Akşam yemeğimi yemiş, dizimi izlemiş bir şekilde odamda oturuyordum. Müzik dinleyip, Jisungu düşünüyordum. Onunla nasıl sarılırdık, nasıl el ele tutuşurduk, birlikte nasıl görünürdük, merak ediyordum. Onunla ilgili her şeyi merak ediyordum.
Odada yankılanan bildirim sesi ile kendime geldim ve bildirimin kaynağına baktım.
Seungmin
Minho napiyorsunSiz
Oyle kafami dagitiyordum senSeungmin
Sana kotu bir haberim var
*ss*
*ss*
*ss*Ekran görüntülerini tek tek açtım,okudum. Jisung, Seungmine benden soğuduğunu söylemiş.
"Olmuyor, soğuyorum ondan Seungmin."
"Onunlada iletişimimi yavaş yavaş keseceğim."
"Bunu yapacağım."
Jisungun yazdıkları kafamda yankılanıyordu resmen.
Benden soğudu.
Benle olan iletişimini kesecek.
Bunu yapacak.
Jisunga aşık mıyım, değil miyim bilmiyorum. Çaresiz ve kararsız hissediyorum.
Sadece, ondan uzaklaşmak istiyorum.
Jjirizz
NapiyorsunSiz
Oturuyorum senHiç bir şey olmamış gibi devam ediyordu, ikinci yüzünü gösteriyordu bana resmen.
Jisung bu kadar iyi bir oyuncu muydu?
Öyle miydi? Benden neden soğumuştu ki? Ben ona naptım ki?
Acı gerçek, ben ona her gün günaydın, iyi geceler, ne yaptığını, gününün nasıl geçtiğini, sınavım olduğu halde onu dinleyip gece boyu çalışmaktan, her gece uyumadan önce şarkı açıp nasıl sarılırdık, el ele tutuşurduk veya nasıl görünürdük diye düşünmekten veya onu sevmekten başka bir şey yapmadım.
Kafamı dağıtmak için resim çizmeye başladım, duygularımı her zaman resimlerine aktarmak isteyen birisi olmuşumdur ben.
Benden soğuduğunu, nefret ettiğini, sevmediğini söylese bile seviyorum.
Belki salak, aptal, mal, enayi biri olarak yer alacağım gözünüzde.
Ama ben buyum.
Bana zarar veren birine aşığım.
Ve o bunu kabullenip bana zarar vermemek için gitmek istediğinde,
Onu bırakmayacak kadar aptalım.
Kör oldum, hemde çok.
Onu seviyor muyum? Kesinlikle evet. O beni seviyor mu? Evet. Neden birlikte olamıyoruz? Çünkü korkuyoruz. Pardon, korkuyorum.
Tek derdim bu değilmiş gibi annemle kavga ediyordum. Benden şikayet ediyordu. Sürekli telefona bakmam ile ilgili. Halbuki onlar için ne kadar çabaladım görmüyor.
Kütüphaneye gitmek istedim, zor bir şey değil. Sınav haftamdı. Sadece onun istediği ufak şeye hayır dedim diye göndermedi. Sorun değil, önemli değil. Ama tek yaptığı şey bu değildi. Doldum, hemde çok. Karşısına geçip "Anne ben kendim için değil, senin için çalışıyorum. Benimle gurur duy diye çalışıyorum. Niye bana böyle yapıyorsun? Ben üzülünce neden üzülmüyorsun? Sen üzülünce ben çok üzülüyorum. Ben seni affediyorum ama ben seni affedemiyorum." dedim.
Onun yüzüne.
Ağlayarak.
Pişman oldum, çok pişman oldum. Gene sussaydım, ne olurdu? Her zaman yaptığım gibi. Ders çalış. Başarılı ol. Derece yap. Aileni gururlandır.
Beni kim doğru düzgün sevdi ki?
Yeni kurgumla sizi bunaltmış olabilirim biraz.. ama bu fice yb atmak o kadar çok iyi geliyor ki..
Sizi çok seviyorum
Görüşelim:)