Bölüm 7. Kabus

58 9 45
                                    


Ta daaa. Ben geldimm. Uzun zamandır bölüm atmadım ve bu bölüm mükemmel şeyler varr. Kaos, dert, gözyaşı ve ders. Hadi bakiiim.

Yorum istiyorum ona göre okuyun bakimm.










"Beni nereden tanıyorsun?"

Sorduğu soruyla resmen kanım dondu. Cevap veremiyordum. Tanrı aşkına ne diyecektim ki? Seni aylardır rüyamda görüyorum ve peşine düşüp buralara kadar geldim mi diyecektim? Hem beni tanımıyordu bile. Garip davranıyordu.

"B-ben tanımıyorum" dedim kekeleyerek.

"Yalan mı söylüyorsun?" Dedi yine garip ses tonuyla.

"Hayır. Seni tanımıyorum. Burada tanıdım".

"Davramışların garipti ve sormak istedim sadece. Neyse boşver, hadi kalkalım artık" dedi ve ayağa kalkıp elini bana uzattı. Elinden tutup ayağa kalktım. Elimi bırakmadan otele doğru yürümeye başladı. Odamın önüne geldiğimde ondan ayrılıp içeri girdim.

Kafayı yiyeceğim artık. Rüyada beni sevdiğini söylüyor, öpüyor ama gerçekte beni tanımıyor bile. Belki de tanıyor, ama öyle davranmıyor. Ya tanımıyorsa? O zaman o rüyaların hepsi aklımın bir oyunu mu?

Bir kitapta okumuştum. İnsan tanımadığı birini rüyasında göremezmiş. Bence mantıklıydı. Daha önce gerçekte görmediğim bir yüzü rüyamda nasıl göreyim ki?

Ama aynı zamanda da mantıksız geliyordu. Rüyalar hayal gücünden oluşmuyor muydu sonuçta? Jennie benim hayal ürünüm olamaz mıydı? Ama eğer öyleyse gerçekte nasıl var ki Jennie?

Ah, gerçekten delireceğim düşünmekten. Kim bu kız? Neden peşimde? Neden ben? Neden beni seçti ki? Tanrım sen aklımı koru yoksa buradan beni direkt akıl hastanesine alacaklar.

Gözlerim dolmuştu yine, ağlamak istiyordum. Ama olmaz. Ellimle saçlarımı karıştırıp ayağa kalktım ve çantamdan spor kıyafetlerimi çıkardım. Biraz kafamı dağıtsam iyi olacaktı. Hem dün de spor yapamamıştım.

Jennienin anlatımıyla:

Odama gelip direkt duşa girmiştim. Bu Lisa denen kız garipti ama güzeldi. Bu gün fiziğini de görmüş olduk. Fena değilmiş.

Duştan çıkıp kafama havluyu sardım ve yatağa oturup telefonu elime aldım. İnstagramda biraz takıldıktan sonra aynanın önünde saçlarımı kurulamaya  başladım.

Birden aynada gördüğüm şeyle hemen arkamı döndüm. Gözlerim mi karardı acaba? O neydi öyle? Aynadan balkonda bi siyahlık görmüştüm. Ama yanılmışım, çünkü kimse yoktu. Balkonda birinin ne işi vardı ki zaten? Yatağa oturdum. Başım dönüyordu heralde güneş çarptı.

Bu sırada kapı çaldı. İster istemez biraz korktum. Kalkıp delikten baktığımda Rosieyi görmemle rahatladım ve kapıyı açtım.

"Ne geldin be yine?" Dedim alayla.

"Sen beni kovuyor musun Jen? Geldim işte ne var" dedi ve yatağa oturdu.

"Kurula şu saçlarını da dışarı çıkalım. Lisayı da çağırırız" dedi sırıtarak.

"O olmayan aklından ne geçiyor gerizekalı".

"Mal ne geçicek aklımdan. Manyadın mı sen?"

"Her neyse nereye gideceğiz?"

"Bilmem, bara gideriz heralde" dedi ve ayağa kalktı. "Ben gideyim de hazırlanayım".

Find meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin