"VATAN SAĞOLSUN" (3. BÖLÜM/1. SEZON)

78 10 2
                                    

İki helikopter de sonunda karargaha varmıştır, yavaş yavaş helikopter pistine iniş yaparlar. Her iki tim helikopterden inerken kaçırılan çocukların aileleri de orada hazır bekliyordu. Çocuklar tek tek kendi ailesine doğru koşarken pençe timi ve diğer tim Erdem albayın yanına gelir. Erdem tek tek tüm askerlerin alnından öper
ERDEM: Kusursuz bir zaferle döndünüz çocuklar. Allah muzaffer eylesin
ALİ: Sağolun komutanım
ERDEM: Pençe timi istirahat et
TİM: (hepsi aynı anda bağırır) EMREDERSİNİZ KOMUTANIM
Erdem karargaha giderken çocukların ailesi timin yanına gelir
ZİYA: Komutan Allah sizden razı olsun Allah ne muradınız varsa versin
Ali'nin elini öpecek iken Ali buna izin vermez
ALİ: Estağfirullah amca olur mu öyle şey. Bunun için yapmadık biz bunu (Ali dalgalanan Türkiye bayrağına bakar, onun ardından orada ki herkeste bayrağa bakar) biz bu al bayrak uğruna, vatan uğruna seve seve gözümüzü kırpmadan canımızı vermeye hazırız, yeter ki vatan sağolsun
Çocukların aileleri tek tek tüm askerlerle sarılırlar
EMİNE: Allah sizi başımızdan eksik etmesin, Allah ayağınıza taş değdirmesin, yokluğunuzu göstermesin. O zalimleri de Allah kahru perişan eylesin.
ALİ: Anamızın da duasını aldığımıza göre artık sırtımız yere gelmez beyler
Aileler çocuklarla birlikte giderken çocukların bir kaçı geri döner ve Ali'ye sarılırlar Ali'de bu sarılmayı karşılıksız bırakmaz ve Ali'de çocuklara sarılır. Şu an ki tablo görülmeye değerdi. Ali ve çocuklar kısa bir sarılmanın ardından ayrılırlar
ALİ: Çocuklar kendinize iyi bakın olur mu, anne babanızı dinleyin, onların sözünden çıkmayın.
MELİH: Ali abi biliyor musun bizde büyüdüğümüz zaman senin gibi bir asker olacağız. Vatanıma milletime sahip çıkıp düşmana korku salacam
ALİ: Hey maşallah benim aslanlarıma. Bu kadar yeter aileniz sizi bekliyor çocuklar onları daha fazla bekletmeyin.
Çocuklar hep birlikte selam dururlar, Ali'de bunu karşılıksız bırakmayarak oda çocuklara selam verir, ondan sonra çocuklar aileleriyle askeri araçların eşliğinde önce hastaneye doğru yola çıkarlar
ALİ: Mustafa
MUSTAFA: Emredin komutanım
ALİ: Çocukların tedavisini sürekli takip et, her şeyden beni haberdar et
MUSTAFA: Emredersiniz komutanım
ALİ: (dalgalanan Türkiye bayrağına bakar) Siyah bir kabus karartsa da afakı, yolumuza mihmandar hilalimiz var bizim. Gür çıksa ne olur nadanın baykuş sesi, gök kubbeyi titreten ezanımız ve bayrağımız var bizim... Aksın kanım kefenime renk olsun. Al kefenim bayrağıma denk olsun... Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.
ENES: Ne güzel dediniz komutanım
ALİ: Benim işlerim var, bir durum olduğu zaman haber verirsiniz
Ali önce karargaha giderek kendi odasına gider, üstünü değiştirdikten sonra otoparktan kendi aracını çıkarıp karargahtan çıkar, çıkarken beylik tabancasını da yanına alır ve Berhayat hastanesine doğru yola çıkar. Bir süre yol gittikten sonra bazı bağırış çağırış sesleri duyar, Ali arabayı oraya yönlendirir ve bir adamın gündüz vakti ulu orta yerde annesine şiddet uyguladığını görür. Çevrede ki vatandaşlar engel olmak istese de kimse başarılı olamıyordu. Ali arabayı müsait bir yere park ettikten sonra hızla arabadan iner ve ikilinin yanına gelir.
ALİ: Ne yapıyorsun lan sen
FATİH: Sanane lan sen karışma
ALİ: Karışma öyle mi, lan it herif utanmıyor musun zavallı kadını dövüyorsun, gücün ona mı yetiyor lan. O kadın 9 ay boyunca seni karnında taşıyor sana zarar gelmesin diye attığı her adımda ilk önce sen varsın lan aklında. O kadın seni yedirdi içirdi giydirdi, karşılığı bu mu. Kendi dengin birini bulsana
FATİH: Sen kimsin lan bana karışıyorsun istediğime istediğim gibi davranırım
Adamın tavrı Ali'yi çileden çıkarmıştı, Ali'nin sabrını taşıran adamın kadının kolunu sertçe tutması ve sıkması olmuştu. Ali bunu görünce önce adamın kolunu çeker
ALİ: Ne yapıyorsun lan sen
FATİH: Sen kimsin lan bana karışıyorsun
ALİ: Kim miyim kendimi tanıtim o zaman.
Ali önce Fatih'e kafa atar Fatih aldığı darbeyle yere düşerken Ali durmaz ve adamın üstüne çıkarak sağlı sollu vurmaya başlar. Orda ki vatandaşlar güç bela Ali'yi ayırırlar adamdan
ALİ: (bağırarak konuşur) BIRAKIN BENİ BIRAKIN. DAHA YENİ Mİ ADAMLIĞINIZ TUTTU LAN HII, DAHA YENİ Mİ ADAMLIĞINIZ TUTTU. LAN GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNDE KADIN ŞİDDET GÖRÜYOR ŞİDDET. ALLAH'IM ÇILDIRACAM ARTIK YA ÇILDIRACAM, ÜLKEMİZ NE HALE GELDİ YA. SİZİN ANANIZ BACINIZ YOK MU LAN YOK MU. ONLARIN BAŞINA BÖYLE KÖTÜ BİR OLAY GELSE NE YAPACAKSINIZ
Orda ki insanlardan biri araya girer
X: Silahı vardı
Ali: (sinirden gülmeye başlar) Silahı mı vardı. Gerçekten bumu, bahaneniz bumu ya. Ona bakarsan benim de silahım var, ama şu detayı da vermek istiyorum ben asker olduğum için silah taşıyorum. Özel kuvvetlerde askerim. (Telefonunu çıkarıp polisi arar) Yüzbaşı vefa
POLİS: Emredin komutanım
ALİ: Vereceğim adrese bir ekip yollayın
POLİS: Emredersiniz komutanım
ALİ: (Ali polise adresi verir, kısa bir görüşmenin ardından telefonu kapatır. Ali ise yerde kıvranan adama bakar, sonra yanında taşıdığı plastik kelepçeyi çıkarıp adama ters kelepçe yapar)  Şu an şu saniye kafana sıkmak vardı ama sizin seviyenize düşecek kadar alçalmadım ben (yaşlı kadının yanına gider) anam iyi misin
FATMA: İyiyim oğul iyiyim sağolasın
ALİ: Oğlun mu (Fatma evet anlamında başını sallar)
FATMA: Allah senden razı olsun oğul sağolasın
ALİ: Ne demek anam, sürekli sana şiddet uygular mıydı (Fatma evet anlamında başını sallar)
O sırada polis ekipleri gelmiş, Ali gerekli açıklamayı yaptıktan sonra adamı polislere teslim etmiştir. Kadını da alıp kendi evlerine götürür... Bir sürelik yolun ardından Ali eve gelmiştir, kadın ile birlikte arabadan iner
ALİ: Gel anam gel (Ali evin zilini çalar kısa bir süre sonra kapıyı Selvi açar) anne
SELVİ: Ali (Ali'nin yanında ki kadını görür) oğlum bu kim
ALİ: İçeri geçelim anne anlatacağım
