Tehlikeli Sular

28 5 0
                                    

Günün ilk ışıklarının yüzüne vurmasıyla gözlerini aralayan Jeongin masasından kalkıp açık olan pencereye yönelirken neden masada uyuduğunu hatırlamaya çalışıyordu.
Pencerenin önünde durduğunda bir elini pencerenin pervazına yasladı,diğer elini alnına götürdü ve kendini ayıltmak amacıyla derin bir nefes aldı.

Dün akşam makalesini son bir kez gözden geçirmişti oysa sonrasında eve gitmeyi planlıyordu... Cidden, neden burada uyumuştu? Sonra sadece yorgun olduğunu düşündü ve kafasındaki düşünceleri dağıtmak ister gibi kafasını iki yana salladı.
Pencereyi kapatıp masasına yöneldi,
masasında kapalı duran bilgisayarını alıp ofisten çıktı.
Jeongin, bilgisayarını kapatıp ofisten çıktığında, karşılaştığı sakin sokaklarda hafif bir melankoli hissetti. Yorgunluğuna rağmen, eve gitmek yerine şehrin sessizliğinde bir süre yürümeye karar verdi. Adımlarıyla birlikte, düşünceleri de adeta dans eder gibiydi.

Gökyüzü giderek aydınlanırken, Jeongin'in içinde bir tür huzur belirmeye başladı. Belki de ofiste geçirdiği o beklenmedik gece, ona rutinden çıkma cesareti vermişti. Aniden, bir kafede oturup sıcak bir içecek içmeye karar verdi.

Cafe penceresinden şehrin uyanışını izlerken, masasına oturdu ve bilgisayarını açtı ve videolarını düzenlemeye başladı.Gece çektiği klipleri izlerken gece neden ofiste uyuduğunu anlaması pek uzun sürmedi;

Jeongin, denize bakan ofisinde çalışırken birdenbire şehri saran bir olaya tanık olur: denizanalarının parlaması. Ekranda, şehri sarıp sarmalayan bu olayı ve olağanüstü doğa olaylarını izleyicileriyle paylaşırken, denizanalarının renkli ışıklarıyla dolu bir atmosferde geçen bu ilginç olay Jeongin'in izleyicilere sunduğu eşsiz bir görsel şölen haline gelir.

Jeongin, ofisinden çıkarak deniz kenarında bir yürüyüşe çıkar. Denizanası parlamasıyla aydınlanan kumsalda yürümeye devam eder.
Bir kaç dakika sonra kaydı kapatır.

Jeongin bununla birlikte geçen gece yaşadığı sıradışı olayı neden bu kadar basit bir şeymiş gibi yaşadığını sorgular ve vakit kaybetmeden çok uzak olmayan Kayalık Sahili' ne doğru yol alır.
Sahile geldiğinde denizin yüzeyinin sanki bir tabaka ile kaplandığını görür, biraz daha iyi görebilmek için biraz daha ileri gidince bunların denizanası ölüleri olduğunu farkeder. Gördüğü şeyle olduğu yerde kaskatı kesilen Jeongin cebinden telefonunu çıkardı ve bir kaç fotoğraf çekti.
Kamerasını açıp sırtını sahile doğru döndü,
"Jeongin's Vlog'dan herkese merhabalar bugün 10 Aralık Pazar günü saat 11 civarı ve ben Kayalık Sahili'deyim. Dün akşam yaşanan olay üzerine peşini bırakmayıp yeniden buraya geldim ve gördüğüm manzara beni çok ürküttü"
Genç adam kamerasını denize çevirdi, "Şuan denizin üzerinde kalın bir tabaka var, ilk önce bunun kir veya sadece göz yanılgısı olduğunu düşünsemde bu aslında-"
Eline ilk gelen dalı alıp suyun üzerindeki kalın katmanı sıyırdı.
"Aslında bunlar binlerce ölü deniz anası"
Kamerasını bir kayanın üzerini yerleştirdikten sonra çantasından torbalar çıkarıl denizanalarının bir kaç tanesini incelemek üzere yanına aldı ve ofisine doğru yola koyuldu, yolda giderken belediyeyi arayıp durumu bildirdikten sonra üzerine düşeni yapmanın verdiği rahatlık ile ofisine girdi.

Selamlarrr!!
Ben Kasumi tanistigimiza çok çok memnun oldum ve evet bu kadar byeee~

Panzehir;DenizanasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin