Hayatımın en heyecanlı diyemem ama heyecanlı bir gününü yaşıyordum; evleniyordum.
Takım elbise giymek zorunda kaldığım zamanlardan nefret etsem de bugüne bir bokluk çıkarmamalıydım. Gömleğimin yakalarını düzelttikten sonra odadan çıkıp salona geçtim ve arkadaşlarıma ve sevgilime baktım;
"Yakışmış mı?"
Changbin, yanıma gelip omzuma elini koyup sırıtarak;
"Yine çok taşşaklı oldun kanki, ben bile düştüm sana."
Chan ise resmen bir baba gülümsemesiyle bana bakıyordu, duygusal bir ruh halinde gibi görünüyordu.
"Çok yakışıklısın Hanji."
"Sağol hyung."
Felix ise dolu gözlerle bana bakmayı sürdürüyordu, hayır üzgün değildi; beni bir takım elbisenin içinde ilk kez görüyordu çünkü.
Yanına gidip önünde diz çöktüm ve ellerini ellerimin içine aldım;
"Lixie, iyisin değil mi sevgilim?"
Burnunu çekti, konuşmakta zorlanıyordu.
"Yine çok yakışıklısın, iyiyim ayrıca neden iyi olmayayım ki?"
Arkamı dönüp Chan ve Changbin'e baktığımda ikisinin de rahatsız olmuş bir ifadeyle baktıklarını gördüm; Felix'in üzüldüğünü üçümüz de biliyorduk.
"Tamam ya ne depresifleştiniz sadece formaliteden olduğunu söyledim size, dramatize etmeyin. Lixie sen de üzülme hadi, ben babamın yanına gidiyorum."
Odadan hızla çıktığımda önüme çıkan Minho'ya gülümsedim, büyülenmiş gibi bana bakıyordu;
"Çok iyi görünüyorsun Han."
"Teşekkür ederim, siz de öyle."
Söylediğim şeyle afallamış, ardından durgunlaşmıştı.
"Ben bi ailemin yanına gideyim, geleceğim."
Kafa sallayarak onayladığımda babamın yanına gidip kalan hazırlıklarla ilgili bilgi almıştım. Her şey neredeyse hazırdı.
Minho's Pov
Sahte evliliğim için imza atmamın üstünden 15 dakika geçmişti; resmi olarak 15 dakikadır evliydim.
Jisung ve ailesiyle bir süre konuştuktan sonra; Jeongin, Hyunjin ve Seungmin'le sahile gelmiştik. Hepimiz kutlamak için birer şişe içki almıştık.
"İnnie senin yaşın yetiyor mu? Alkol için yani."
Jeongin ise cevap olarak Hyunjin'in boşluğuna dirseğini geçirmişti, ikisini shiplemeyi acilen bırakmalıyım...
"Hyung, şimdi siz Jisung'la aynı evde mi kalacaksınız?"
"Evet büyük ihtimalle, arkadaş gibi olacağız."
Seungmin imalı bakışlarını üstümde gezdirirken Hyunjin'in rahatsızca kıpırdandığını gördüm; neden böyle davranıyordu? Şişemi kuma sapitleyip yanına yapıştım ve kollarımı sıkıca sardım;
"Nolmuş benim gelinciğime? Uyuz gibi kıpırdanıyorsun, öpim geçsin."
Ardından her zamanki gibi kafamı boynuna soktuğumda teni her zamankinden daha sıcaktı, adeta bir ateş gibi.
"Ben biraz yürüyeceğim, alkol ağır geldi."
Ayaklandığında Jeongin de onunla beraber kalkmıştı, ikisi beraber yürüyerek uzaklaştıklarında Seungmin telefonunu kurcalıyordu. Sıkıldığım için telefonumu çıkarıp instagrama girdim. Jisung bir post atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Formalite // Minsung
Fanfiction'Söyle bana yine nerdesin? Bu gece kimin evindesin? Duymak istiyorum sesini, Aç telefonu son bir defa.. S.