8. bölüm

53 41 0
                                    

Merhabaaa,yeni bölüm ile karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz.Bu bölümü kadehindolu' ya ithaf ediyorum. Bol bol yorum ve vote yapmayı unutmayın lütfen "hayalet okuyucuları sevemiyorum" :)

Başıma büyük bir bela almıştım. Ben bu çocukla ne yapacaktım. Öldüremem çünkü suçsuz. Aman kardelen öldür gitsin işte. Hayır hayır olmaz,off neyse bir süre katlanmam gerekecek eğer kimseye bir şey ötmeyeceğini anlarsam bırakırım. Kapı birden çalınca düşüncelerimden kurtuldum.

"Müsaitsen geliyorum içeriye?" Bunu diyen Serdar abiydi küçüklüğümden beri yanımda, beni korumayı  görev bilmiş bir süre sonra onu gerçekten öz abim gibi benimsemiştim. Her doğrumda yanlışımda onu hep arkamda beni desteklerken bulurdum .

"Gel abi müsaitim."

Yavaş adımlarla odaya girdi."ne yapmayı düşünüyorsun, cidden güvenebilecek misin? Hem hangi işlerinde onu kullanmayı düşünüyorsun?"

Serdar abi merak ettiği soruları sıralarken  daha çok kasıldım. Tam o sırada aklıma bir şey geldi .

" Onunla ne yapacağımı buldum. 2 gün önce babamı öldüren adamın güneşin okuluyla ilgili bir işi var diye duyum aldım. Çocuğu onu bulmak için kullanabiliriz."

Bunu söylemem ile Serdar abi şaşkın bir şekilde konuşmaya başladı." Neden bunu  bana daha önce söylemedin hemen aramaya koyulurdum."

"Gerçek olup olmadığını bilip bilmeden önce söylemek istemedim. Hem artık elimizde bir casus da olacak. Sence bu iyi bir fikir değil mi?

Serdar abi bir süre düşünmeye başladı sonra bu fikir aklına yatmış olacak ki kabul etti. Şimdi sıra o güneş denen çocuktaydı. Gerçi ona sormama bile gerek yok kabul etmek zorunda.

"Hadi Serdar abi depoya gidelim de şu güneşi bir aydınlatalım."

Sırıtarak depoya doğru ilerlemeye başladık. Depoya indiğimizde kulağıma konuşma sesleri gelmeye başlamıştı. Anlaşılan güneşimiz çoktan doğmuştu.

" Bakın sabahtan beri yalvarıyorum bırakın da gideyim valla kimseye söylemem. Annem meraktan ölmüştür."

İçeri giriş yaptığımızda tüm gözler bize çevrilmişti.

"Eğer biraz olsun aklını kullansaydın 'sabahtan beri yalvardığın' o insanların sana yardım etmeyeceğini anlardın."

Alaylı bir şekilde sırıtırken cevap verdim sonra konuşmaya devam ettim.

" Evet güneşçik sana ne iş vereceğime sonunda karar verdim. Benim casusum olacaksın. Okuduğun üniversitede ki hocaların ne boklar yediğini her gün bana söyleyeceksin.
Güzel bir görev oldu dimi?"

Suratıma aval aval bakıyordu anlaşılan görevi nasıl yapacağını düşünüyordu.

" Bütün hocalar derken? Pardon duyamadım da. Dalga mı geçiyorsunuz benimle cidden . Okulda kaç tane hoca var biliyor musun? Hayatta yapamam başka bir şey işte yapayım "

Çok bilmiş çocuk.

" Sana seçim şansı verdiğimi hatırlamıyorum. Yapacaksın dediysem yapacaksın o kadar. Kaç tane hoca olduğu hiç farketmez . Hepsini gözetle."

Bir süre düşündükten sonra kafasını olumlu şekilde salladı.

"Peki tamam madem yapmam gerekiyor yaparız ne var bunda"

Dediğine kendi bile inanmadı bence.

"Ters bir şey sezersem haberin olur ama bir şeyi merak ediyorum madem o kadar koruman var ve bu kadar önemli bir konu niye bana yaptırıyorsun niye güveniyorsun. Niye korumalarından biri yapmıyor?"

KIŞ GÜNEŞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin