Tutsak edilen bir genç kızın hikayesi.
* * *
Psikopat bir adam.
Sadist, aynı zamanda mazoşişt.
Gece koyusu gözlerini Melanie'ye olan bağlılığı kaplamıştı. Her anını izliyordu. Sonunda kolladığı zaman gelip çatmıstı ve Melanie artık onun tutsa...
Soğuk tüm bedenini ele geçirmişti genç kızın. Gözlerini açmaya korkuyordu ama yavaşca açtı. Yüzünde kuruyan göz yaşlarını elinin tersiyle sildiğinde hissettiği ağrılar yüzünden inledi. Bulunduğu yer karanlık değildi. Kutu kadar, camsız bir odada kirli olduğunu düşündüğü bir battaniyenin üzerinde yatıyordu. Bir klozet ve mini bir mutfak tezgahı vardı. Sırtını yasladığı duvarın tavanla birleşeceği kısında küçük bir havalandırma bulunuyordu. Oradan işik sızmayışı genç kısı korkuttu. Nasıl bir yerdeydi?
Üzerinde gri bir tişort vardı. Bu o adama mı aitti? Gözlerini tiksintiyle üzerinde gezdirdikten sonra yavaşca doğruldu ve buraya nasıl geldigini düşünmeye başladı. Tek hatırladığı Blowa Clupte delirmiş gibi dans ettiğiydi. Başındaki ağrı çatlaklar oluşturacak gibi sızladığında kafasını ellerinin arasına aldı. Bağırmalı mıydı? Yoksa sesini çıkarmadan azrailini mi beklemeliydi, bilmiyordu.
Kapının arkasımdan zinzir sesi yükseldiğinde yutkundu. Deli gibi korkuyordu Melanie. Kapı ardına kadar açıldı ve uzun boylu yüzünde kar maskesine benzer bir maskesi olan adam egilerek kapıdan geçti. Elindeki ahşap tepsiyi minik tezgahın üzerine bıraktıktan sonra kendisine doğru yavaşca gelmeye başladı.
Kalbi o an atmayı bırakmıştı. Kendisine yaklaşan adamdan kaçmak istiyordu. Arkasına bile bakmadan buradan kosarak uzaklaşabilmek için herşeyini verirdi.
"Kalk!"
Genç kız kafasını zorlukla kaldırıp ona baktı. Kömür gibi gözleri onu tutusturmak ister gibi bakıyordu. Ondan korkmamak deli cesareti olurdu. Onu kaçırmıştı belli ki. Korkunç, sapığın tekiydi. Hatta belki de katildi. Onu öldürmekten zevk alacaktı belki, kim bilir.
"Sana kalk dedim!" Yerinden sıçradı genç kız. Adam kollarını tutup onu yukarı çekerek sertce kaldırdıktan sonra kızı ters çevirerek sertce duvara vurdu.
"Bir daha sakın... sözümü ikileteyim deme. " Bunu söylerken genc kızın kalçasına o kadar yakındı ki... Melenie yerin dibine girip kaybolmak istiyordu. Zorlukla konuştu. " Nolur... bana zarar verme."
Eli tisortunden iceri kayıp karnında gezinmeye başladı. "Lütfen..." İcinde sutyeni yoktu. Elinin yukarıya cıkmaması için icinden defalarca yalvardı.Bilmiyordu genç adamın onu daha önce defalarca çıplak gördüğünü.
Kalçasına sıkıca yapışmıştı genç adam. Elleriyle karnındadan tutup genç kızı sertligine bastırdı. Melanie yanındayken hep sertti ve buna artık yalnız katlanmak zorunda değildi. Melanie sebep olduğu şeyi düzeltecekti. Genç kız korkuyla mırıldandı.
"L-lütfen.. yapma... a-anladım."
Melanie sessizce mırıldanırken genç adam onu yavaşça önüne döndürdü. Baştan aşağıya inceledi. Her zaman parlayan saçları şimdi soluk ve kirliydi. Uzun bacaklarının neredeyse tamamı görünüyordu. Melanie kafasını kaldırmadı. Adam şikayetçi değildi, zaten onu görsün istemiyordu henüz. Yüzündeki kar maskesinin nedeni buydu.
"Benden... ne istiyorsun?" dedi Melanie tiz çıkan sesiyle. "Lütfen, bırak gideyim." gözleri dolmuştu ve ağlamamak için direniyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.