0.15

113 16 6
                                    

*shigaraki'den*

Yani hem intikam için hem dabinin susması için hem de ai için overhaul'u bulmak zorundaydık.

Telefonumun çalması ile masadaki telefonu elime alıp kimin aradığına bakmıştım.

Ua ajan Dr. Yuno-san arıyor...

S"evet, yuno-san. Sizi dinliyorum."

D"Oİ O KİM?!!"

Dabiyi odamdan kovup ua'daki ajanımızı dinlemeye başlamıştım.

Yuno"bir kaç gün önce, Aiko hastanedeyken kahraman kontrolü diyerek serumla bir uyuşturucu verdim ve bir çip yerleştirdim. O yüzden çipten nereye gittiğini görebiliyorum ama suan... Tarif edebileceğim bir yer değil. Etrafında hiç bir şey yok..."

S"konum at."

Yuno"ekran görüntüsü göndereceğim ama burası sırf boşluk. Ev falan yok."

S"ah yapacak bir şey yok değil mi? Sen at biz bulacağız."

Yuno"tamamdır. Okulda dedikodular dönüyor Aiko'nun yerini bulduklarına dair. Önce bulmak için acele edin. Yoksa yardım edemem."

S"anladım. At konumu."

Ua ajan yuno-san

*Konum*

Telefonu kapatmıştık. Konumu herkese ulaştırmış, 15 dakika içinde çıkacağımızı eklenti olarak yazmıştım. 5 dakika sonra herkes kapidaydi. Çıktığımızda portal sayesinde oraya varmamız saniyeler sürmüştü.

Ama bir sorun vardı. Burasi bir tarlaydi ve hiç bir şey yoktu.

Dabi etrafına baktı ve tek bir hareketle tüm tarlayı yaktı.

"Oi! Napiyorsun ulan?!!"

D"altımızdalar. Yok et şurayı."

"Patron be-" dabi sinirle bir bakış atmış ve dibime girmişti. Küfür edip dediğini yaptığımda demir bir şey görmüştüm. Bir kapı.

Dabi düşünmeden hareket ediyordu. Ai'ye karşı duyduğu duygu ne sikim şey ise onu kötü etkiliyordu.

Kapağı açıp içeri daldığında ölmediği için biz de arkasından gitmiştik.

Kocaman bir hol gibi bir yerdi burası. Bir bekleme salonu gibi ve bir sürü kapı vardı. Muhtemelen kapılardan bazıları tuzaktı.

Dabi kapıları teker teker kırmaya başladığında derin bir nefes çekmiştim.

Ne sikim yapiyor bu velet?

Bir tanesinden devam ettiğinde biz de onu takip etmiştik. Kapının sonunda dümdüz uzun bir yol vardı. Dabi hızlandığında biz de hızlanmıştık. O yolu geçip bir yere geldiğimizde super-hero'lar ile karşılaşmıştık.

Dabi ateş saçarak yolunu açtığında aradan çıkıp Aiko'yu aramaya devam etmişti. Hemen arkasından da midoriya gitmişti. Umarım yanık tost olarak bulmayiz midoriya'yi.

Super hero'lar ile savaşmaya başlamıştık.

Dabi'den

Midoriya'yi öldürmeden Aiko'yu bulmaya çalışıyordum çünkü midoriya'yi öldürmek şuan zaman kaybiydi. 5 saniye 5 saniyedir. Öldürmeyeceğim...

M"o benim!" Dönüp bir yumruk geçirdim ve yakasını tuttum.

"Bana bak velet. Biraz daha konuşursan seni doğrarım. Duydun mu?" Midoriya beni ittirdiginde zaten onu bırakmıştım. Tekrar koşmaya başladığımda midoriya gelmesin diye arada bazen de picligine minik ateşler atiyordum.

En son bir kapıyı açtığımızda etraf karanlıktı.

Yukarıdan, ay ışığından gelen bir ışık birinin vücudunu aydınlatıyordu.

Koskocaman, zifiri karanlıkta bir oda ve aiko oradaydı. Her yerine bağlanmış kablolar ile gözleri kapalı olsa da gozlerinin altındaki yaşların ışıltısını görebiliyordum.

"Ai!"

M"Aiko!" Midoriya'yi öldürmeyeceğim... Hayir.

