0.8

2.7K 450 262
                                    

sınır : 80+ oy,150+ yorum

mavi-beyaz şeritli motorunu park edip,kaskını çıkarıp saçlarını savurdu jisung.kendisini evinin camından izleyen minho'dan bir haberdi o sıra.dairesi en üst katta olmasına rağmen telefonunun kamerasını yakınlaştırarak izliyordu onu.jisung,motorunun arkasına yerleştirdiği malzemelerini aldı ve anahtarını da yanına alarak apartmana ilerlemeye başladı.

üniversite zamanları kaldığı sahil evinde kalmıyordu artık minho,şehrin merkezinde özel korumalı bir apartmanın en üst katındaydı.ve bu apartmanın bir gökdelen olacak kadar yüksek olacağını düşünürsek,lee minho fena halde kazanıyordu.

bunları düşünerek gerekli güvenlik aşamalarını geçerek asansöre gelmişti bile.en üst kata çıkacağı için oldukça bekleyecekti,neyse ki asansör geniş ve ferahtı.üstelik cam kısmından tüm şehir izlenebiliyordu.

bir süre sonra geldiğinin habercisi asansör zili çaldı,ardından kata gelmişti bile.bu katta ki tek daire lee minho'ya aitti.o yüzden daire numarası istemeye gerek dahi duymamıştı zaten.

minho,mavi bir kazak ve aynı renk,farklı tonda bir kot ile karşıladı kendisini."hoşgeldin.." diye mırıldandı.jisung'da aynı şekilde ayakkabılarını çıkarırken,"hoşbuldum" ile yanıtladı onu.

jisung salona geçerken büyülenmişti adeta.tüm şehir ayaklarının altındaydı resmen,lee minho hayatı yaşıyordu.amerikan mutfağı olduğu için mutfakta ki minho'yu görebiliyordu şuan.iki kahve hazırlıyordu.

o sırada jisung'da boş durmayıp kendi eşyalarını çıkarmaya başladı.dövmeyi beraber seçecekleri için yanında klasörünü de getirmişti.dövmelere bakınmaya başladı kendince,minho'da kısa süre sonra kahvelerle gelmişti zaten.

kahvesinden bir yudum aldı jisung."ellerine sağlık" minho'da gülümseyerek yanıtladı ve aralarında kısa bir 'nasılsın?' 'ne yapıyorsun' konuşması geçti.

"açıkçası nasıl bir dövme yaptırmak istediğimi bilmiyorum,bu yüzden sen yap istedim." jisung kaşlarını çattı."nasıl yani?"

"ömür boyu bedenimde olacak bu izi,senin tasarlamanı istiyorum yani.ben bilmeden" jisung kaşlarını kaldırıp gülümsedi."pekala o zaman.." defterini minho'ya göstermeyerek bir kaç şey karaladı.

beğendiğine dair mırıltılar çıkarırken minho sadece izliyordu;ne kadar özlediğini farketmişti.jisung ile sahilde sabahlamayı,güzelimli bebeğimli konuşmaları,onun saçlarıyla oynamayı..fazla özlemişti.üstelik bunları sadece flörtlerken yaşamıştı,sevgili olsalar neler yaşardık acaba diye düşünmeden edemiyordu.derin bir nefes aldı bunları düşünerek.

jisung gözlerini ona doğru kenetledi."iyi misin?" baş salladı minho."iyiyim..heyecanlandım sadece." onaylayarak yerinden kalktı jisung.
minho'nun mutfaktan getirdiği siyah bezi alıp yavaşça onun gözlerine bağladı.

ardından kalemini eline alarak taslağını çizmeye başladı."fazla merak ediyorum." jisung güldü."sen istedin bunu,sabret bakalım" minho onaylayan mırıltılar çıkardığında jisung çoktan taslağı bitirmişti.

"dövmeyi yapmaya başlıyorum şimdi,hazır mısın?" minho "hazırım tabii ki" dedi heyecanla.jisung onun bu haline o görmese bile gülümseyip dövmeyi yapmaya başladı yavaşça.

"şu çekimde karşılaştığımızda ki kucaklı konuşmayı hatırlıyor musun?"

"hmhm,hatırlıyorum."

"kendimi editte gibi sanmıştım,çok komikti." ardından ufak bir şekilde kıkırdadı.jisung onun aksine gülmedi."doğruları konuşmuştuk sadece."

minho yutkundu ve daha da bir şey söylemedi,jisung ise işini yapmaya devam etti.

"bitti." dediğinde yavaşça bezi alıp çözdü.minho ayaklandığında "dur bakalım yerinde" dedi.minho sıkılmış şekilde mırıltılar çıkarırken jelin kapağını açıp yaydırdı kolunda."şimdi bakmaya gidebilirsin."

minho hemen ayaklanıp koltuğun yanında ki aynaya gitti.dövmenin yeni olması sebebiyle biraz kızarık olan koluna baktı.jisung'da arkasından gidince aynada ikiside gözüküyordu.

"hoşuna gitmedi mi?" minho kocaman gülümseyerek arkasına dönüp jisung'a sarıldı.jisung bu hamleye şaşırırken elini beline doladı.minho sarılmayı uzatırsa garip kaçacağını düşünerek ayrıldı ve sarılmasına karşılık vermesinin sevinciyle konuştu."bayıldım,ne diyorsun?"

gülümsedi jisung."sevindim o zaman,kaçayım ben artık." minho dudak büzdü."ya" dedi ilk önce."kalsaydın biraz daha." jisung saatini kontrol etti."yarım saate randevum var,motorla sıyrıla sıyrıla gitsem anca orada olurum."

jisung ile flörtlerken motor kullanmıyordu,bu yüzden oldukça merak ediyordu onun motor sürüşünü."geleyim aşağı kadar seninle."

"gel bakalım" dedi jisung daha fazla uzatmadan.toplanıp ceketini aldı minho ile beraber.ikisi mor desenli ferah asansöre binerken minho arkasına yaslanıp konuştu."eski sekizliyi özledin mi?" jisung bu soruyu duymamış gibi yaptı ve hiç cevap vermedi.minho'da üstelemedi zaten ama bir cevap alamaması onu kırmıştı.'yine de olumsuz bir cevap almaktan iyidir' diye düşündü sadece.

beraber aşağı inmiş,motora yürümüşlerdi.jisung motoruna atlamış,kaskını takıp gereken işlemleri halletmişti."görüşürüz.." dedi.sesli bir iç çekiş sonrası gaza basmadan hemen önce son cümlesini söyledi.

"ve evet,çok özledim."

&

slow down jisung yazmayı en sevdiğim karakter olacak gibi

slow down ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin