1

371 20 23
                                    

Yüksek ses, arkadaş grupları, içkiler ve oyunlar. 

Bir haftadır beklediğim doğum günü partisindeydim. Bir ay önce tanıştığım Psikoloji 3. sınıf Chan'ın partisi. Elimdeki bardaktan tekilayı hızlıca dikledim ve bir sonraki soruyu sormak için düşünen Changbin'e döndüm.

Bir sehpa etrafında oturmuş ve never have i ever oynuyorduk. Aslında sadece vakit öldürmek için burada oturuyordum çünkü Chan ortalarda görünmüyordu. Nihayet Changbin'in dudaklarından dökülen klasikleşmiş soruyla yeni bir bardak almak için ortaya uzandım.

"Daha önce hiç seks yapmadım"

Attığım shot boğazımı yakarken sorunun ardından bakışlarını bana diken Jisung'a baktım. Kısa bir süre önce kafamız yerinde değilken bir şeyler yaşamıştık ama ertesi günü bir sevgilisi olduğunu öğrenmiştim. Zaten birine pek bağlı gibi durmuyordu. Arada bana olan flörtöz bakışlarını yakalıyordum.

Gece ilerlerken yeni bir shot ı kafama diktiğim sırada merdivenlerden inen ve bahçeye yönelen Chan'la yavaşça yerimden kalktım. Sıra bana geldiği için söylenmeler kulağıma ulaşıyordu ama umursamadım ve adımlarımı hızlandırdım.Bir süredir içtiğimiz için biraz sarhoş hissediyordum. Bahçeye çıkınca burasının içeriden daha kalabalık olduğunu farkettim.

Arkadaşlarıyla sohbet eden Chan'ın yanına giderken yanındakileri inceledim kısaca. Zengin ve yakışıklı olmalarıyla popüler grup. Chan, Hyunjin, Seungmin. Bir de Minho vardı ama yanlarında görünmüyordu.

 Yanlarına ulaştığımda Chan'ın bana dönmesiyle hafifçe gülümsedim ve herkesle kısaca tokalaştık. Yalnızca Chan'ı tanıyordum. Daha önce sadece Hyunjin ile kısa bir muhabbetimiz olmuştu. Seungmin ve Minho'yla pek göz göze bile geldiğimi hatırlamıyordum. Dışarıya karşı daha mesafeliydiler.

Aslında Changbin ben ve Jeongin de popüler sayılırdık. Yalnızca onlar kadar konuşulmuyorduk. Kimse onlar kadar konuşulmuyordu.

"Ah seni parti başladığından beri görmemiştim."

"Ben de pek aşağıya indiğini görmedim zaten." dememle Chan mahçupca ensesini kaşıdı.

O sırada Hyunjin abartılı bir imayla Chan'ı omzuyla ittirdi ve bu Chan'ın utançla ensesini kaşımasına sebep oldu. 

"Onun açılması gereken konuları vardı." 

Hyunjin'in saçma cümlesiyle anlamsız bakışlarım Chan'a döndü.

"Neymiş o?" hafif sırıtmamı bozmadan sorduğum soruyla Chan tekrar bana döndü ama ondan önce Hyunjin atılarak "Seoyun'a açıldı sonunda."

Sahte gülümsemem biraz daha büyüdü ve Chan'ın omzuna kolumu atarak ağzımın içinden kısa bir tebrik cümlesi mırıldandım. Ardından doğum gününü kutlayıp yanlarından ayrıldım.

Bunu kesinlikle beklemiyordum. Aklımda günlerdir ona nasıl açılacağım düşüncesi vardı. Chan'a açıldıktan sonra bir şekilde karşılık alacağımı bile düşünmüştüm çünkü her zaman birlikteyken bakışlarında gördüğüm ilgi onun da bana karşı boş olmadığını düşündürtüyordu. Belki de yine ben anlamak istediğim şeyi çıkartmıştım.

Aklımı bulandıran düşüncelerle kalabalık bahçede gözümü gezdirirken bakışlarım biraz daha içki arıyordu. İçeri girdikten sonra adımlarım mutfağa yöneldi. Gördüğüm bedenle duraksadım. 

"Bir anda ayaklanınca gittin sandım."

Adımlarım tek başına tezgaha yaslanmış elindeki bardaktan bir şeyler içen Jisung'a ulaşınca elinde tuttuğu bardağı alarak birkaç yudum içtim ve konuşmadan önce dudaklarımı yaladım.

locked out of heaven (minlix)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin