"Git Buradan"

539 52 25
                                    

Oda da ordan oraya dönen duran Taehyung küfürler saydırıyordu. Yapacağı şeyleri tek tek söylüyordu. Ağzından sürekli çıkan Jungkook kelimesini bastırıyordu.

"Bir yeter amına koyim kaç saattir kafa bırakmadın " diye bağırdı Yoongi. Namjoon ve Bang Chan masada bir kaç kağıt karıştırıyordu.

"Harbi abi kaç saattir dönüp duruyorsun. "

Jimin'in dediği şeye destek veren Yoongi ayağa kalktı. Taehyung boynunu iki yana kütletip eliyle boynunun kıvrımlarına uzanan saçlarını geriye taradı. Cebimdeki sigarayı çıkarıp dudaklarına yerleştirdi.

"Hızlı hareket etmemiz lazım Jin Hyung. O adamı bir an önce parçalara ayırmak istiyorum. Ellerim kaşınıyor bak"

Ellerini öne uzatıp gösterdi Taehyung. Hoseok iğrenir bir şekilde bakıp garip bir ses çıkardı.

"Ayşş elin kaşınıyorsa kaşıyı ver be. "

"Kkkhahah hobi Hyungum haklı Taehyung. "

"Komik mi Min! "

Yoongi ellerini teslim olmuş gibi havaya kaldırdı. Jimin'e göz kırpıp geri masaya döndü. Taehyung yavaşça masaya yaklaşıp üzerlerinde harita olan kağıtlara baktı. Bakarken de dudağındaki sigarayı sağ eline alıp dumanını üfledi. Tekrar sigarayı dudaklarına götüreceği sıra elinden kapan Yoongi kendi ağzına koyup içmeye başladı.

"Deseydin verirdim zaten. "

"Gerek yok böyle yarım içince iyi oluyor. "

Taehyung tekrar haritalara dönüp birini eline alıp inceledi.

"Napıcaz bunlarla Namjoon? "

Elindeki haritayı Namjoon'un önüne fırlatıp dikkatle ona baktı.

"Jin bunların Kang Woo'nun saklandığı mekanların haritaları olduğunu söyledi. Şu kırmızı yuvarlaklar korumaların olduğu yerler. "

Hoseok parmağıyla yeşil yuvarlakları gösterdi.

"Bunlar ne? Çok var bunlardan"

Jin kafasını bilgisayardan çekip haritaya baktı.

"İşte onlarda,benim devre dışı bırakmaya çalıştığım güvenlik kameraları. "

"Siktir lan ne kadar çok varmış! "

Aynı masada yarım saattir oturup plan kuruyorlardı. Kusursuz bir plan olması lazımdı. Her şeyin düzgün bir şekilde ilerlemesi lazımdı. Taehyung'un hayatında kusura yer yoktu.

"Şimdi şöyle yapıyoruz. " diye cümlesine başladı Jin. Herkes pür dikkat onun hareketlerini ve dediklerini dinliyordu. Namjoon bacağını sallayıp duruyordu.

"Ne?! "

Bağıran Jimin'e baktı Namjoon. Bacağını sallamayı durdurdu.

"Şaka yapıyorsun değil? "

Jimin'in şaşkın suratına bakan Jin elinde ki planı tekrar gösterdi.

"En sağlam plan bu Jimin. Yoongi'nin oraya gitmesi lazım. "

Jimin Yoogi'ye zarar gelmesinden korkuyordu. Bu korkusu yüzünden kendinden nefret ediyordu. Ona bir şey olma korkusu onu deli ediyordu.

"Jim korkma bir şey olmayacak bana. Jin daha detaylı anlatsana. "

Yoongi Jimin'i kendi yanına çekip arkasından sarıldı. Ellerini Jimin'in karnına koyup, başını omzunun üstüne koydu. Jin'in dediklerini dinledi.

"Yoongi , Kang Woo'nun mekanına teslimatçı gibi gidicek. Elindeki kutunun çok önemli olduğunu ve onu bizzat kendi Kang Woo'ya vermesi gerektiğini söyleyecek. Tabi biraz zor olcak ama şöyle bişi var. Aramızda tek İtalyanca bilen Yoongi ve Kang Woo'nun çoğu işbirlikçileri İtalyalı yani Yoongi İtalya'dan önemli biri tarafından gönderilen bir kutuyu getirmiş gibi yapıp içeri sızıcak. Sızdığı anda ben Yoongi ye taktığımız cihazla kameraları devre dışı bırakıp içeri girmenizi sağlıcam. "

Emerald  | TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin