0.16 { No1- bol pantolon ve 70'lik}

109 16 23
                                    

M"Oİ! ONU RAHAT BIRAK!"

Bölüm sonu.

Dabi midoriya'ya baktığında Midoriya Dabi'nin üstüne koşuyordu.

M"O KAHRAMAN OLACAK!"

"O ÖLECEK SENİ GERİZEKALI!"

M"BELKİ ÖLECEK AMA DÜNYAYI KURTARMIŞ OLACAK!"

D"BUNU ONA SORDUN MU PEKİ SİKİK! ÖLMEYİ İSTİYOR MU HİÇ SORDUN MU?!! İKİSİNİ DE KURTARMAYI DENESENİZE KAHRAMAN DEĞİL MİSİNİZ SİZ AMİNA KOYAYİM?!!"

İkisi kavga etmeye başlarken birden, devasa bir şey Aiko'yu eline almıştı. Dev bir örümcek olduğunu herkes görebiliyordu.

Overhaul"zaman doldu Midoriya. Eri mi? Aiko mu?" Midoriya'nın gözleri dolmuştu. Ama kararlılıkla overhaul'a bakıyordu.

Dabi"AİKO DESENE APTAL!" Overhaul Eri'yi olduğu yüksek yerden aşağı atmış, örümceğe binerek gitmeye koyulmuşlardı.

Midoriya, Eri'yi tutmak için koşmaya başlarken, AİKO'nun vücudundaki ilacin etkisi azalmıştı. Aiko yavaş yavaş kendine gelmişti ve şimdi kendine gelmişti ama artık çırpınmasının hiç bir anlamı yoktu.

Aiko'dan.

Overhaul dik dik bana bakıyordu, ben ise aşağıda Eri'yi kurtarmış olan Midoriya'yi izliyordum.

"Kahraman olmayı böyle düşünmemiştim..."

O"ben de Eri'yi seçeceğini düşünmemiştim. Aslında seni seçse de seni kaçıracaktım."

"Ha? Neden?" Sinirlerim o kadar bozulmuştu ki overhaul'a kızamıyordum bile. Sadece gözlerim bile dolmadan aşağıda olan biteni izliyordum. Mental olarak hiç iyi değildim.

O"benliğin ilgimi çekti." Kafamı sallayıp susmuştum. Aşağı mı atlasam?

Aşağıda işler baya karışıyordu. Ne olduğu belli olmasa da fazlasıyla karışık olduğu belli oluyordu. Bize doğru gelen bir uçak gördüğümde nasılsa geçer gider diye düşünmüştüm ama üstünde bir amblem vardı.

Kahramanların özel uçağıydı bu. Doğruca bize doğru geliyorlardı.

Beni kurtaracaklar...

Beni kurtaracaklar değil mi?

Birden uçağın bize çarpması ile camlar kırılmış, overhaul'un uçağı yere doğru düşmeye başlamıştır.  Camların vücudumda çizikler oluşturduğunu hissedebiliyordum.

Havada taklalar atarak yere düşüyorduk. Ve benim yapabildiğim tek şey çığlık atmaktı. Overhaul çoktan güçlerimi etkisiz hale getirmişti.

O kadar yüksekten düşüyorduk ki...

Midoriya'nın ismimi seslendiğini duysam da söyledikleri aklımdan çıkmıyordu.

Flashback
M"dünya için onu feda edeceğim! Eri'yi kurtarmamız gerek! Zaten daha önce intihar etmeye çalıştı! Hiç bir şey değişmeyecek!"

Evet daha önce intihar etmeye çalıştığım oldu ama neden kimse buna bir yardım arayışı diye bakmamıştı. Ölüm... Beni çok korkutuyor.

Ölmekten korkmuyorum desem de gerçekten çok korkuyordum. Çocukluğumdan beri böyleydi. Çok korkuyordum. Karanlıktan, soğuktan, ölümden.

Dünya için kendimi feda edeceksem buna benim karar vermem gerekir. Sırf intihar etmeye çalıştığım için beni ölüme itmemeliler. Üstelik... İkimizi de kurtarabileceğinin en iyi midoriya farkındaydı. Ama o... İstememişti.

