sabah bildirimiiii
yine duzyazi mlsef
ama kisa
iyi okumalar
.
tıklatılan kapıyla yoongi uzun zamandır kızı üzerinde olan gözlerini kapıya yönlendirmişti. "bebeğim" gelen jindi.
birkaç saat önce gelmişlerdi eve. ilk başta yaşanan kargaşa ve küçük kızın kucaktan kucağa gezme seansı epey uzun sürmüş ardından da jungkook'un müdahalesi ile küçük kızını ve eşini odaya çıkarmıştı.
"hyung" yoongi karnındaki dikişler yüzünden düz uzandığı yataktan kalkmıştı. jin ardından kapadığı kapıyla kardeşinin yanına adımlamıştı. "iyi misin diye bakmak istemiştim."
"iyiyim hyung. ağrı kesiciler çok iyi geldi." gülümsemişti jin. kardeşinin ve yeğenin iyi olması istediği tek şeydi. o da gerçek olmuştu.
"çok güzelsiniz. sizi böyle görmek rüya gibi geliyor. bebeğim gerçekten baba oldun." dolan gözlerini kardeşinin gözleriyle buluşturmuştu. "bende rüyadaymış gibi hissediyorum hyung. tarifsiz bir duygu."
jin mutluluğu artık kardeşinin gözlerinde net bir şekilde görebiliyordu. aynı anneleri gitmeden önceki ,her şeyin azda olsa iyi olduğu zamanlar gibi, haline dönmüştü yoongi. gerçekten mutluydu.
yoongi'nin saçları arasına küçük bir öpücük bırakmıştı odadan çıkmadan önce. jin odadan çıktıktan birkaç dakika sonra süt hazırlamak için yanlarından giden jungkook elindeki küçük biberonla geri dönmüştü.
"canlarım,"
yoongi yatağın diğer tarafına geçen eşine bakmıştı. mışıl mışıl uyuyan kızları ise ortalarındaydı. "uyanmadı hala."
"birazdan uyanır bence."
"çok uyuyor."
"uzun bir süre böyle olacak."
ikisinin de tek odağı küçük kızlarıyken jungkook eşine bakmaya başlamıştı. en başta onu istemeyen ve korkan eşi şimdi kızlarının yanından bir dakika ayrılmıyor, onu güzelce kucağına alabiliyordu. buna jungkook'un birkaç kez kendisine yardımcı olmasıyla alışmıştı.
"sen nasıl hissediyorsun?"
"iyiyim. bu kadar acısız olacağını bilseydim hiç korkmazdım."
"yinede dikkat etmelisin. çok hareket etmeyi ve işlerini bir aylığına bi kenara bırakmalısın."
yoongi onaylar anlamda kafasını sallamıştı. jungkook hiçbir şey söylemeden söylediklerini kabul eden omegaya şaşırıyordu. sonuçta bir ay boyunca işe gitmeden duracak biri değildi.
"heiran'ı bırakıp işe gidemem ki zaten."
gülmüştü jungkook. onu kızlarına bu kadar bağlı bir şekilde görmek mutlu olmasına yetiyordu.
yoongi kızlarını jungkook ise eşi ve kızını izlerken duydukları ince ses bir anda odayı doldurmuştu. uyanan küçük kızlarıyla yoongi'nin gözleri parlamıştı. dakikalardır uyanmasını bekliyordu ne de olsa.
"ben alabilir miyim?" heycanla eşine dönmüştü. "bu sorabileceğin bir şey değil güzelim." yoongi beklemeden yatakta ağlamaya devam eden kızını kucaklamıştı. "burdayım," demişti. bu kelime kendisi fazlasıyla rahatlatıyordu bu yüzden kızına da iyi geleceğini düşünüyordu. "baban yanında."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
waste it on me ✓
Fanfictionও yoonkook eğer aşk boşa zaman harcamaktan başka bir şey değilse bana harca