Bazen birini seversin,
ne görebilirsin ne de dokunabilirsin.Bazen birine o kadar çok değer verirsin ki, her şeyi yaparsın.
Her şeyi.
Aklına gelebilecek her şey.
Sevdiklerine sevgini göster,
belki de yarın gider,
sana bir veda busesi konduramadan. Çok basit olan "görüşürüz" kelimesini söyleyemeden.Peki sen, aşk için ne yapardın?
Sevdiğin kişiden hiç severken ayrılmak zorunda kaldın mı sen?
Severken nefret ettin mi sen?
Ondan uzaklaşmak isteyip daha da yakın oldun mu?
Sana bir gram değer vermeyen birini sevdin mi sen?
O seni umursamazken onun için ağlamak ne kadar aciz bilir misin, hisseder misin sana söylesem?
Sen onu mu sevdin?
Yoksa,
Kendinden mi vazgeçtin?Ben Lee Minho.
Ben birini sevdim.
Ama o, bana yakın olmaya çalışırken uzaklaştığını hiç bilemedi.
Sosyal medya hesaplarımdan bir sürü arkadaşım oldu, hep sosyal medyada takıldım.
Her şeyin fazlası zarar derlerdi,
İnanmazdım.
Ben Lee Minho.
Ben birini sevdim.
Her şeyden vazgeçtim.
Kendimden bile.
Ben kimim?
Tanımıyorum. Kendimi tanımıyorum. Ben nasıl birine dönüştüm? Ben hiç sevildim mi ki?
Bazen bir ayrılık, bir başlangıçtır.
Bazen bir başlangıç, ayrılıktır.Ben Lee Minho.
Ben birini sevdim.
Gözüm körleşti.
Acizleştim.
Kafamı sıramdan kaldırıp teneffüste eğlenen arkadaşlarıma baktım. Hepsi oldukça eğleniyordu, bende onlara ayak uyduruyordum.
"Ya bıraksana defterimi!" diye bağırdı Hyunjin.
"Yiyosa gelip alırsın canım!" diye bir ses duydum bu Felixti.
Her zamanki gibi bu ikili kavga ediyordu.
Sınıf o kadar çok sesliydi ki, koridorun öbür ucundan bile duyuluyordu.
"Onu seviyor musun?"diye bir ses duydum.
"Felix?" dedim. Felix demiş olmalıydı, dediğim gibi sınıf çok sesliydi. "Niye bunu dedin?" diye sordum.
"Neyi dedim ben?"
İşte, şimdi başlıyordu her şey.
Şimdi duyuluyordu sesler.Tw; Psikolojik sorunlar, toxic ilişki, kendine zarar verme, şiddet, uyku ve yemek bozuklukları, kan, kişilik bozukluğu, olmayan şeyler görme.