3.

1K 145 183
                                        

evet diger 2 bolumdeki gibi yorum sayisini canli tutalim lutfen ficin gidisatini onlar belirliyor maalesef.

keyifli okumalar 😽






-

jeongin

derslerimin hepsi bittiğinde derin nefeslar alarak hyunjin hocanın odasının yolunu tuttum.

elim kopsaydı da atmasaydım o fotoğrafı

kapının önüne geldiğimde önce boğazımı temziledim,  kapıya tıklamak ve tıklamamak arasında gidip geliyordum şu an. en sonunda cesaretlenip tıkladım ve cevap vermesini beklemeden içeri girdim. bekleseydim giremezdim çünkü biliyordum.

hyunjin hoca sandalyesinde oturmuş kitap okuyordu ve ben içeri girer girmez başını kaldırmadan gözleriyle baştan aşağıya süzdü beni.

"gelmişsin"

zorla gülümseyip "evet çağırmıştınız" diye cevap verdim.

sandalyesinden ayağa kalkıp yanıma doğru adımladı ve tam önüme geldiğinde durdu.

az önce beni baştan aşağı süzmesi yetmiyormuş gibi şimdi de yüzümü inceliyordu resmen. göz teması kurmakta ısrarcıydı ve bense bundan ölümüne kaçıyordum.

elini kısa süreliğine saçıma atarak geri çekildi ve yere bir şey attı.
"saçında bir çey vardı" dedi yüzünde ki gülümseme ile.

sertçe yutkundum. kelimenin tam anlamıyla altıma sıçıyordum şu an.

"neden çağırmıştınız beni?" diye sordum kısıkça. hala dibimde duruyordu

geri çekil artık

içimden söylediğim şeyi duymuş gibi geri çekildi ve dönen sandalyesine geri oturdu.

"dersimden kalıyorsun" dedi düz ses tonuyla

gözleirm kocaman açılmıştı. kalmamam gerekiyordu. devamsızlığımı iyi kullanmıştım. nasıl kalabilirdim?

"bu imkansız, devamsızlığıma dikkat ediyordum ben hep. eğer bugün gelmemiş olsaydım kalırdım evet ama geldim, dersteydim." dedim cümlelerimi bir bir sıralarken.

"devamsızlıktan kaldığını kim söyledi?" dedi yüzünde ki tuhaf ne olduğunu anlamadığım yüz ifadesiyle.

alaycı? sinirli?

çok fazla sorgulamadım. ortalama olarak mı kalmıştım yani? kısacası beni bırakmıştı.

"peki. beni neden çağırdınız tam olarak? kalmışım zaten. seneye tekrar görüşeceğiz o halde" dedim gülümseyerek. bu gülümseme öyle bir gülümseme değildi tabii, daha çok sinir gülümsemesi gibiydi ve bunu çok net hissettirdiğimin de farkındaydım.

"derslerime gelmiyorsun jeongin. sence de kalmış olman normal değil mi?"

" değil. evde yeteri kadar çalıştığıma inanıyordum. sadece sizin dersiniz için geçerli değil bu hocam, bütün derslerde bunu yapıyorum ben"

iki kaşını havaya kaldırıp indirdi ve dudakları garip bir şekle büründü. aferin iyi bok yiyorsun der gibi bi hali vardı sanki.

"demekki derslere de gelmek gerekiyormuş"

"pekii, bundan sonra gelirim. bunun için mi çağırmıştınız beni?"

"hayır" dedi oturduğu sandalyeden tekrar kalkarak. masanın önüne doğru ilerlemiş ve kalçasını masaya yaslamıştı, ellerini de iki cebine sokarak bana baktı tekrar.

okokok lalala | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin