selamm
biraz uzun bir bolum oldu
kontrol ettim ama gozumden kacan kisimlar olmus olabilir... soylemeniz yeter.
iyi okumalar
-
jungkook çıplak göğsünün üzerinde yatan kızının sırtına hafifçe vurup gazını çıkarmaya çalışırken dalgınca bakıyordu duvara. morali bozuktu biraz. bugün doğum günü olmasına rağmen arkadaşları eskisi gibi bir sürpriz hazırlamamış, güzel bir mesajla kutlamayı tercih etmişlerdi.
açıkçası eskisi gibi bir parti düzenlemelerini de istemezdi. artık bir ailesi vardı ve o doğum günü partileri şu an ki durumuna oldukça tersti.
tek beklediği şey eşinden bir mesajdı ama o da bugünü unutmuştu. jungkook akşam bir şeyler yapmayı teklif etse bile yorgun olduğunu söylemişti yoongi. doğum gününü uyuyarak geçirecekti resmen.
"neyseki yanımdasınız." demişti her şeye rağmen. üzgün olsa da bu yandan bakıyordu. eşiyle arasında bir sorun yoktu ve biricik kızları yanlarındaydı.
"güzelim benim." saçları arasına bastırmıştı dudaklarını. "uyumayacak gibisin." göğsündeki kızını kucaklayıp yüz yüze gelecek şekilde tutmuştu küçüğü. "ne sana ne de babana doyamıyorum. aklım çıkıyor sizin için." küçük kız ağzına götürdüğü elini emerken öylece, bir şeyler anlatan babasına bakıyordu. jungkook heiran'ın tombul yanağına kokulu bir öpücük bırakmadan edememişti.
"şimdi aşağıya inelim. baban birazdan gelir." kızını omuzuna yatırıp ayağa kalkmıştı jungkook. bir eliyle sıkıca kızını tutarken diğer eline komodinin üzerinde duran küçük emiziği almıştı.
odadan çıkmış tam merdivenlerden inerken duyduğu kapı ziliyle yüzünde genişçe bir gülümseme belirmişti. dikkat ederek biraz daha hızlı inmişti merdivenleri. kapıyı açtığında ise beklemediği sürprizle fazlasıyla afallamıştı.
yoongi bir hafta önceden sharon'la konuşup jungkook'un doğum günü için plan yapmaya başlamıştı. sharon jungkook için daha önceden büyük doğum günü partileri hazırlandığını söylediğinde ne yapacağını bilememişti yoongi. kalabalıktan hiç hoşlanmıyordu. sadece kardeşleri, taehyung, sharon ve arel'le birlikte kutlayabilirdi ama ailece olmak son güne kadar daha güzel bir fikirmiş gibi gelmişti. ama eve gelmeden önce jungkook'un bu basit sürprizden hoşlanmayacağı düşüncesi dolanmaya başlamıştı zihninde. sonuçta bugüne kadar hep parti yapan biriydi. o ortama alışmıştı ama şimdi...
evin bahçesine geldiğinde bahçe'nin bir köşesine koyulan masaya ilerlemiş elindeki pasta kutusunu üzerine koymuştu. ardından pastayı dikkatlice çıkarıp mumları hazırlamıştı. çok heycanlı aynı zamanda da gergindi. tek isteği jungkook'un beğenmesi ve bu geceyi güzel geçirmekti.
derin bir nefes alıp pastayı iki eliyle tutmuş yeniden kapının önüne gelmişti. heiran'ın uyumadığını bildiği için rahatlıkla zile basmış, kapının açılmasını beklemişti.
saniyeler içinde açılmıştı kapı. jungkook her zamanki gibi üstsüzdü. kızları ise omuzunda yatıyordu. bu görüntüyle karşılanmak dünya'nın en iyi şeyiydi.
jungkook büyüyen gözleriyle omegaya bakarken yoongi kısık ve titreyen sesiyle doğum günü şarkısını söylemeye başlamıştı. arada jungkook'a bakıyor arada da gözlerini kaçırıp eriyen mumlara bakıyordu.
"..iyi ki doğdun, mutlu yıllar sana..." sonlara doğru sesi nerdeyse içine kaçmıştı. utandığı için kızaran yanaklarıyla duruyordu alfa'nın karşısında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
waste it on me ✓
Fanfictionও yoonkook eğer aşk boşa zaman harcamaktan başka bir şey değilse bana harca