-12-

107 14 39
                                    

Sakura'nın Ağzından

Ağzımdan belli belirsiz bir "ne" sesi çıkarken şaşkınlıkla Sasuke'nin tebessüm eden suratına bakıyordum. O ise bu şaşırmış halimden keyif almış gibiydi, zevkle anlatmaya başladı.

"Noel günü dolabımı kaplayan kadın parfümünü hissetmiştim zaten. Bir kaç gün sonra da Naruto sinirle evimi basınca seninle ilgili bir şeyler döndüğünü anlamıştım."

Şoktan ellerim titremeye başlamıştı.
"Naruto, evini mi bastı?"

"Evet, benim yüzümden arkadaşlığınızın bozulduğunu falan söyledi. Biraz da sarhoş gibiydi. Dövmeye falan çalıştı beni. Sonrasında evimin önünde sızıverdi. Sabah uyandığında düzgünce konuşabildik. Görünüşe göre Naruto seni baya bir seviyor Sakura."

Bunların hiç biri umrumda değildi, Sasuke'nin ağzından duymayı beklediklerim de bu değildi. Ondan hoşlandığımı anladığı çok açıktı. Fakat hala Naruto'dan bahsediyordu. Bu yaptığının nasıl canımı yaktığını, artık Naruto'yla ilgili bir şey duymak istemediğimi bağıra bağıra anlatmak istiyordum fakat artık sadece ellerim değil tüm vücudum sinir ve üzüntüden titriyordu.

"Neden Naruto'ya bir şans vermiyorsun Sakura? O seni gerçekten mutlu edebilir, benim aksime."

Söylediği şey bardağı taşıran son damla olmuştu. Artık sinirden hüngür hüngür ağlıyordum. Vücudumla beraber titreyen sesimle zar zor cevap verdim.

"Eğer bunu isteseydim, emin ol yapardım. Onun..."

Nefesim kesildi. Bir kaç saniye tekrar nefes alabilmeyi bekledim. Sasuke endişelenmiş gibiydi. Tam ellerini omuzlarıma koyacakken bir adım geri çekildim.

"Onun ismini bile duymak istemiyorum Sasuke. Hele ki senden..."

Daha fazla konuşmaya halim kalmamıştı. Kızlar tuvaletine doğru arkama bakmadan koştum, fakat nedense Sasuke'nin bakışlarını arkamda hissediyordum.

Tuvaletin kapısını sertçe kapadım. Yüzüme buz gibi suyu vurduktan sonra aynaya baktım. Naruto'yu ona karşı duygusuzluğumdan, Hinata'yı da Naruto'nun bana karşı duygularından kaybetmiştim. Sasuke'yi kazanmamıştım bile, Naruto'ya duyduğu arkadaşlık yüzünden de kazanamayacaktım. Bu hikayedeki herkesin bu kadar aptal olması o kadar sinirlerimi bozuyordu ki. İstediğim kişiyle arkadaş olamadım, istediğimi sevemedim, istediğim kişi tarafından da sevilemedim. Kendi yolumu çizmeme engel olanlar yolumu çizmelerine izin verdiklerimdi. Sinirle önce sabunluğa vurdum. Tüm sıvı sabunu savurarak yere düşen plastik parçanın üstüne defalarca basarak un ufak ettim. Bunların hiç biri beni rahatlatmıyordu ve rahatlayamama hissi beni daha da sinirlendiriyordu. İçimdeki karmaşaya hakim olamayarak elimi aynaya geçirdim. Fiziksel acı tüm bu karmaşayı bir an unutturmuştu. Yere dökülen tüm sabunlara kan damlaları karışıyordu. Elimdeki kesiklere bakarken haftalardır çektiğim acılar ve baş ağrıları elimden kızıl kızıl akıyordu. Başımın dönmeye başladığını hissettiğimde içeri giren birinin omuzlarımdan sarsmasıyla kendime geldim.

"Sakura! Noldu burda? Cevap versene."

Gözlerim bulanıklaşmıştı. Bana aynı kişi tarafından sorulan art arda sıralanan soruların ne sahibini çıkarabilmiştim ne de sesinden tanıyabilmiştim.

Revirde uyandığımda başımda kimse yoktu. Doğrulmaya çalışırken kolumdaki acıyla serumu fark ettim. Başım çok ağırlaşmış gibiydi. Göz kapaklarımı da açık tutamıyordum. Tam kendimi geldigim yere ,uykunun kollarına, bırakacakken revirin kapısı ağır ağır açıldı ve yatağımın önündeki hastane perdesi birden çekildi.

"Daha iyi misin Sakura?"

Gördüğüm mükemmel surat güneş ışığının vurmasıyla ışıl ışıl olmuştu. Her zaman "keşke tekrar duysam" diye düşündüğüm sakin tını minik ve içinde bir yataktan başka şey bulunmayan revirde yankılanıyordu. Bu bir rüyaysa kolumu acıtan bu serum ignesiyle sonsuza kadar burada kalabilirdim. Eğer bir rüya değilse tek saniye burada kalmaz nikah dairesine koşardım.

