SALGIN

YALI

Arasa dönüp "burası üç kişi için büyük değil mi" dedim

"üç kişi olduğumuzu kim söyledi" dedi

Arabanın kapısını açıp aşağı indi Atlas ise telefonunu tutmuş saçını başını düzeltiyor, kendine bakıyordu Aras arabanın arkasından dolanıp benim kapımı da açtı Arasa döndüğümde elini bana uzatmış gülümseyerek elini tutmamı bekliyordu

"yenge elini tut hadi ilk günden her şeyi anlayacaklar" dedi Atlas kolunu araba koltuğunun üzerine bırakmış bizi izliyordu

Arabadan indim. Arasın elini tutmamıştım. Sadece çantamı alıp aşağı indim Arasın yanında durmuş sadece önüme bakıyordum. Arasın bana şaşkın halde baktığını biliyorum ama hiç kendimi bozmadan karşıya bakmaya devam ediyordum Atlasta arabadan indi ve bize bakıyordu Atlas biraz bize baktıktan sonra önüne baktı yalıya doğru bir adım attı. Bir elimle çantamı tutuyor diğer elim ise Arasın elinin yanında idi

"Aras ben yapabileceğimi sanmıyorum" dedim kısık bir ses tonuyla

"sen sadece bana bırak" dedi elimi tutarken

Yalıya doğru ilk adımımı atmıştım,atmıştık Aras ile birlikte Atlas önümüzden hızla yürüyordu yalının ortasında çimler vardı çimleri geçtikten hemen sonra yaklaşık on bir kişi bize dönük bir şekilde gülerek bekliyordu

Ben bunlara hepsine nasıl yakalanmadan yalan söylerim

Aras ile beraber onlara biraz daha yaklaştık. Aralarından sarı saçlı orta boylarda bir bize doğru koşuyordu. Aras olduğu yerde durdu kadın hızla Arasa sarıldı kadın ağlıyor mu gülüyor mu belli değildi Arasta kadına sarıldıktan sonra bir süre öyle kaldılar kadın Arası öpüyor,kokluyor bir türlü bırakmıyordu. Büyük ihtimalle annesi idi.

Arkada kalan diğer kişiler de yanımıza gelmişti Aras sarıldığı kadını bırakıp Arası görmek için bekleyenlerin yanına gitti Atlas onları çoktan görmüştü bile Arasa uzun uzun sarılan kadın Arasa arkadan bakarak ağlıyordu sanırım beni fark etmemiştiler Aras diğerlerine doğru yürüdü ilk olarak esmer orta yaşlarda bir kadınla sarıldılar o kadar mutluydu ki anlatamam hemen sonra yanında duran siyah saçlı tatlı bir kız vardı bizim yaşlarımızda onun da güldüğünü yada ağladığını anlamadım Arasın boynuna sarıldı ondan sonra bir de siyah saçlı mavi gözlü Aras ile yaşıt bir çocuk vardı ilk baş bir kaç el hareketi yaptılar sanırım selamlaşma şekilleri buydu hemen sonra çocuk Arasın elini tutup kendine çekti onunla da sarıldıktan sonra yaşlı bir adam vardı Aras elini öpmek için eğilirken adam izin vermedi ve Arasa sarıldı o zaman bu da dedesi olmalıydı

"hoş geldin evine" dedi yaşlı adam

Aras başını sallayıp gülerek bana baktı gözleri parlıyordu adeta. o an bir kere daha hiç sevilmediğim hiç ailem olmadığı aklıma geldi 

bir keresinde yedi yaşlarımda okula öğretmenim ev ödevi vermişti bende unutmuştum yapmamıştım o günde (sözde) babam beni okuldan alıyordu öğretmenim babama ödevimi yapmadığımı söylemişti babam kimseye belli etmeden saçlarımla oynuyor gibi yapıp saçımı çekerek beni arabaya katmıştı eve gittiğimiz zaman ise kayış ile ayaklarıma vurarak "annene seni doğurmaması gerektiğini söylemiştim" diyerek dövüyordu annem ise sinema izler gibi koltuğun üzerinde oturmuş bizi izliyordu tabi bu kadar değildi devamı daha acı ama şimdi hatırlayıp ta ağlayamam herkesin içinde.

Gözlerim dolu bir şekilde Arasa karşılık vererek bende gülümsedim
Aras bana doğru yürüyüp sol tarafımda durdu sağ tarafımda ise sarı saçlı kadın göz yaşlarını siliyordu sarı saçlı kadın da esmer benim yaşlarımda olan kızın yanına geçip bir birlerine sarıldılar