okudum tüm sayfaları, sincap surat.
gözyaşlarına dokundum, kalbinin sızısını hissettim, yazıları yazan ellerini tuttum.
bilmediğim, bana söylemediğin her şeyi böyle öğrendikten sonra canım öylesine yanıyor ki bana öyle baktığın ve söylemek isteyip söylemediğin cümleler aklıma geldikçe deliriyorum.
neden söylemedin, neden bilmemi sağlamadın?
gitme deseydin, tek adım uzaklaşmazdım yanından.
canım acıyor deseydin tüm yaralarının üzerinden öperdim.
karanlıktan korkuyorum deseydin güneşin olurdum senin.
seni koruyamadım farkındayım ama acını dindirirdim, merhem olurdum sana.
iyi geliyorsun demişsin benim için, bana bakınca bile iyi hissettiğinden bahsetmişsin ilk sayfalarda. sonra ise benim yanımda güldüğünü anlatmışsın.
hoşuna gittiğini bilmediğim şeylerin seni mutlu ettiğini bildiğim için mutlu hissediyor gibi oluyorum sonra mutluluğu tanımlayamadığın geliyor aklıma.
hiç mutlu olmadın mı?
yoksa daha önce bu mutluluğu yaşamadığın için mi mutlu olduğunu söyleyemiyor musun bilmiyorum.
gülüyordun, gözlerin hüzünle baksa bile gülümsemeni zihnimden silecekler diye çok korkuyorum. seni unutmaktan çok korkuyorum.
yanan ya da donan tek kişinin sen olmadığını bilmek seni rahatlatır mı bilmiyorum ama ben hem donuyorum hem yanıyorum.
yokluğun zihnimi donduruyor, tek başıma kalmak mahvediyor beni.
rüyalarıma bile girmediğinde uyanıp seni yanımda göremediğimde yanıyorum. defalarca uyuyorum belki bu defa görürüm umuduyla.
günlerim birbirine karışıyor, saatlerin günlerin pek bir önemi yok artık.
renkler, sesler, kokular, her şey anıları hapsediyor.
bir ses duyuyorum bazen sokakta, sana benzettiğimde kalbim sıkışıyor, başım dönüyor orada.
limonlu şekerleri her gördüğüm an gözlerim doluyor, limon kokusunu almak mahvediyor beni. neden bu kadar takıntılıydın merak ediyorum.
o kadar kötü hissediyorum ki yazmaktan başka hiçbir çarem kalmadı.
konuşacak kimsem kalmadı.
annenle birlikte yarın senin yanına geleceğiz. gelmemesini istediğini söylersem çok ağlar bu yüzden saklayacağım, senden bir özür dilemesine fırsat vereceğim.
yeniden buluşana dek...
- sevgilim'e
★
o gece de uyuyamadım doğru düzgün, kabuslarla dolu bir geceye uyandım. tekrar uyumaya çalıştım ama beceremedim, banyoya girdim ve küvetin içine su doldurup başımı duvara yasladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
freesia diary ✔
Fanfictionhan jisung, iki senedir sevdiği ama bir kez konuşamadığı lee minho'ya olan hislerini bir deftere yazmaya başlar. "sana yakın olmaktan korkmayan, dokunuşlarını hissetmekten çekinmeyen, gülümsediğin ve konuştuğun tüm varlıkları kıskanıyorum. çünkü bil...