Üçü birlikte içeri girer Ali önce mutfaktan bir bardak su getirir, kadın ise suyu içtikten sonra Ali'ye döner
FATMA: Allah senden razı olsun oğul
ALİ: Allah hepimizden razı olsun ana
SELVİ: Oğlum ne olduğunu anlatacak mısın
FATMA: Oğlunuz lafa başlamadan önce benim söylemek istediğim bir şeyler var
SELVİ: Buyrun
FATMA: Çok yiğit bir evlat yetiştirmişsiniz, korkusuz bir evlat yetiştirmişsiniz. Hayırlı bir evlat yetiştirmişsiniz, Allah herkese sizin evladınız gibi evlat nasip etsin
SELVİ: Amin sağolun... Da ben konuyu merak ediyorum
ALİ: Soysuzun biri gündüz vakti anasına şiddet uyguluyordu, bende dayanamadım müdahale ettim. Adamı polislere teslim ettikten sonra orda bırakamadım aldım eve getirdim
SELVİ: (böyle bir şey yaptığı için oğluyla gurur duyuyordu) Oğlum benim seninle gurur duyuyorum
ALİ: Ben sizden gördüklerimi uyguluyorum anne
ALİ: Fatma anamız bir süre bizimle kalacak anne
SELVİ: Misafirin başımızın üstünde yeri var oğlum.
ALİ: Ben hastaneye gidiyorum anne bir şey olursa ararsınız
SELVİ: Tamam oğlum (Ali giderken) Ali
ALİ: Efendim anne
SELVİ: Oğlum Nazlı'yla konuş şu meseleyi uzatmayın çözün artık şu duruma bir netlik kazandırın
ALİ: Merak etme anne halledeceğim.
Ali evden çıkar ve arabaya binerek hastaneye doğru yola çıkar.... Bir sürelik yolun ardından Ali hastaneye gelmiştir, arabayı otoparka park ettikten sonra asansörle cerrahi katına çıkar ve Gülin'in yanına gider
ALİ: Kolay gelsin Gülin
GÜLİN: Aaa Ali hoşgeldin
ALİ: Hoşbuldum Nazlı odasında mı??
GÜLİN: Ameliyatta şu an ama bitmek üzere, haber verim mi
ALİ: Hayır hayır işi bitince odasına gelsin orda olacağım
GÜLİN: Tamam Ali
Ali Nazlı'nın odasına doğru gider, odanın önüne gelince kapıyı açarak içeri girer odaya bir göz gezdirir, odanın içinde lavanta kokusu vardı. Büyük ihtimalle temizlik görevlisi odayı yeni temizlemişdi. Ali odanın içinde gezerken arkadan biri gelip Ali'nin gözlerini kapatır
NAZLI: Bil bakalım ben kimim
ALİ: (Nazlı'yı sinir etmek için) Buse sen misin
NAZLI: (hızla elini Ali'nin gözlerinden çeker sinirlenmiştir) Buse kim Ali
ALİ: (Nazlı'ya döner ve gülerek) Benim gözüm senden başkasını görür mü Nazlım
NAZLI: Demek ki görüyormuş Buse kim Ali
ALİ: (zaten dibinde olan Nazlı'ya daha da yaklaşır, Nazlı'nın elini alıp kendi kalbine götürür) Benim kalbimi senden başka hiç kimse bu şekilde attıramaz. Benim aklımda sen, ruhumda sen, gecemde sen, gündüzüm de sen. Ben sana aidim sen bana aitsin, kimse bunun aksini iddia edemez. Benim gözlerime senin gözlerinden başka kadının gözleri değmemiştir
Az önce Ali'ye trip atan Nazlı'dan eser kalmamış yelkenleri suya indirmişti.
NAZLI: (Ali'nin gömleğinin yakasıyla oynamaya başlar) Hele o gözler benden başkasını görsün, o gözlerini oyarım
ALİ: (gülerek) Bu kadar yakışıklı olmak benim suçum mu, kızların ilgi odağıyım
NAZLI: Öküzsün biliyorsun değil mi
ALİ: Sadece senin öküzün (burnunu Nazlı'nın boynuna götürür ve o eşsiz kokuyu içine en derinine çeker) bu kokuya hastayım nasıl yapıyorsun bilmiyorum ama senin yanında zayıf düşüyor güçsüz kalıyorum. Beni nasıl etkin altına alıyorsan
NAZLI: (ellerini Ali'nin boynuna dolar, Ali'de kendi ellerini Nazlı'nın beline dolar) Oda bende kalsın canım kocam
ALİ: Kocam haa (gülerek)
NAZLI: Kendimi şimdiden alıştırıyorum, sende kendini alıştırsan iyi edersin çünkü sürekli isteyeceğim
ALİ: Sen nasıl istersen güzelim
NAZLI: Alim artık şu nikah işini halledelim. Annen baban soruyor ne yaptınız diye
ALİ: Buraya bunun için geldim
Nazlıcan: Nasıl
ALİ: Babamdan izin alıp çıkacağız nikah günü almaya gideceğiz
NAZLI: Sen ciddisin
ALİ: Ne zaman şaka yaptığımı gördün
NAZLI: Seni çok seviyorum
ALİ: Bende seni çok seviyorum Nazlım
Zaten yakın olan AlNaz birbirine daha da yaklaşır ve aralarında kalan son mesafeyi de kapatarak birbirlerinin dudaklarına hapsolurlar. Kısa ama tutkulu bir öpüşmenin ardından ayrılırlar
ALİ: (Nazlı'nın kulağına fısıldar) Benim olman için sabırsızlanıyorum
NAZLI: (içi bir hoş olmuştur, sesi fısıltılı çıkar) Bende
AlNaz birlikte Nazlı'nın odasından çıkıp Adil hocanın odasına doğru giderler. Odanın önüne gelince Ali kapıyı çalar içerden gel sesini duyunca Nazlı ile birlikte içeri girer... Kamera ıssız bir yeri gösterir. Ormanın en derinliklerinde bir bağ evinde saklanan bir adam vardır. Elinde ki tabletten timin ve hastane ekibinin fotoğraflarına bakıyordu, Ali'nin fotoğrafına gelince durur, uzun uzun Ali'nin fotoğraflarına bakar. Eskiden Ali'yle çok güzel bir ilişkisi vardı ama şu an en büyük düşmanıdır Ali'nin. Baş parmağı ile Ali'nin fotoğrafını sever, şu an en büyük hedefi Ali'yi yok etmektir
X: Ali Vefa Ali Vefa bekle sen az kaldı Ali Vefa az kaldı. Öyle bir anda karşına çıkacam, öyle bir anda hayatına dahil olacağım ki, önce çevrenden başlayarak önce seni yalnız bırakacağım, her gün diken üstünde olacaksın, hep huzursuz tedirgin olacaksın. Sevdiklerinin hayatı tehlikeye girecek, seni terk edecek seni yalnız bırakacaklar ve işte o zaman sana en büyük darbeyi ben vuracağım Ali Vefa bekle sen.
X kişisi Ali'nin fotoğrafına bakmaya devam ediyordu, yapacakları aklında çoktan hazırdı bile amacı hedefi aynıydı Ali'yi bu dünya üzerinden silmekti. En önemlisi ise Ali bu kişiyi öldü biliyordu ansızın Ali'nin karşısına çıkması, Ali'ye ne gibi olumsuz etkileri olacaktı bunu hep birlikte göreceğiz....

VATAN SAĞOLSUN (ALNAZ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin