waste it on me ✓

40'end

son kez merhaba🥹

duzenledim ama gozumden kacan kisimlar olmus olabilir..

lutfen bu son bolumde yorumlarinizi ve oylarinizi ficden esirgemeyin🙏🏻

iyi okumalarr✨️

-

"tamam, sorun değil. ben halledeceğim." demişti yoongi kendine güven vermek istercesine. bugün jungkook'un boş günüydü. bu yüzden evde kalıp heiranla ilgilenecek, yoongi ise şirkete gidecekti. ama son dakika yapılacak telafi dersiyle ikisi de ne yapacağını şaşırmıştı.

jin hamileliğini zor geçirdiği için heiran'ı ona bırakamıyorlardı. sharon-arel çifti ani bir kararla parise gitmişlerdi. geri kalan taehyung ve jimin çifti ise yaklaşan sevgililer günü için iki gün önce rahat vakit geçirebilmek adına küçük bir dağ evi kiralamışlardı.

"aşkım, gitmeyebilirim." jungkook stresle bağladığı kravatını bollaştıran eşine yaklaşmıştı. yoongi kafasını iki yana sallamış alfasına sarılmıştı. bu rahatlamak için en iyi çözümdü. "bir-iki saat idare edebilirim." jungkook kafası göğsüne yaslı olan eşinin saçları arasına uzun bir öpücük bırakmıştı. "zorlanırsan hemen ara. bir şekilde gelirim, biliyorsun."

onaylayarak geri çekilmişti yoongi. "git artık. yoksa geç kalacaksın."

"öpücüğümü alayım." demişti omegasının dudaklarına kapanırken. alt dudağını birkaç saniye emerken yoongi'nin gülerek geri çekilmesiyle durmak zorunda kalmışlardı. "fazla uzatıyorsun."

"doyamıyorum."

yoongi beşiğinde yatan kızını almak için ona doğru adımlamıştı. "minik aşkımın bugün ilk şirket günü" kucağına aldığı kızının yanağına küçük bir öpücük bırakmıştı. "çok güzel vakit geçireceğinize eminim." jungkook gitmeden önce kızının tombul yanaklarına da birkaç öpücük kondurmuştu. "babanı sakın üzme, çiçeğim."

"üzmem diyor şu an." demişti yoongi garip sesler çıkaran kızına karşı. alfa gülmeye başladığında yoongi de eşlik etmişti gülüşlerine.

"off, bırakmak istemiyorum sizi." jungkook asık suratıyla eşi ve kızına sarmıştı kollarını. "gitmek zorundasın."

"maalesef." iç çekip geri çekildiğinde yoongi alfasını rahatlatmak için gülümsemişti. "siz ne zaman çıkacaksınız?"

"heiran'ın çantasını hazırlayıp çıkarım."

jungkook anlamışça kafasını sallamıştı. zor olsa da yoongi birkaç kere daha gitmesi gerektiğini söyleyerek aşağıya inmesini sağlamıştı.

"görüşürüz, sevgilim." kapıya kadar ona eşlik etmiş son kez yanağına bir öpücük bırakmıştı.

"görüşürüz, aşkım. dikkat edin kendinize." yoongi onu başıyla onaylamıştı. jungkook son olarak omegasının kucağındaki kızına da bir öpücük vermişti.

jungkook giderken yoongi heiran'ın elini tutup babasına 'bay bay' diyerek elini sallamasıni sağlamıştı.

jungkook arabaya bindiğinde yoongi daha fazla soğukta kalmamak için içeri geçmişti. "büyük gün için heycanlı mısın birtanem, hm?" kızıyla konuşmaya çalışırken tekrar odaya çıkmıştı. heiran'ı yatağa yatırıp hızlıca onun için bir çanta hazırlamıştı. içine gereksiz sayılabilecek derecede bez ve kıyafet koyarken birkaç oyuncak da sıkıştırmıştı.

kendi siyah kabanını giyip kızını kucaklamış, onu da giydirmişti. hasta olmaması için epey sarıp sarmalamıştı minik kızını. "gidelim bakalım." aşağıya indiğinde pusetine koyduğu bebeğini bir dakikalığına koltuğun üzerine bırakıp hızlıca mutfağa gitmiş, iş yerinde yapabilmek için süt ve toz mamasını da yanına almıştı.