Midoriya beni istemedi.

Sevgilim, beni istemedi.

Çığlıklarım sustu. Derin bir nefes aldım.

Ölmekten başka çarem yoktu.

Kahramanlar da benden vazgeçmişti. Benim overhaul'un yanında olduğumu bile bile o uçağı düşürmüşlerdi.

Kabullendim ve ölümümü kucakladım.

Sertçe yere düşmüştüm.

Yuvarlanarak yere çarptığımda üstümde bir ağırlık daha vardı.

D"Aİ!" Dabi'ydi bu.

"D-dabi..?"

D"kahramanlar... Dünya için arkadaşlarını, sevdiği kişileri, yoldaşlarını feda ederler... Ben... Kahraman değilim. Sevdiğim kişi için, senin için dünyayı feda edebilirim."

Dabi'ye bakıyordum. Gözlerim dolmuştu. Tüm kahramanlar benden vazgeçmişken, o beni kurtarmak için her şeyi, her yolu denemişti.

O bana sarılırken ben başta şoktan dolayı sarılamamıştım. Sarıldığımda ben de ağlamaya başlamıştım. Sesli bir şekilde, hıçkırarak ağlıyordum.

İkimiz de dizlerimizin üstünde, bir evin çatısında oturmuş birbirimize sarılıyor ve ağlıyorduk.

Dabi'nin yüzünü elime aldım ve masmavi gözlerine baktım o an aklımda her şey canlanmıştı.

D"benimle kal. Benim yanımda kal... Ödeşmek istememiş miydin? İşte... Bunu istiyorum."

Flashback yaş:6

Her zamanki parka geldiğimde yine o çocuğu görmüştüm. Adı... Adı neydi? Söylemiş miydi ki?

Yanına gidip banka oturdum.

"Teşekkür ederim." Çocuk bana bakmıştı ve soğuk bir ses tonuyla cevap vermişti.

?"neden?"

"Geçen gün beni o çocuklardan korumuştun. Büyüyünce de ben seni koruyacağım! Kahraman olup yanına geleceğim ve o zaman istediğin bir şeyi yapacağım! Böylece ödeşeceğiz!"

Çocuk yüzüme bakmıştı. Göz göze geldiğimizde onun ağladığını fark etmiştim ama bana gülümsüyordu!

Ayağa kalkıp onun önüne gittim ve yüzünü tuttum.

"Agliyor musun?!! Ne oldu? Canın mı acıyor!!? Neden agliyorsun?" Onun gözlerinden akan yaşları gördükçe benim de gözlerim doluyordu. Çocuk bana bakıp şaşırmıştı.

?"sen neden ağlıyorsun?" Gözlerimden yaşlar akmaya başlarken ona neden ağladığımı, sesim kısılarak ve titreyerek söylemiştim:

"Ç-çünkü sen de ağlıyorsun!" Çocuk başta şaşırsa da sonra kahkaha atmaya başlamıştı. Gözlerimi silip sarıldığında ben de ona sarılmıştım.

?"ismin ne peki? İsmini bile bilmediğin birisi için ağlaman çok komik. İsmimi biliyor musun?"

"Hayır söylemedin. Ayrıca sen de benim ismimi bilmiyorsun!"

?"çünkü söylemedin." Çocuk tekrar gülümsediğinde ben de gözyaşlarımın arasından gülümsedim.

"Aiko kami ben. Sen?"

?"touya... Touya todoroki."

"Memnun oldum!"  Touya sadece kıkırdadı.

Flashback end.

"T-touya..?" Dabi sadece gülümsediğinde daha çok ağlamaya başlamıştım. O ölmemişti... Yaşıyordu!

"Aptal! Neden ölmediğini söylemedin!" Hıçkırarak ağlıyor, bir yandan da hesap soruyordum. Dabi sadece kafamı göğüsüne çekip göğüsüne yatırmıştı beni.

Yarım saat kadar orada oturduktan sonra ağlamaktan güçsüz düşmüştüm. Sadece Dabi'nin kokusunu ve kucağına aldığını hissetmiştim. Sonrası bende yoktu.

Bölüm sonu.

Dabi X Reader/OkuyucuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin