5

304 39 32
                                    

Adımlarım hiç olmadığı kadar sinirliydi. Her şey jeongguk'un konuşmamızın ortasını 'ben evde değilim' diyerek bölmüştü, ve sonradan öğrendimiz şeyse momo'nun doğum gününden önce içmeye gitmeleri ve sabah taehyung'un evinde uyanmasıydı. Resmen arkadaşım gıcık olduğum basketbolcu jisung'un arkadaşı tarafından sikilmişti! Evet jeongguk eve geldiğinde bir şeyi yoktu -götünün ağırması dışında- ama yinede o esmer bozuntusuna çok sinirliydim ve beni kimse tutamazdı, yakınlarım benim hep en zayıf noktam olmuştu ve jeongguk'ta en yakınlarımdandı. Aslında arkadaşımı sikmek için kullanan o orospunun evine füze atacakdım ama beni durdurmuşlardı, yaşadığı için jeongguk'a dua etsin! Bu hafta sonu en zor ve yavaş geçen hafta sonu olmuştu çünkü o esmer suratı dağıtmak istiyordum, ha bide belki güya sinirimi alamamış gibi yapıp jisung'un yüzünede iki yumruk geçirmek gibi bir planımda vardı.

"Ayh ay yavaş yürü kız flas değilim ben"

Söylenen momo'yla göz devirip kapalı salonun kapısını kıracakmış gibi bir hızla açmış ve bakışlarımı etrafta gezdirmiştim. Kapının sertçe duvara çarpığımdan çıkan ses herkesin buraya bakmasını sağlamıştı.

"Töbe kız yavaş ol kapıyı kırıcaksın, bana bak ben tazminat mazminat ödemem ha"

Derin bir nefes alıp bana bakan herkese göz devirmiştim.

"Seninki haşin çıktı"

Sahanın ortasında duran jeongin, jisung'a söylediği şeyle jisung gülmüştü. Niye gülmüştü bana bakarak söylemişti, ay hiç onlarla uğraşamam.

"KİM TAEHYUNG NERDE"

Bir anda bağırmamla üzerimden giden bakışlar tekrar beni bulmuştu. Sonrasında köşede topların orda bana anlamsızca bakan sikik esmeri görmemle üzerine doğru sert adımlarla yürümeye başlamıştım.

"AY TUTUN ŞUNU ADAM ÖLDÜRECEK"

Arkamdan bağıran momo'yu hiç umursamadan sikik esmerin yakalarından tuttuğum gibi duvara çarpmıştım.

"Ne yapıyorsun"

"Geberteceğim seni!"

Burnumdan sert ve hızlı nefesler verirken, tam kafamı sikik suratına geçireceğim sırada belimden tutulup geri çekilmem bunu durdurmuştu. Beni geri çeken kişiye sinirle bakarken jisung'la göz göze gelmiştik.

"Ow sakin ol minik tenisci, sinirin boyunu geçiyor patlayacaksın birazdan"

"BANA BAK OROSPU ÇOCUĞU! BU SİKİK ARKADAŞIN BENİM ARKADAŞIMI SİKTİ VE BEN HİÇ SAKİN DEĞİLİM! EĞER ONA GEÇİRECEĞİM YUMRUĞU SEN YEMEK İSTİYORSAN BENİ ENGELLEMEYE DEVAM ET"

Suratına bağırdığımda yüzünde şaşkınlık ifadesi vardı.

"Arkadaşınımı sikti?"

"EVET"

Bu sefer o sikike döndüğümde o da şaşırmıştı. Ben tekrar üzerine atlıyacağım sırada jisung belimdeki kolunu sıkılaştırmış ve beni engellemişti.

"Herkes dağılsın"

Sikik esmerin etrafımızda toplananlara doğru söylediği şeyle kimse hareket etmemişti.

"HERKES DAĞILSIN DİYORUM ANLAMIYORMUSUNUZ, İŞİNİZE BAKIN"

Bu sefer daha sesli ve sert bir şekilde bağırmasıyla topluluk dağılmaya başlamıştı. Bana baktığında ona saldırmak için tekrar harekete geçtiğimde jisung beni tekrar durdurmuştu. Sikeceğim ama!

"Bak minho, ne düşünüyorsun bilmiyorum ama ben jeomgguk'u kullanacak biri değilim"

"Hadi ya! İçime su serptin şuan saol"

little tennis player  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin