ELENA

20. Bölüm: Aynı Acı Farklı Bedenler

Elenadan...

Önümdeki omleti çaktırmadan Yağızın tabağına bıraktım. O çaylarımızı yenilemek ile uğraşırken bu yaptığımı fark etmemişti. Ya da ben öyle sandım.

"O omleti geri yerine koy sarışın."
Gözlerimi pörtletip sırtı bana dönük olan Yağıza döndüm.

"Yuh, arkadada mı gözün var?"
Çaylar ile bana dönüp bıkmışca göz devirdi.

"Hayır sarışın, sandığının aksine fazla ses çıkarıyorsun."

Dediklerini duymazdan gelip omuz silktim. Karşıma oturup çaylardan birini önüme bıraktı.

Çayımdan höpürdetederek yudum aldım. O da tabağındaki omleti alıp tabağıma geri koydu. Tabağı kendimden uzaklaştırıp yemeyeceğimi belli ettim.

"Sarışın." Çayımdan yudum alırken seslenen Yağıza döndüm.

"Ne var."

"Çok kabasın."

"Sende." Dedim. "Hatta saygısız, benim bir ismim var ve sen bana sıfatla sesleniyorsun."

"Kabul et sana sarışın demem hoşuna gidiyor, sarışın."

Sesiz kalıp çayımdan bir yudum aldım. Evet bana sarışın diye seslenmesi hoşuma gidiyordu.

"Benim anlamadığım bir şey var." Dediğinde ağzındaki baklayı çıkarmasını bekledim. "Şimdi sen bunlara baba diyordun?"

Başımı sallayıp onayladım.

"Bu günde isimleri ile sesleniyorsun." Diyip öne eğildi gizli bir şey söyliyeceğini sanıp bende eğildim. "Doğruyu söyle evlatlıktan redmiedildin? 18 olunca cami avlusunamı bırakıcalar."

Gözlerimi pörtletip kafasına bir tane geçirdim. "Salak." Elini kafasına atıp kendini geri çekti.

O pis pis gülerken cinlerim tepeme çıkıyordu. Neyseki onlar ile aramızdaki bağı ciddi bir şekilde sormamıştı.

Sorsa bende ona Pamir ile aralarındaki bağı sorardım.

Çayım bittiğinde doldurması için ona geri uzattım. O ise beni görmezden gelip elindeki telefonu ile ilgilendi.

"Köle çay koy."

Kaşları çatık telefona bakarken beni duymuyor gibiydi.

"Bir saniye sarışın."

Telefondan art arda bir kaç şeye bakarken neye baktığını görmeye çalıştım.

Bir anda ayaklanıp mutfağın çıkışına doğru adımladığında bende ayaklandım.

"Nereye?"

Peşinden ilerlerken bir anda kapısı kapalı salonun önüne geldik. Tıklatma gereğinde bulunmadan kapıyı açtık.

"Siktir."

"Oha."

Salona girmemiz ile Yağız ile birbirimizin yüzünü kapamamız bir oldu. Boy farkından dolayı gözlerini kapayıp kapayamadığım konusunda emin değilim.

İkiliyi yanlış bir zamanda basmıştık.

"Biliyorum yanlış bir zamanda geldik ama görmeniz gereken bir şey var." Dedi Yağız mahçup bir şekilde.