güldürme beni. En son 'pilatese falan gidelim, böyle olmayacak' dediğimde 'ben zaten sporcuyum' falan diyordun ve-"

"Yalan mı abi, öyleydim."

"Satranç yeterince aktif bir spor değil Sakura."

Ayağıma yuvarlanan topla cevap vermek için açtığım ağzımı kapadım. Bir ayağıma gelen topa, bir gülmemek için zor duran Hinata'ya, bir de kolunu havaya kaldırarak bana bağıran çocuğa baka kaldım.

"Sakura, topu yollayıversene ya!"

Titreyen ellerim yavaşça topa uzanırken tüm beyin hücrelerim şuan Sasuke Uchiha ile iletişim kurduğumun gerçekliğini çözmeye çalışıyordu. Naruto bir yandan saçlarını geriye atması için bir taç takarken bir yandan da büyük ihtimalle kıpkırmızı olmuş yüzüme garip bakışlar atıyordu. Zar zor topu kavrayıp detone olan ve açıkça titreyen sesimle "işte, al!" diyerek Sasuke'ye fırlattım. Başını eğerek ve elini göğsüne götürerek teşekkür edip önüne dönünce Hinata başından beri tuttuğu kahkahayı patlattı.

"Sakura cidden, ya ölecektim ya da sıçacaktım gülmemek için. Resmen mahvoldum.O ses neydi abi."

Eve döndüğümde tasarımımı önüme aldım ve örmeye başladım, her desen ekleme kısmına geldiğimde de parfümümü sıkıyordum, gelecekteki kocamı ben gibi kokmaya alıştırmanın ilk adımı.

--------

önceki hikayeyi bosveririp buna baslamam soku..

neyse voteyi unutmayin, çünkü oncekinden eglenceli bisi olacagina eminim bunun♡

önceki hikayeyi silmekle hızlı bir final bolumu yazmak arasında da cok kararsiz kaldim😭💐

last christmas without you | | sasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin