Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
#olaylar yaşanmadan birkaç saat önce
🎵where you been
Sesi ortalığı inletirken elimdeki şampanyayı 🍾bir dikişte genzime yolladım. Yakıcı his boğazımı tararken gözlerimi etrafımda gezdirdim.
Jennie Kim
Tae ile birlikte pervasızca dans ederken birbirlerine temas ediyor bundan duydukları mutluluğu yüz ifadeleriyle belli ediyorlardı.
Dudaklarıma yerleştirmekte zorlandığım gülümseme ile kadehleri 🥂kaparak yanlarına süzüldüm. Gerçekten suratım da dahil olmak üzere tüm uzuvlarımı oynatamayacak kadar sarhoştum.
"Hadi gelin buraya!"
Sesimi duyduklarında bardağı kafasına dikleyen ilk kişi Tae olmuştu. Yakıcı tat ile suratını buruştururken Jennie kahkaha atmaya başladı.
"Muşmulaya döndün"
Aklımdan geçenleri suratına vurduğunda bende bir kahkaha patlattım. Tae surat ifadesini gülünç duruma getirerek dudaklarını büzdü. Büzmesiyle Jennie'nin elbisesine içkiyi boşalttı. Evet salyaları ile birlikte.
Jennie'nin suratı düşerken benim kahkahalarım havada dans ediyordu
"Ya Tae! Mahvettin güzel elbiseyi."
Moralinin bozulmasına üzülerek
"Gel hadi tuvalette temizleyelim."
Dediğime kafasını sallarken Tae kendi kafasınca sallanıyordu.
Tuvalete girdiğimizde peçeteliklerden peçete 🧻 kopardım. Elbisesine sürterken çantamda ıslak mendil olduğu aklıma geldi.
"Dur çantamda ıslak mendil vardı onu alıp geleyim."
Dudağını bükerek kafasını sakladığında tatlılığına gülümseyerek lavabonun kapısını açtım. Garip bir şekilde içeriden ses gelmiyordu. Sarhoşluğun etkisiyle kulaklarım kapandı diye düşünürken dar koridordan gördüğüm manzara ile geri çekildim.
Salondaki müzik durmuş eli silahlı adamlar az önceki eğlenen insanlara doğru namlularını doğrultuyorlardı.
İçlerinden biri ,muhtemelen baş kişi oydu,silahını kulağının arkasına dayamış dilini yanağında gezdiriyordu.
"Buna kim cesaret etmek ister?"
Dediğini anlamadığımdan dikkatimi Tae'yi bulmaya vermiştim. Etrafı taradığımda barmen masasında dudaklarını ıssırarak arada bir lavabo kısmına gözlerini çevirmeye çalışıyordu. Ama çok korkuyor olmalıydı ki göz harelerini bile hareket ettirmekten çekiniyordu. Muhtemelen bizim için endişe duyuyordu.
"Ufak bir oyun"
Sonunda cesaret edebilmiş olmalı ki benimle göz göze geldi. Yüzündeki o rahatlama ifadesini buradan hissetmiştim. Soru sorar gibi bir bakış attığımda sormanın sırası olmadığını gösteren bir işaret yapmıştı. Hatta lavaboya dönmemi istiyordu.
Kafamı sallayıp geri dönerken Jennie'nin sesi ortalıkta yankılandı. Adamların kulaklarında da