"Sasuke" sesim duyulabilir olsun diye çok çabalamıştım. "burada ne işin var."

"Seni merak ettim. Kiraz çiçeği biraz sinirlenmiş sanırım." dedi yatağımın başına yaslanırken. O kadar heyecanlanmıştım ki kıpkırmızı olduğuma emindim. Sessizce kafamı sallamakla yetindim. Sasuke sargılı elimi iki avucunun arasına aldığında kalbim yerinden çıkacak gibiydi.

"Ben her zaman yanındayım Sakura, unutma olur mu?"

Sasuke, eğilip alnıma bir öpücük kondurdu. Sonrasında arkasında şok içindeki beni bırakarak çıkıp gitti.

Naruto'nun Ağzından

"Sakura! Noldu burda? Cevap versene."
Sakura'nın omuzlarını var gücümle sallıyordum. Gözleri yarı kapalıydı ve tepki yoktu. Olduğu yere, kollarıma yığılıp kaldı. Elinden akan kan okul formam ve krem ceketime bulaşmıştı. Sakura'nın vücudunu iyice kavrayıp onu revire koşar adımlarla taşıdım. Hemşiremiz de çok endişelenmişti.

"Görünüşe göre bayılmasının nedeni aldığı yara veya kanaması değil Naruto. Bir süredir düzenli beslenmiyor olmalı, kan değerlerine bakılması için onu bir hastaneye gitmeye teşvik edeceğim."

Bandajlı elini bırakamıyordum. Yıllarca Sakura'nın her türlü haline şahit olmuştum, fakat bu haline asla dayanamıyordum. 'Eğer beni kabul etseydin sana çok iyi bakardım.' dedim kulağına fısıldayarak. O anda Sakura'ya sahip olmaktan çok onu mutlu görmeyi daha çok önemsedim, en azından o an öyle yapmayı daha doğru buldum. Hızlıca bahçeye çıkıp sağ taraftaki banklara doğru ilerledim. Gaara elindeki basketbol topunu sektirirken Sasuke de donuk suratıyla bir şeyler anlatıyordu.

"Sasuke, konuşmalıyız."

Sasuke hiç bir şey söylemeden peşimden geldi. Ben aşkımdan ve sinirden delirirken bu herifin bu kadar sakin olması bende derisini yüzme isteği uyandırıyordu.

"Sakura revirde Sasuke. Senden uyandığında onun yanına gitmeni istiyorum, anlaşıldı mı?"

"Neden kendin yapmıyorsun Naruto? Aşık değil miydin? Gavat mısın yoksa?"

Son dediği şeyle kendimi tutmayı artık bıraktım, yumruğumu havaya kaldırmışken eliyle bileğimi engelledi.

"Sakura'ya en çok zararı sen verdin Naruto, şimdi de gelip bana onun mutluluğunu önemsediğini anlatmayacaktın herhalde."

Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalışsam da dişlerimin arasından konuşuyordum.
"Bak Sasuke, Sakura'nın yanında olacak birine ihtiyacı var ve nasıl olduysa senin gibi bir piçe deli gibi aşık."

"Biliyorum." dedi sırıtarak. "Ve bu seni dolabımı karıştırıp hediyemi çalacak kadar rahatsız ediyordu değil mi?"

"Gerizekalı kız içerde baygın diyorum, önemsediğin şey bu mu senin?"

"Hayır, sadece yaptığın ezik davranışların senin lehine bir sonuç doğurmadığını hatırlatmak istedim Naruto. Umarım bazı şeyleri uzaktan izlemeye alışırsın." Arkasını dönüp yavaşça elleri ceplerinde yürümeye başladı.
"Beni ararsan, Sakura'nın yanındayım."

Ellerimden kayıp gidiyordu. Onun yanında olamamamı telafi etmek için bu aptalla bile konuşmaya gelmişken o dünden hazırdı. Resmen tekrar bir işe yaramamış, deliler gibi sevdiğim kıza tek faydam dokunmamıştı. Orada öylece yatmasının nedeni de bendim. Yine de bu piçin karşısında bunları kabullenip susamazdım. Çevredeki herkesin duyabileceği şekilde bağırdım.
"Sen sevmekten ne anlarsın ki annesiz pezevenk!"

Sasuke durdu. Çevredekiler fısıldaşmaya şimdiden başlamışlardı. Okulun yakışıklı çocuğunun ailesine ne olmuştu? Sasuke'nin bu sorunun herkesin dilinde olacağını fark ettiğinde sakin kalamayacağına emindim. Bana saldıracağı ana hazırlıklı olmak için sırıtarak doğruldum. Sasuke ise sadece hafifçe başını çevirmekle yetindi.

"Ne anladığımı göstereceğim."

°°°°°°°°°°°
SELLLAAAMMM KEYİFLER NASİ

voteleri ve yorumlari unutmayalim lütfen cok onemli!!🎀

canim cikolata cekti of

last christmas without you | | sasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin