Nasıl bir rüyanın içindeyim bilmiyorum.Uyurken gördüğümüz rüyalardan çok daha farklı bir rüya bu.Onun bir saniye yüzüme bakması bile bambaşka diyarlara uçmama yeter.Gülümsemesindeki o sıcacık enerjinin bana etki etme hızı bir saniye bile olamaz.Umarım,şimdileri beni mutlu eden gülümsemesi beni üzen bir gülümsemeye dönüşmez...
Saat sabahın 11 buçuğuydu ve ben ile Sema kahvaltı hazırlıyorduk.Özge ve Toprak fırına gitmişlerdi ve diğerleri daha uyuyordu.Toprak ile Özge'nin bu kadar yakın olmaları gözümden kaçmamıştı.Özge zaten ben ve Sema'ya Toprak'tan hoşlandığını önceden söylemişti fakat şimdi daha da yakın olmaları beni hem şaşırtmış hem de sevindirmişti.
Hızlıca kahvaltıyı hazırlayıp masayı kurduk.Sema diğerlerini uyandırırken Toprak ile Özge çoktan fırından gelmiş salonda oturmuşlardı ve sanırım şuan derin bir sohbet içerisindelerdi.Diğerleri de salona geldi ve masaya geçtik.Kahvaltının ortasında;
Yunus-"Ee gençler bugün Pazar günü.Ne yapalım?" diye sordu ve çayından bir yudum aldı.
En son Asel benden Yunus'un numarasını istemişti.Konuşmuş olmalılardı.
"Ondan önce sana birşey sormak istiyorum Yunus." dedim.Soracağım şey tabii ki Asel'di.
Yunus-"Sor bakalım,Maviş."
"Asel sana hiç yazdı mı?" bunu bir anda sormam onu şaşırtmıştı,bu yüzünden okunuyordu.
"Yani merakımdan soruyorum.Dün benden senin numaranı istedi de,ondan sordum." dedim içini rahatlatmak ister gibi.
Yunus-"Şey,evet konuştuk.Yani o gün için tekrar özür diledi falan ama sorun olmadığını söyledim.Aramız şuan...Ya off!" dedi ve bir anda çatalını sinirle masaya fırlattı.
Hepimiz şaşkınlıkla gözlerimizi araladık.
Ozan-"Yunus,iyi misin?Niye bir anda patladın?" diye sordu endişeyle.Endişesi normaldi çünkü Yunus çok nadir anlarda böyle yükselirdi.
Yunus-"Değilim,hay si-" boğazını temizledi " Değilim.Normal de değilim iyi de değilim.Bu kız aklımı karıştırıyor.Aramız şuan nasıl kestiremiyorum.Şuanda neyiz,ben onun için neyim,ne ifade ediyorum?Hiç birşey bilmiyorum.Anlıyor musunuz?Hiç birşey." dedi ve içini döktüğünden olacak ki rahatlamış bir nefes verdi.
Onu anlıyordum,öyle iyi anlıyordum ki... Benim Anıl'a karşı düşündüklerimin aynısı Yunus'ta vardı.Onu anlamama imkânım yoktu.
Ufuk-"Yunus,oğlum bu kız seni kendine âşık etmiş.Haberin olsun." dedi ve elini Yunus'un sırtına koyarak "Geçmiş olsun." der gibi hafifçe vurdu.
Yunus-"Bu kadar hızlı âşık olacağımı düşünmezdim.Banane,o kadar güzel bakmasaydı bende âşık olmazdım." Hepimiz bıçak gibi kesildik.
Ozan-"Asel'in sana olan bakışları,sana hepimizin düşündüğü şeyi mi hatırlattı,Yunus?" Yunus acıyla yutkundu ve istemsizce gözlerim doldu.Çünkü Yunus yaklaşık 10-11 yaşında annesini bir yangında kaybetmişti.
Yunus-"Annem...Evet,o annem gibi bakıyor.Şefkatli ama her an öfke kusabilecekmiş gibi.Dedim ya "Kafamı karıştırıyor." diye.İşte en çok bu yanı kafamı karıştırıyor.Önce göz göze geliyorsunuz, bakışlarındaki merhamet okunamayacak gibi değil.Sonra o bakışlarında derinlere iniyorsun,iniyorsun,iniyorsun.Sonra o merhamet uçup gidiyor.Yerine öfke ve hırs geçiyor.Seni o derin bakışlarında boğacakmış gibi bakıyor."
Bu sözleri Yunus gibi birinin ağzından duymaya alışık değildim.
Sema-"Sana hiç böylesine bir öfkeyle baktı mı?" diye sordu ve hepimiz, Sema'ya dönmemizin ardından Yunus'tan çıkacak cevabı bekledik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YA AŞK YA ACI:Aşk
Teen FictionBir grup arkadaş... Küçük yaşlarda başlayan tanışmalar sonucu büyüyünce kardeş gibi olurlar. Bu grubun içinde iki istisna vardır: Asel ve Yiğit... Her ne kadar istisnalar olsa da, zaman geçtikçe birbirlerine bağlı kalmaya ve birbirlerini korumaya ça...