♫Ki:Theory, Ruelle - Bringing Me Down♫
|| Bölümü oylarsanız sevinirim, iyi
okumalar.||Ölü enerjisi bu gezegendeki en negatif enerjidir. Arlo'un eşyalarını evime soktuğum andan itibaren bu enerjiyi net bir şekilde hissediyordum. Birkaç dakika önce uyanmıştım fakat yataktan çıkmamıştım. Sıkkın hissediyordum. Eğer yataktan çıkarsam sorularla ve sorumluluklarla boğuşacak olmanın yükü beni istemsizce yatağa mıhlıyordu.
Günler önce yaptığım koruma büyüsü yavaş yavaş sönmeye başlamıştı. Eğer Gabona, benimle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamıyorsa bu yaptığım koruma büyüsü onun evime yaklaşmasına engel oluyordu. Bu büyü ne kadar beni formdan düşürsede başka çarem yoktu, beni ve eşyalarımı koruyacak tek ihtimal şu anlık buydu ve benim ihtimallere sığınmaktan başka çarem yoktu.
Arlo'nun eşyalarından yayılan iç boğan enerji evin içini sarmalamıştı. Önce bu enerjiyi temizlesem iyi olacaktı.
Zorla da olsa kalkmayı başardım ve esneyerek banyoya gidip ayılmak için soğuk suyla yüzümü yıkadım. Havluyu yüzüme bastırırken gözlerim aynada kendime takıldı. Yüzümdeki yara geçmişti ama... garip duruyordum. Bunca zaman burada tek başına yaşamış ve birçok sorunla başa çıkmış birisi olarak fazla yorgun duruyordum. Birkaç günde ancak bu kadar hızlı çökebilirdim.
Kendimi izlemeyi sürdürürken istemsizce dudaklarımdan mırıltı halinde bir soru döküldü. "Bu kadar büyük bir sorunun altından da tek başına kalkabilecek misin?" Bu soru kendimeydi. Sadece kendime.
Pişman değildim; burada, ikinci kıtada olduğum için. Sadece bazen kararlarımı sorguluyordum. Doğruluğunu... neyse.
Kafamı iki yana sallayarak düşünceleri uzaklaştırdım ve ellerimi yüzüme bastırarak saçlarımı düzelttim. Gözlerim tekrar aynaya döndü ama bu sefer kendime değil yalnızca yansımama baktım. Açık mavi gözlerim yorgundu ve içi hafifçe kanlanmıştı. Hemen solumdaki malzemelerimin dizili olduğu ayaklı rafa baktım ve gözlerimi rahatlatacak bir damla alarak damlattım.
Bu güzelliği bir günde elde etmedim, bir günde de kaybedemem. Biraz beklemen gerek Gabona'cım, güzellik her şeyden önce gelir.
Damlanın gözlerime iyice karıştığından emin olduğumda gözlerimi açarak tekrar aynaya baktım. Ne kadar temiz olsada ışıltısını kaybetmiş cildime dokundum. Fazlasıyla kurumuştu. Cildim zaten bir porselen gibi beyazdı ve ufacık solmada bile ölü gibi duruyordu. Gerçi yıllardır cildim ölü gibiydi. Büyüm olduğu zamanlar cildim parlardı, ışık saçardı. Sanki suratıma ve vücudumun geri kalanına küçük simler dökmüşüm gibi...
Bu hatıra belli belirsiz gülümsememe neden olurken bu sefer raftan bir serum aldım. Büyülü çiçeklerin özlerini çıkararak doğal yağlarla yapmıştım bunu. Büyü parlaklığının aynısını vermeyi sağlıyordu ama tek farkı geçici olmasıydı. Yine de kendimi bununla tatmin edebiliyordum. Yüzüme ve vücudumun açıkta kalan kısımlarına sürdüğümde verdiği parıltı memnuniyetle gülümsememe neden oldu. Büyünün her şekli çok güzeldi. Son olarak kırmızı ve siyah gül özünden yaptığım bir balmla önce dudaklarımı sonra yanaklarımı renklendirdim. Son kez aynaya baktığımda kendimi zorlayarak bir gülümseme takındım ve kendimi toparlamaya çalıştım. "Daha iyi."
Üzerime salaş bir elbise giydim ve beyaz mum alarak şamdanlıkla birlikte evin orta kısmına koydum. Beyaz mum huzur, dinginlik ve saflığın en güzel sembollerinden biridir. Beyaz rengine çok ayılıp bayılmasam da beyaz mum daima en sevdiğimdi. Negatif enerjiyi temizlemek için birebirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/333186277-288-k883103.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ULIANA: Lanet Tutsağı
FantasyTamamen büyünün hüküm sürdüğü bir gezegen; Uliana. Bu toprakların yöneticisi Lord Xavier, Karina'yı yaptığı bir hatadan dolayı cezalandırması gerekir. Normal şartlarda Karina'nın yaptığı hatanın sonucu infaz olması gerekirken Lord Xavier, Karina'yı...