14. Bölüm

169 10 31
                                    

Marinette odasının penceresinden içeriye atlar atlamaz geri dönüşmüştü ve Tiki ise zaman kaybetmeden, yaptığı şeyin yanlışlığından bahsetmeye başlamıştı bile. "Ama Marinette, Kara Kedi'yi resmen Luka'nın üzerine attın, Luka'nın ondan hoşlanması Kara Kedi'nin da ondan hoşlanacağı anlamına gelmiyor."

"Luka'yı tanıyorsun Tiki o asla kendisi ile bilikte olmak istemeyen birini zorlamaz. Benimle sevgili olduğu zamanı hatırlıyorsun."  Marinette gayet kendinden emindi bunu söylerken.

"Ve yalanların yüzünden akumalandı."

"Eminim kara kedi kararını verebilecek biridir. Eğer Luka ile birlikte olduysa bu onun seçimidir." Marinette Tiki'ye sert bir bakış attı, Tiki ise gözlerini devirdi.

"Takım arkadaşını gizli kimliğini ifşa etmek zorunda bıraktın Marinette ve sence hâlâ hiçbir sorun yok mu?" Küçük kırmızı kwami kollarını birbirine doladı.

Marinette bir an durdu çünkü bunun olacağını bilse bile birden yüzüne vurulması yaptığı seyi sorgulamasına yol açmıştı. "Bu onun kararıydı." Dedi tekrar ama fısıldar gibi.

"Kagami'ye kendi kimligini açıklamak zorunda kalmanla aynı şeydi." Tiki'nin söylediğiyle kalbini büyük bir vicdan azabı kaplamıştı çünkü Kagami ile olanlardan sonra neler yaşadığını biliyordu.

"Ama Luka onunla ilgilendi." Sanki bunu Tiki'ye değil de kendine söylüyordu.

"Aması falan yok, Luka'ya omegaların ruh eşleriyle olan ilk karsilasmadan sonraki kızgınlığını anlattın ve Kagami ile istemediğin bir birliktelikten seni kurtaran adamı bir alfanın üzerine attın." Derin bir iç çekti küçük kırmızı kwami, kafasını onaylamazsa salladı ve Marinette'i yatağında bırakarak kurabiye kavanozuna doğru uçuverdi.

***

"Adrian sabah oldu." Plagg'in homurdanarak söylediği şeyle Adrian gözlerini açmış ve elinde hap ve yüzükle duran küçük siyah kwamiye bakmıştı. Yüzüğü hemen alıp parmağına geçirmiş ve gümüş rengine dönmesini sağlamıştı. Sonra ise Plagg'in elindeki hapa göz gezdirmisti.

"O hap neyin nesi?"

"Dün geceyi hatırlıyor musun?"

Adrian'ın anında yanakları kızardı. "Evet." Dedi utana sıkıla.

"Doğum kontrol hapı mi neymiş. İcmen gerekiyormuş." Adrian hapı aldı ve ambalajını açıp ağzına attı, komodinin üzerinde duran bir bardak suyu da arkasından içmişti. "Dün gece olanları asla onaylamadığımı bilmen gerekiyor Adrian, ayrıca o sesler mide bulandırıcıydı." Küçük kwami yüzünü buruşturdu.

"Yapacak bir şeyim yoktu, omegayı durdurmak imkansız gibi." Adrian renkten renge gecereken neredeyse yüzünün tamamı kıpkırmızıydı.

"Daha büyük bir sorun var Adrian, Luka kimliğini biliyor. Bu konuda ne yapacaksın?"

"Yapabileceğim hiç bir şey yok, yine de sevgili sayılmayız ve birden olması beni de rahatsız ediyor."

Plagg derin bir iç çekti. "Peki okula gidiyor musun?"

Adrian bir an düşündü ve sonra kafasını iki yana hafifçe salladı. "Hayır, istemiyorum." Tekrar yatağına yattı ve yorganına sokuldu. Bir süre sonra Adrian tekrar uykuya daldığında Adrian'ın hâlâ uyanmadığını fark eden Nathalie odaya girip Adrian'ı kontrol etmişti.  Adrian'ı uyandırdığında ise Adrian iyi hissetmediğini söylemiş ve Nathalieyi göndermişti.

***

Marinette'den

Sınıfa girdiğimde ilk dikkatimi çeken şey Adrian'ın okulda olmayışıydı, geç uyuduğum için geç uyanmış ve geç kalmıştım yani normalde şimdiye kadar gelmesi gerekirdi. Alya'nın yanına oturdum ve fısıldayarak Adrian'ı sordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 19, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

I Can't Stop Me [Miraculous] |Omegavers|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin