----3. Şahıs Anlatım---
Saat iki buçuk olmuştu. Türkiye aldığı notların başındayken bir anda telefonun çalmasıyla irkildi. Arayan Kuzey Kıbrıs'tı. Türkiye, telefonu eline alarak açtı.
Türkiye; Alo?
Kuzey Kıbrıs; Alo? N'aber baba?
Türkiye; İyidir canım, sen?
Kuzey Kıbrıs; Bende işte. Bugün toplantı varmış. O yüzden erken çıkacağız. Onu diyecektim. Evde misin?
Türkiye; Evet.
Kuzey Kıbrıs; Tamam. Ben muhtemelen eve hemen gelmem.
Türkiye; Neden?
Kuzey Kıbrıs; Dolaşacağım.
Türkiye; Kiminle?
Kuzey Kıbrıs; Karabağ müsait ise onun ile buluşurum. Yoksa tek gezerim.
Türkiye; Peki, görüşürüz.
Kuzey Kıbrıs; Görüşürüz.
Kuzey Kıbrıs telefonu kapattı.
Türkiye, telefonu sessize aldı. Bir daha rahatsız edinmek istemiyordu.
Tekrar notların başına geçti. Dikkatlice hepsini tekrar okudu. Her ayrıntıya dikkat etmeye çalıştı. Önemli yerleri fosforlu kalem ile çizdi.
(...)Saat üç buçuk olmuştu. Bir saat. Tam bir saat boyunca aralıksız notların başında durup dikkatlice inceledi hepsini. Artık beyninin ağırdığını hissedince ayağını masanın bacağına yasladı ve kendini geri ittirdi. Sandalye, çok fazla geri gitmemesine rağmen titreşim yüzünden hafifçe sola doğru döndü. Türkiye tavanı izliyordu. Biraz dinlenmesi gerekiyordu. Bir süre sadece öylece tavanı izledi ardındansa bir anda ayağa kalktı. Bir anda kalkması başını hafiften döndürdü ancak pek de umursamadı. Mutfağa gidip bir bardağa su doldurdu. Susamıştı.
Suyu içerken gözleri duvarda ki saate takıldı saat 03.45'ti. Bir anda içtiği su boğazında kaldı.Türkiye; Kıbrıs!
Hemen odasına koştu ve masasında duran telefonu eline aldı. 2 cevapsız çağrı. İkisi de Kuzey Kıbrıs'tandı.
Türkiye; Hay beynime sıçayım
Diye mırıldandı.
Aramalar 32 dakika önce art-arda yapılmıştı. Türkiye, Kuzey Kıbrıs'ı aradı.
Çalıyor.
..............................
..............
.........................
.......................
............................
................................
...............................
.................................
..........................
.................................
.............................
.....................
Açmamıştı.
Türkiye endişelenmeye başladı. Whatsapp'a girdi ve Kuzey Kıbrıs'a mesaj attı." Aramalarıma cevap ver! Neredesin? "
Elinde telefon ile odasında volta atıp duruyordu. Bir yandan ise telefonu sessize aldığı için kendine lanetler okuyordu. Kuzey Kıbrıs'tan hiç bir şekilde yanıt gelmiyordu. İyice telaşlandı. Telefonu cebine koydu ve direkt evden ayrıldı.
(...)Yolda gördüğü herkese Kuzey Kıbrıs'ı sormaya başladı. Kimse nerede olduğunu bilmiyordu...
Telefonuna bir bildirim geldi. Kuzey Kıbrıs'tan olduğunu düşünerek umutla eline telefonunu. Ancak hayır..
Whatsapp'dan gelmişti ancak bilinmeyen bir numaradan. Bir çok şey yazılmıştı." Merhaba sevgili Türkiye Cumhuriyeti..
Sanırım bizi çok çabuk unuttun. Biz de hatırlatalım dedik. Nerede olduğunu biliyoruz. Ne yaptığını. Şuan seni izliyoruz. Bir gözümüz seninle. Ne kadar ararsan ara. Bir zaman kaybı olacak. Küçük Kıbrıs şuan uykuda. Merak etme. İyi. Ancak bize çok zorluk çıkardı. Ama hıncımızı bir çocuktan çıkaracak değiliz. Derdimiz Kıbrıs ile değil. Sadece seni istiyoruz. Ama bilmeni isterim ki, küçük Kıbrıs'a zarar vermedik ŞİDMİLİK. Nerede olduğumuzu bildiğine eminim. Seni bekliyoruz. "
![](https://img.wattpad.com/cover/356814923-288-k747033.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçim -Countryhumans-
FanfictionNATO'dan ayrılmak, Türkiye için büyük bir avantaj oluşturdu. Peki ya dezavantajlar?