Kıskançlık mı?-6. bölüm

225 18 36
                                    

"Jungkook uyan Jungkook" gözlerimi yavaş yavaş araladığımda karşımda bana endişeli bir şekilde bakan prens bozuntusu ile karşılaştım. Yatakta doğrulmaya çalışsam da yapamadım. Sanki felçliymişim gibi. Ya da kalkacak halim yoktur. İşte onu ayırt edemiyordum. Ama bir saniye ben niye bunu düşünüyorum. Hareket edemiyorum aman tanrım! "Ne oldu" diye sorduğumda endişe ile hızlıca üzerimdeki yorganı açtı "Çok ateşin var hasta oluyorsun sanırım. Sen uyanmadan şifacıyı çağırdım birazdan burada olur" Ben hasta olunca bütün saraya eziyet çektirdiğimi ona söylesem mi acaba?

"Ama üşüyorum ben" yorganı zar zor üstüme çekmeye çalışırken, o prens bozuntusu yorganı komple kenara çekti. "Hayır Jungkook çok ateşin var" mırıldandım "Ama çok üşüyorum" beklemediğim bir anda dudaklarını alnıma bastırdı. Çekilince; "Sakin ol sadece ateşine bakıyorum" kafamı sallamam ile tekrardan alnıma dudaklarını bastırdı.

"Ateşine iyice bakmam lazım yanlış anlama tamam mı?" Sadece kafamı sallamak ile yetindim çünkü konuşmaya mecalim yoktu. Prens bozuntusu, dudaklarını sürte sürte alnımın kenarlarından aşağı inip yanağımın kenarlarına değdirdi. "Hala çok ateşin var." dedi ve düşünüp ekledi "Üzerindeki tişörtü çıkar" kaşlarımı çattım "Neden?" Derin bir nefes aldı "Kaplumbağa deden Jungkook. Sence neden? Hadi ateşin artmadan çıkar tişörtünü"

Halsizce yatakta doğrulurken, bir elini sırtıma koyup yardım etti. "Hâlin yoksa ben çıkartayım mı?" Kafamı sallayıp onayladım çünkü şuan başka bir şey düşünecek halim yoktu. Tişörtümün eteklerinden tutup yavaşça çıkarttı. Çok belli etmese de kızarmıştı.

Kapının tıklatılmasıyla içeri gir komutunu veren Taehyung, tişörtümü üzerime örtmüştü. Hem ateşin var diye çıkarttırıyor hem üzerime örtüyor. İçeri giren şifacı alelacele yanıma geldi "Geç kaldığım için özür dilerim majesteleri. Geçmiş olsun" teşekkür etmek manasıyla kafamı salladım ve oturabilmesi için biraz Taehyung'un olduğu tarafa kaydım.

Önce şifa çantasını açıp başucuma koydu. Eğilip kulağını kalbimin üzerine koydu ve kalbimi dinledikten sonra elini alnıma koydu. Bir şey anlamamış olmalı ki; "Yanlış anlamazsanız efendim, elim ile pek anlaşılmıyor yanağımla ölçeceğim. İzninizle" dedi ve tam yüzüme yaklaşacakken Taehyung araya girdi. "Gerek yok ben az önce baktım, ateşi baya var"

Şifacı dik konuma gelip ona döndü "Anlıyorum efendim ancak ilaç verebilmem için ateşinin ne kadar olduğuna bakmam gerekiyor" derince bir nefes verip kafasını onaylarcasına salladı. Şifacı, yanağını alnıma hafifçe değdirdiğinde Taehyung'un derin soluklanma seslerini net bir şekilde duyabiliyordum. Sorun ettiği şey ne bir anlasam zaten.

Şifacı tekrardan dik konuma geldi. "Ateşiniz çok var. Size güçlü bir ilaç vereceğim ve alnınız ile boynunuza ıslak bezler koymak yeterli olacaktır, efendim. Bir de üzerinizdeki tişörtü alabilir misiniz, ateşiniz çok var" Taehyung kaşlarını çattı ve şifacıya döndü "Gerekli değil kalsın" şifacı ona döndü "Nasıl arzu ederseniz, efendim" deyip çantasından bir tane ilaç çıkarttı ve baş ucumdaki su ile beraber bana verdi.

Taehyung'un da yardımları ile suyu içip tekrardan yatağa uzandım. İlacımı içtikten sonra Taehyung şifacıya döndü "Bezleri ben hallederim, gidebilirsin" şifacı kafasını sallayıp çantasını toparladıktan sonra bana döndü "Geçmiş olsun, majesteleri" sonra Taehyung'un da önünde eğilip odadan çıktı.

Taehyung'a döndüm ve konuşmaya çalıştım. "Neden onun yapmasına izin vermedin?" Omuz silkti ve yataktan kalktı. "Gerek yoktu" Bana cevap verirken, bir yandan banyoya gidiyordu. Bir kaç dakika sonra ben tam uykuya dalacakken Taehyung elinde bezler ve bir kap içerisinde su ile yanıma geldi. Suyu baş ucuma koydu ve yanıma, yatağın uvuna oturdu. Rahat oturabilmesi için ortaya doğru kaydım.

Forced Marriage/TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin