Bölüm 3

127 12 24
                                    

YN: Merhaba herkese, kusura bakmayın bölüm gecikti biraz ama hayat koşuşturması işte. 😅 Nasılsınız görüşmeyeli bakalım? Neler yaptınız, nasıl gidiyor hayat?

3234 kelimelik bir bölüm bekliyor sizi bu sefer, umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı, düşüncelerinizi esirgemeyin benden lütfen, mutlu oluyorum okuyunca ^^ Keyifli okumalar, yorumlarda buluşmak dileğiyle 🌻💙


İstedikleri olmuş, ertesi gün ikinci takım oyununu kazanmışlardı. Haftanın geri kalanı da Furkan ve Duygu'nun arasındaki tatsızlık ve de eleme gecesinde kendi takımından birisinin, Sedat'ın elenmesi dışında fena geçmiş sayılmazdı. Duygu elenmiş olsa herkesin çok daha mutlu olacağına emindi Barbaros ama elenmemişti ne yazık ki. Bardağın dolu tarafından bakıp: "En azından Eray elenmedi," diye düşünmeden de edememişti. Ara ara atışıp birbirlerine laf soksalar da içi dışı bir, etrafında olmanın eğlenceli olduğu birisiydi Eray, bu kadar erken elensin istemezdi.

Hafta sonunu hep beraber evde geçirmişler, birlikte oldukça eğlenmişlerdi.

Yeni bir haftaya başlama zamanıydı şimdi.

***

Kaptanlık oyunu için sekiz adet ıslak hamburger istemişti şefler. Barbaros'un yaptığı sos lezzetli olsa da ıslak hamburger tam olarak ıslak hamburger gibi olmadığından, sosu sadece içinde kullandığından dolayı seçilmemişti. Oyunu Uğur kazanmış, kırmızı takım kaptanı olarak şaşırtıcı bir şekilde Özgül'ü seçmişti.

Takımına ilk olarak Emir'i seçti Uğur. Özgül ise enerjisini çok sevdiğini, işini de iyi yaptığını düşündüğünü söyleyerek ilk olarak Barbaros'u almıştı takımına. Özgül'ün yanına giderken manalı manalı Uğur'a baktı Barbaros.

Mehmet şefin gözünden kaçmamış olmalıydı ki nedenini sormuştu: "Benim bir şey dikkatimi çekti, buradan geçerken şöyle Uğur'a bakıp küçük bir sitem mi gördük?"

Kendi kendine gülmeden edemedi kıvırcık saçlı adam. Mehmet şefin kurduğu cümleden sonra Serhat'ın içinden "Hay ben senin Türkçe öğretmeninin," diye geçirdiğini kanıtlayamazdı ama emindi. Oda arkadaşı yürüyen TDK ve ansiklopedi gibi adamdı doğrusu.

"Şef, doğru gördünüz. Ben ona dedim ki kaptan olursan beni karşı takımın kaptanı yap, hem beraber düello yaparız, hem de bu bu haftalar için eğlenceli olacak şeyler. O da dedi ki: 'Yok ben Esra ablayı kaptan yapacağım,' orada da beni yanılttı Özgül ablayı seçti. Şimdi burada karşı karşıya geldik, artık Allah kolaylık versin ona."

"Uğur seni takımına almadı diye kırgın mısın peki?"

Barbaros'un cevaplamasına fırsat vermeden: "Takımımda değil ama kalbimde kendisi," diye göz kırptı ona Uğur.

"Oğlum madem öyle alsaydın ya yanına arkadaşını," diye yorumda bulundu Mehmet şef.

"Bırak bu ayakları ya," diye güldü Uğur'a Barbaros. "Yok şef, niye kırılayım? Düello istedim, farklı bir yoldan istediğimi gerçekleştirmiş oldu aslında beni takımına seçmeyerek."

"Böyle de düşünceli bir insanım işte."

"Şimdi kimi seçiyorsun?"

Uğur Berk'i, Duygu'yu, Gülşah'ı, Ebru ve Ayyüce'yi seçti takımına. Özgül ise Barbaros'un yönlendirmesiyle Furkan'ı, Tanya ve Esra'yı, ardından Serhat'ı seçmişti şuanlık.

"Serhat'la daha önce çalışmadım ama Barbaros çok darladı beni 'Serhat'ı al' diye, vardır bir bildiği diye düşündüm," diye açıkladı Özgül. Bahsi geçen adam hâlinden memnun bir şekilde Serhat'ın önlüğünü bağlamasına yardımcı olmakla meşguldü.

Uyanalım N'olursun | Serhat x BarbarosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin