"Ciddiyim Changbin!
Bana inanmalısın."
"Hah!
Sana inanmak için hiç bir nedenim kalmadı Jeongin."
"Sana söylüyorum her şey onun başının altından çıktı!"
"Tabii canım, bakalım birazdan aynı şeyi söyleyebilecek misin."
Changbin elinde pizza kutusuyla içeri girdi. Söylediği içecekler gelmemişti aklına Minho'nun barına gitmek gelmişti. İçeri girdiğinde bunu Jeongin'ne söyliyecekti. Salona içecekler gelmemiş,diye girdi. O sıra Jeongin hala koltukta uzanıyor bileğiniyse dudağının üzerine koymuştu. Öbür koluysa başının altındaydı. Bacakları iki yana açmış ve kendisine çekmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bacakları bunun gibi işte pek anlatamadım da) Bacakları öyle durduğu için kısa şortu iyice aşağı kaymıştı. Pijaması gömlek şeklindeydi ve bir iki düğmesi açılmıştı. Bu sayede az önce gömleğinin içinde olduğu için gözükmeyen yıldız kolyesi ortaya çıkmıştı. Gözleri kapalıydı ve yüz ifadesiyse derin düşünceler içinde olduğunu belli ediyordu. Changbin bir süre Jeongin'i izledikten sonra elindeki pizzayı sehpaya koydu. Ve az önce olduğu gibi Jeongin'in üzerine uzandı. Jeongin üzerinde hissettiği bedenle gözlerini araladı. Hafifçe gülümsedi. Changbin "ben en son bir şey yapıyordum zil sesiyle bölündü" dedi. Ve Jeongin'in dudaklarına odaklandı yavaşca yüzünü Jeongin'e yaklaştırıyordu en sonunda dudakları kavuşmuştu. Changbin bir taraftan öpüşmeyi derinleştiriyor bir taraftansa Jeongin'in bacağını beline sarması için bacağını kaldırıyordu. Jeongin'in bunu anlamış ve bacaklarını Changbin'in beline,kollarınıysa boynuna sarmıştı. İkili nefes nefese ayrıldıklarında Changbin hızlı bir hareketle Jeongin'i kucağına oturtmuştu. Bu sefer öpüşmeyi başlatan Jeongin'indi bir taraftan Changbin'i öpüyor bir taraftansa ellerini Changbin'in ensesinden tişörtünün içine sokuyordu. Changbin tişörtünün uçlarını tutup çıkarttı o sıra bir anlık ayrılan dudakları yüzünden Jeongin boşluğa düşmüş gibi hissetti. Ama bu changbin sayesinde fazla uzun sürmemişti. Changbin şimdiyse Jeongin'in gömleğinin düğmelerini çözüyordu. Gömleği Jeongin'in omuzlarından özgür bırakınca kafasını Jeongin'in boynuna gömdü. Arada ısırıyor ısırdığı yerleriyse öpüyor ya da emiyordu neredeyse hiç nefes almıyordu bu sırada Jeongin yerini bulmuştu. Yavaş yavaş Changbin'in kucağında hareket ediyor ve yine yavaşça Changbin'in kemeriyle oynuyordu. Changbin Jeongin'i kendini bastırdıktan sonra dayanamayıp Jeongin'in ellerini kemerinden çekip kemerini kendi çıkarmıştı. Jeongin bir an duraksadı. - Binnie daha ikinci buluşmadayız. Emin misin? - Hiç olmadığım kadar. Changbin'in kararlı sözünden sonra Jeongin avının üzerine kapanan aslan gibi Changbin'in dudaklarına kapandı.Ayrıldıklarında Jeongin nefes nefese Changbin'in kulağına "yatak odam yan tarafta" kafasını Changbin'İn omzuna koydu ona sarıldı ama alt tarafının hareketini durdurmamıştı.Changbin Jeongin kucağında ayağa kalktı. Öpüşmeye devam ediyorlardı.Jeongin'in bacakları beline dolanıydı.Changbin'in kollarından biri Jeongin'i alttan desteklerken diğer kolu sırtındaydı. Changbin salonun kapısının yanındaki duvara Jeongin'in sırtını dayadı sırtındaki kolunuysa çekip eliyle duvardan destek aldı.Biraz durması gerekiyordu.Alnını Jeongin'in alnına yasladı.Jeongin Changbin'in pantolonunun düğmesini ve fermuarını açtı. O pantolonla uğraşırken Changbin'se onun yıldız kolyesiyle oynuyordu bir anda kolyenin yarısını ağzına aldı ve çekti Jeongin boynunda olusan gerginlikten dolayı istemsiz Changbin'e yaklaştı.Changbin gülümseyip kolyeyi bıraktı ve odaya doğru adımladı.Yatak hemen kapının yanındaydı.Jeongin'i yatağın ucuna bıraktı ve yere eğildi.Jeongin'in dudaklarını öpmeye başladı.Aynı anda Jeongin'in şortunu ve iç çamaşırını çıkartıyordu.Çıkarttıktan sonra ayağa kalktı ve kendi altındakileri çıkarmaya başladı tabi hala dudakları birleşikti.Changbin Jeongin üzerine doğru gittikçe Jeongin yatakta geriye doğru gidiyordu ta ki sırtı yatak başlığına değene kadar o an durdu ve ellerini Changbin'in boynuna doladı Changbin de artık yatağın üzerindeydi.Dudakları yine ayrılmıştı.Changbin gülümseyip bu gece uzun sürecek, dedi. Bunun üzerine Jeongin tekrardan Changbin'in dudaklarına eğildi.
Güneşin ışığı odayı aydınlatırken Jeongin gözlerini araladı kafası Changbin'in göğsündeydi. Bunu fark edince yüzünde kocaman bir gülümseme oldu. Yanındaki oğlanın yüzünü biraz izledikten sonra onu öperek uyandırdı.
Merhaba yine ben Azura önceki bölümün uzun olduğunu düşündüğüm için bu bölümü de ben aldım.Lütfen yazım yanlışım falan varsa takmayın. (Yarısından fazlasını boş derste yazdım ve birisi görür diye biraz aceleye geldi gibi oldu) ✩✩✩✩✩★★★★★✩✩✩✩★★✩
