Düşman Krallık-7. bölüm

88 11 13
                                    

Uzun zamandir yoktum onu fark ettim hjdvgjdayf neyse ins bgenirsiniz ve gec attigim icin ozur dilerim bu aralar fazla yogunum 🌹

Bu arada ficde kullanılan eşyalar olsun yemekler olsun o zamanlar neler oldugunu arastiriyorum baya bu esya o zamanlarda var miydi diye supheniz olmasin

iyi okumalaar

~

Gecenin karanlığında gözlerimi kargaşa sesleri ile araladığımda Taehyung da yavaş yavaş uyanıyordu.

"Taehyung, ne oluyor?"

Kapının tıklanarak hızlıca açılması ile özel şövalyelerimden biri olan Hoseok, telaşlıca içeri girdi.

"Hoseok, ne oluyor?"

"M-majesteleri. İçeri askerler girmeye başladı ama aşağıda bizim askerlerimizden kimse yok." Yutkunup devam etti. "Cesetleri de yok efendim"

"Çabuk kapıyı kilitleyip önüne bir şeyler koy çabuk" Taehyung bağırarak konuşurken yataktan kalktı.

Sonra bana döndü. "Jungkook, şimdi beni iyi dinle. Hemen hançerini al ve banyoya gidip kapıyı kilitle."

"Taehyung bunu yapamam. Yanında savaşabilirim"

Daha fazla konuşmak yerine yatağın altındaki gizli yerden birkaç kılıç ve hançerimi çıkartıp hançeri bana verdi.

Ben elimdeki hançere bakarken birden beni kucağıma alıp banyoya koştu.

"Taehyung bırak beni, sizi yalnız bırakamam"
Ayağı ile açtığı banyonun kapısından girip beni dolabın görünmeyen arka tarafına oturttu.

"Burada sessizce bekle tamam mı bebeğim hemen geleceğim yanına. Seni asla yalnız bırakmam." Burnumu çektim. "Söz ver"

"Söz...benim ne zaman geleceğimi bilmek istersen 100'e kadar say olur mu? Sen tam 100 dediğinde yanında olacağım" Kafamı salladığımda beni rahatlatmak istercesine gülümsedi ve dudaklarını bir kaç saniye dudağıma bastırıp, odanın kapısını kapatarak çıktı.

Taehyung'un bir an önce gelebilmesi için dudaklarımı oynatarak sessizce saymaya başladım. "1...2...3...4...5...6...7......."

Ben böyle böyle yavaşça sayarken hala kılıç sesleri çokça geliyordu. Gözümden bir damla daha yaş geldiğinde 97'ye gelmiştim.

"...98...99" sessizce yutkundum "100" tam yüz'ün y'sini söylerken kapı açılmış ve saçı dahi bozulmamış Taehyung önüme dizlerinin üzerine oturmuştu.

Elimi yanağına koyup okşadım. "İ-iyi misin Taehyung?" Gülümsedi "Tabii ki iyiyim birtanem asıl sen iyi misin?"

Kafamı sallarken gözümden düşen bir damla yaşı parmağı ile silip beni kucağına almış ve odadan çıkarmıştı.

Etrafa bakındığımda her yerde cesetler vardı. Ve de duvara yaslanmış soluklanan bir adet Hoseok.

"Bir süreliğine annemlere gideceğiz" Taehyung'a döndüm. "Peki burası ne olacak?"

"Annemlerin adamlarından göndeririz iyice temizlerler" dedi ve Hoseok'a döndü. "Gidip etrafı kontrol et, yaşayan var mı? Gebermeyen düşman askeri görürsen düşünmeden öldür"

"Emredersiniz" kılıcını kınından çıkartıp sessizce odadan ayrıldı.

Taehyung, beni dikkatlice yere indirdi. "Üzerine kalın bir şeyler giydirelim gel"

Cevabımı beklemeden beni giyinme odasına götürmüş ve üzerimdeki tişörtü bir çırpıda çıkartıp boğazlı bir kazak giydirmişti.

"Altın durabilir bence" dedi ve pelerinimi üzerime giydirip üstünü silkeledi. "Bana bebek gibi davranıyorsun" kaşlarını kaldırdı. "Bebeğimsin çünkü?"

Forced Marriage/TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin