Aradan sanırım 4 hafta yani 1 ay geçmişti, Jisung bir daha Felix'le konuşmamıştı. Ayrıldığını kendine yediremediği için ara verdiklerini söylüyordu, hala unutamıyordu.
Ben ise uzun süre sonra tüm işlerimi bitirmiştim, artık meleğimin yanına rahatlıkla gidebilecektim. Jisung'a henüz bahsetmemiştim, ben dışında kimse bilmiyordu daha doğrusu.
Onunla gezeceğim için motor yerine arabama yöneldim, yanıma n'olur n'olmaz gerekli şeyleri yan koltuğa koyduktan sonra, camımı açıp serin havanın tadını çıkardım.
Gergindim, onu uzun süredir görmemiştim. Mutluydum, sonunda ona kavuşacaktım. Üzgündüm, aylarca onu görmeye gidememiştim.
Beni unutmuş olabilir miydi? Unutamazdı, o kadar uzun süre olmamış olmalıydı.
Arabayı park ettikten sonra büyük mavi binaya baktım, fazlasıyla konforlu görünen bina bile içimi rahatlatmıyordu.
"Bay Lee?"
Müdür yardımcısı Heeja'yı görmemle saygıyla eğildim.
"Merhaba uzun bir süre oldu, Yuqi'yi görmek için gelmiştim."
"Uzun süredir sizi soruyor, bırakıp gittiğinizi düşünmesine izin vermedik ama-"
"Bayan Kim, biliyorum. Ama onun benim mutsuz hallerimi görüp, etkilenmesini istemedim. Artık iyiyim."
Mahçubiyetle gülümsedi anladığını belirterek, kısa bir süre sonra özlemini duyduğum o neşeli sesi duydum;
"Knowie~!"
Bana doğru koşmasıyla tek seferde kucağıma alıp sıkı sıkı sarıldım, saçlarına kokulu bir öpücük kondurdum.
"Kocaman olmuşsun!"
Kıkırdayıp ardından kafasını göğsüme koyup;
"Beni bırakıp gittin sandım, çok korktum. Seni çok özledim Knowie~"
Yavaşça yere indirdiğimde gözlerimi bedeninde gezdirdim; biraz boyu uzamıştı, kahverengi saçları eskisi gibi uzun değildi, daha küt bir kesimdi, üstünde mavi bir tulum vardı.
"Ben de seni çok özledim ufaklık."
Gülümseyerek Heeja'ya bakıyordum;
"Bugünü onunla geçirebilir miyim izninizle?"
"Elbette, Yuqi tatlım koş eşyalarını hazırla."
Yuqi neşeyle, koşarak yurda girdiğinde Heeja, yüzünde gergin bir ifadeyle;
"Bay Lee, olmadığınız süre zarfında zor zamanlar geçirdi. Kabuslar gördü, annesini hatırlayıp durdu, sizin de o gibi öldüğünüzü sandı-"
Dolan gözlerimi engellemek istercesine burnumun kemerini sıktım, derin bir nefes alıp;
"Bayan Kim, anlıyorum. Onu gayet iyi anlıyorum ben, merak etmeyin. Zaten onu bırakacak olsam evlat edinmek istemem, yeterince açığım bence."
Yuqi'nin koşarak gelmesiyle, Heeja ile vedalaşıp arabaya bindik.
"Evet ufaklık, nereye gitmek istiyorsun?"
Dikiz aynasından arka koltukta saçlarıyla oynayan Yuqi'de gezdirdim gözlerimi, bir kez daha fark etmiştim; her uzuvuyla mükemmel bir çocuktu.
"Hmmmm, aslında canım dışarıda olmak çok istemiyor. Sadece seninle vakit geçirmek istiyorum~"
Gülümseyerek;
"O halde eve mi gidelim?"
"Önce markete uğrasaak~"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Formalite // Minsung
Fanfiction'Söyle bana yine nerdesin? Bu gece kimin evindesin? Duymak istiyorum sesini, Aç telefonu son bir defa.. S.