Aiko'ya elimi uzatacakken birden arkamda bir şey hissettim. Midoriya ile aynı anda arkamizi döndüğümüzde, gagalı orospu çocuğu buradaydi. Gagasini siktigim. Kırıp gotune sokayim da gör.

Yukarıda, bir taht gibi bir yerde oturuyordu. Amina kodugumun sizofreni.

G"midoriya baksana... Kim var burada?" Gagalinin dibinde bir çocuk vardı. Biz ona bakarken Aiko'yu yukarı kaldırmıştı.

M"ERİ!?!"

G"ah evet. Bir seçim hakkın var. Ya eri ile bu dünyayı yok etmemi sağlarsın, bu Aiko'yu kurtarmak demek. Ya da eriyi alır, Aiko'nun üstünde onu öldürene kadar deneyler yapmama izin verirsin."

Aiko yavaşça hareket etmeye başlamıştı. Gözlerini açtığında, gözyaşlarıyla süslenmiş parlak gözleri kafamı darma duman etmişti.

Ne eri umrundaydi, ne de midoriyanin seçimi. İkisi de umrumda değil.

Ben...

Sadece Aiko'yu istiyorum.

Super-hero'lar geldikçe midoriyanin fikri değişiyor gibi görünüyordu.

Midoriya Aiko'ya baktı ve dudaklarıyla özür diledi.

Ne saçmalıyor bu velet?

Midoriya'yi yakasindan tutup yere firlattigimda karşılık vermeye zamanı bile olmamıştı. Yere yatırıp dövmeye başlamıştım. Bir kaç kişinin üstüme koştuğunu fark ettiğimde, hızla oraya bir ateş fırtınası yarattım.

"Ne demek özür dilerim lan?!! Kızın zaten senin yüzünden çekmediği şey kalmadı! SENİ ÖLDÜRÜRÜM LAN."

Yazardan

Dabi oldukça sinirliydi ve haklıydı da. Sinirden gözü dönmüş durumdaydı. Midoriya'nin- hayır. Sadece midoriya'nin değil, kimsenin ai'ye zarar vermesine izin vermek istemiyordu. Küçüklüğünden beri ai'yi gücünün yettiği kadar korumuştu. Ve artık gücü her şeye yetebilecek düzeydeydi. Ya da akıl sağlığı mı demeliyim?

Midoriya sevgisinden bile emin değildi. Kahraman olmaya kafasını öyle takmıştı ki... Kendi kendine çelişiyordu. Kahraman olmak istiyordu ama sevdiği kızı kurtaramayacaktı. Belki de aiko'yu kahraman ilan ederlerdi. Sonuçta bir çocuğu deney faresi olmaktan kurtaracaktı. Midoriya 'eminim o da kahraman olmayı istiyor.' Diye düşünse de...

Aiko korkuyordu. Kim korkmazdi ki? Ama konuşabilseydi kahramanlarin ikisini aynı anda kurtarabileceklerini anlatacaktı. Ama felçli gibiydi. Sadece gözlerinden yaşlar akabiliyordu.

Overhaul'un planı hakkında en ufak fikirleri yoktu iki tarafın da. Ama Aiko ilgisini çekmişti. Düşünce tarzı ve hareket olarak değil. Özgünlüğü garipti. Ve onu ele geçirmek istiyordu. Midoriya küçük kızı seçerse, aiko ile devam edecek; Aiko'yu seçerse, eri ile devam edecekti. İkisi de işine geliyordu.

Dabi midoriya'yi doverken kahramanlar oraya hamle yapmıştı ama Dabi geri çekilip Aiko'yu gösterdi.

D"ölmek üzere olan iki kişi var. Biri midoriya, biri Aiko. Aiko kurtulursa midoriya da kurtulur." Dabi zaten midoriya'ya en başından beri sinirliydi. En başından beri ondan nefret ediyordu.

Overhaul Aiko'yu vermeyecekti. Gerekirse onu öldürecek, ama kahraman olmasına izin vermeyecekti.

Kötüler de bu büyük alana girdiğinde burada bir savaş olacağı belliydi. Dabi midoriya'yi ittirip kosarak Aiko'nun yanına gitti. Overhaul bunun farkina bile varmamisti o kargaşada.

Dabi hızla Aiko'yu kucağına alıp aşağıya atlamıştı. Ama midoriya önüne atlayıp araya girmişti.

M"Oi! Onu rahat bırak!"

Bölüm sonu

Dabi X Reader/OkuyucuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin