SALGIN

F10 BİNA

Aslı, Berk, Atlas'ta sonuçlarını aldıktan sonra artık çıkmak için ayağa kalktık askerlerden biri önümüzü kesti Rusça bir şeyler söylüyordu ama anlamadım hepimiz Arasa bakıp askerin ne dediğini anlamaya çalışıyorduk asker gittikten sonra

Aslı "ne diyor bu" dedi yüzünde anlamaya çalışıyormuş gibi bir ifade vardı

"çocuklar buradan sonra 1 hafta karantina da kalmamız gerekiyor ve özel karantina bölgeleri var bizi oraya götürecekler arabayı beklememiz lazım" dedi

Herkes oflayıp kalktıkları yerlere tekrar oturdular

1 saat sonra..

Bir saattir mal gibi oturuyorduk ve can sıkıntısından ölüyordum araba bir türlü gelmiyordu ayağı kalkıp Arasa doğru yürüdüm başını eğmiş bir çubukla yerdeki toprakları çıkarıyordu o da sıkılmıştı yanına vardığımda başını kaldırıp bana baktı

"arabanın geleceği yok herhalde" dedim

"sanırım." dedi ve tekrar başını öne eğip toprağı kazmaya devam etti

"Aras oğlum kalk şu askerle konuş nerede kaldı bu araba" dedi Atlas belliydi o da sıkılmıştı hatta herkes sıkılmıştı

Aras oturduğu yerden kalkıp elindeki çubuğu yere fırlatarak yanımdan geçip önümüzü kesen askere doğru yürüdü

"ne yaşıyor bu" dedi Aslı Arasın arkasından bakarak

"o da sıkılmış sıkılınca hep böyle oluyor" dedi Atlas gülerek

Aras askerin yanına yetiştiği sırada arkadan araba sesi geldi herkes ayağa kalkıp baktı bende arkamı dönüp baktığımda otobüs gibi bir şey gelmişti arabanın içinden askerler çıkıp
bizi sıraya katıyordular yaklaşık
30 kişi vardık zaten hepimiz sıraya girdikten sonra tek tek araca biniyorduk en arka sıralara girmiştim hepimiz araca
binmiştik koltuklar karşı karşıya dizilmiş içi oldukça genişti bir tarafımda Aslı diğer tarafımda hiç tanımadığım bir vardı Aras ile Atlas ise tam karşımıza oturmuştular arabayla biraz ilerledikten sonra Aslı kulağıma uzanıp

"onu seviyorsun değil mi" dedi

"kimi" dedim kısık sesle

"Aras" dedi gülerek

Bir birimizin kulağına söylüyorduk

"nereden çıkardın" dedim

Nereden çıkardıysan doğru çıkarmışsın

"el ele tutuşmalar o gülünce ona bakıp gülmen hep karabalık ortamlarda ilk onu araman" dedi

"öyle bir şey yok olsa da biliyorsun babam.." dedim

"off babanı boş ver hem zaten birbirinizi kayıp ettiniz bir daha buluşacağınızı sanmıyorum" "doğru söyle ben senin arkadaşınım seviyorsun değil mi" dedi

"ya tam olarak sevmek değil yani hoşlanıyorum ama emin değilim" dedim çekingen bir sesle

Aynen eminim sadece hoşlanıyorsun kesinlikle aşık değilsin

Aslının yüzü yavaş yavaş düşüyordu

"ne oldu yoksa sen mi" dedim korkuyla

"hayır saçmalama aklıma babam geldi" dedi

Aslı babası tarafından şanslıydı babasına düşkün bir kızdı hatta annesinden daha çok seviyordu

Aklıma benim babam geldi millet babası tarafından sevilirken benim babam...