1• Hiçlikteki bedenler

25 3 2
                                    

Bileceksin, bilmelisin küçüğüm. Hayat böyledir; bir an güldürür, bir an öldürür. Yaşamana izin verir ama süründürür.

Yapabilirsin kalp. Hadi. Yap artık.
Kendi kendime tekrar edip duruyordum aynı şeyleri. Yapabilirsin kalp.

Artık yeterdi. Yapacaktım.

Brokenflight: Her gece yarısı aynı saatte aktifsin, fakat bir saat sonra çevrimdışı oluyorsun. Her gece yarısı aynı saatte bir saat boyunca ne yapıyorsun burada?

Yapmıştım! Sonunda atmıştım mesajı ona. Eee? Şimdi ne olacaktı? Bekleyecek miydim onun yazmasını? Ofladım ve telefonu kapatım, banyoya doğru yürümeye başladım. Bugün cumaydı ve okuldan döneli bir saat olmuştu. Bir saattir ona yazmak için kendi kendimi ikna etmeye çalışıyordum.

Bir duş alıp rahatlayacak sonra da güzelce akşam yemeğimi yiyecektim.

Jakuziye dolması için sıcak suyu açtım, kıyafetlerimi çıkarmaya başladım ve saçlarımı dağınık topuz yaptım. Jakuzi istediğim gibi dolunca banyo topunu attım ve o suyu köpürtürken suya girdim, jakuziye oturdum.

Sıcacık suda mayışmış, rahatlamıştım. Jakuzide iyice kaydım ve başımı jakuzinin kenarına yasladım.

Yarım saat bu şekilde yatıp rahatladıktan sonra jakuziden çıkıp duş aldım ve bornozuma sarılarak odama girdim. Yatağa oturdum ve telefonumu elime aldım. Hâla görmemişti mesajı.

Ayağa kalktım ve telefonu yatağın üzerine fırlatarak giysi dolabımın önüne geldim. Lacivert renkli üzerinde takım yıldızları olan geceliğimi giydim ve yatağın üzerindeki telefonumu alıp aşağı kata inmeye başladım.

Annem ve babam iş için İzmire gitmişlerdi ve iki gün orada kalacaklardı. Bu yüzden iki gün boyunca ev boştu.

Hızlıca mutfağa girdim ve buzdolabını açtım. Annemin yaptığı dünden kalan yemekleri çıkarttım. Ocağın altını yaktım ve yemekleri ısıtmaya başladım. Yemekler ısınırken bir bardağa kola doldurdum. Salata yapmaya üşendiğim için yapmayacaktım. Yemekler ısındığında onları tabağa koydum, kolamı aldım.

Menümüzde pilav, et sote ve kola vardı.

Yavaş yavaş yemeklerimi yedim ve çıkan bulaşıkları makineye yerleştirdim. Ellerimi yıkadım ve telefonu elime aldım. Hâla bildirim yoktu. Yapacak hiçbir şeyim olmadığı için kahve yaptım ve salona geçip bir film açtım.
Ölü gelin. Uzun zamandır izlemek istediğim bir filmdi.

Film bittiğinde gözlerim dolmuştu. Ölü gelinin hislerini o kadar derinden hissetmiştim ki.. ondan bir parça bulmuştum kendimde, filme bayılmıştım.

Duvardaki saate baktığımda saat ona geliyordu. Uykumun da gelmeye başladığını hissederek odama çıktım. Bildirimlere son kez bakıp uyuyacaktım. Yatağa oturdum ve telefonumu açıp bildirim kısmına baktım. Mesajımı görmüştü ve cevap yazmıştı!

deepinnothingness: Kimsin sen? Neden benim hesabımı izliyorsun? Hem de her gece yarısı aynı saatte.

Merhaba 🖤

Yalnız bir ruh ve ölü bir adamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin