selamm
hicc kontrol edemedim. useniyorum saka gibi
yanlis varsa bi ara duzenlerim👍🏻
guzel yorumlarinizi ve oylarinizi esgiremeyin lutfen
iyiokumalrr
..
"iyi misin?" jungkook hastaneye geldikleri dakikadan itibaren birçok kez sorduğu soruyu bir kere daha yinelemişti. sedyede uzanan eşi ise iç çekip kafasını onaylar anlamda sallamıştı. ikisi de oldukça gergindi. korkuyorlardı da. heycanlarını bir süreliğine kenara bırakmışlardı.
"burda bekleyeceğim seni. kızımızla birlikte bana gelmeni bekleyeceğim ve sonra da evimize gideceğiz." kendini sakinleştirmek için içinden söylediklerini şimdi eşine söylüyordu. "sakince bekle. olay çıkarmamaya çalış ve abimi habersiz bırakma." yoongi doğuma girerken bile bir sürü şey düşünüyordu. aralarında en önemlisi de abisiydi.
"aklın kalmasın. dakika dakika haber vereceğim."
sözünün bitmesiyle odaya doktor ve iki hemşire gelmişti. doktor ellerini beyaz önlüğünün cebine koymuş gülümserken ikiliye bakmıştı. "hazır mısınız bay min?"
"sanırım.."
"güzel. şimdi sizi ameliyathaneye alacağız." yoongi zorla yutkunup baş ucunda ayakta duran eşine bakmıştı. jungkook da ona bakıyordu. jungkook o an eşinin sıkıca tuttuğu elini dudaklarına bastırmıştı. "seni çok seviyorum." yoongi her zaman ki gibi bu iki kelimeye karşılık sessiz kalıp dolmaya başlayan gözlerini eşinden kaçırmıştı. "bay jeon sizin de şu belgeleri imzalayıp eşi olarak onay vermeniz gerekiyor." jungkook eşinin elini bırakıp kendisine uzatılan belgeleri imzalamıştı. o sırada hemşireler yoongi'nin yattığı hastane yatağını odadan çıkarmışlardı. koridorda bekleyen kardeşi ve arkadaşları onu gördükleri gibi ayağa kalkmışlardı. "hyung... ikinizde sağlıkla bize geri gelin" demişti jimin çoktan ağlamaya başlamışken.
"ağlama jimin ve jin hyungla, jungkook'a iyi bakın." jungkook'un ismini söylerken sesini kısmıştı. "endişelenme enişte. onlar bana emanet. sen sadece bebeğini ve kendini düşün." demişti sharon yoongi'ye güven dolu gözleriyle bakarken.
yoongi ise sadece kafasını hafifçe sallamakla yetinmişti.
ameliyathaneye girerken düşündüğü tek şey ailesine ve sevdiklerine bir an önce kızıyla birlikte dönmekti.
-
"off bu kadar uzun sürmesi normal mi?" jimin mızmızlanırcasına oturduğu yerden bir anda kalkmıştı. "az kalmıştır." demişti hala oturmaya devam eden sevgilisi.
jungkook koridorda kaçıncı turunu attığını bilmiyordu. gerginlikten elleri titriyor, nefeslerini düzensizce alıyordu. "ben bi jin hyunga yazayım." sharon kafasını yasladığı sevgilisinin omzundan kaldırıp telefonunu eline almış dediği gibi jin'e durum güncellemesi yapmıştı. "aslında birimiz yanına gitsek iyi olacak. daha fazla tek kalmasın. yoongi de hepimizi burda görürse delirir."
"ben gidebilirim" demişti arel. hepsinin bebeği ve yoongi'yi görmek için sabırsız olduğunu biliyordu. kendisi de öyleydi ama bu önecelik onlarındı. "aşkım bende geleyim seninle. zaten hastaneden bu gece çıkarlar." iki sevgili ayağa kalktığında jimin minnettarlıkla bakmıştı onlara. "teşekkür ederim kızlar. iyi ki burdasınız."
"lafı bile olmaz." sharon jimin'i kendine çekip sıkıca sarılmıştı. fazla iyi anlaşıyorlardı.
arelle de kısa bir sarılma faslından sonra ikili hastaneden çıkmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
waste it on me ✓
Fanfictionও yoonkook eğer aşk boşa zaman harcamaktan başka bir şey değilse bana harca