1.BÖLÜM

830 17 5
                                    

Bölüm şarkısı : Güldiyar Tanrıdağlı "Beni Bırakma"
Pinhani "Aşk Bir Mevsim"

-Yazardan-

    Karadağ ailesi aldığı haber üzerine salonda toplanmışlardı ve üzüntü, şok, heyecan, mutluluk duygularını yaşıyorlardı. 15 yıl önce karısının doğum yaptığı hastaneden aramışlardı ve o gün doğan üç çocuğun karışmış olabiliceğini söylemişlerdi her aileye. Yarın hastaneye gidip üç ailedende DNA testi yapılacaktı bebeklerin karışma ihtimaline karşı. Barçın ailesinde ise durumlar karışıktı çünkü haberi almadan önce baba-kız kavga ediyorlardı Defne babası Ahmet'e bağırdığı için Ahmet bey kızını dövüyordu tam tekrar tokat atacağı sırada telefon çalmış ve haberi almışlardı. Defne'nin anne ve babası salonda oturmuş yarını heyecanla bekliyorlardı çünkü ikiside kızlarından ölesiye nefret ediyorlardı. Defne ise odasında oturmuş bu 15 yılının sadece bir hatayla mı mahvolduğunu düşünüyor ve üzülüyordu çünkü bu ailede hiç mutlu ve huzurlu olamamıştı.
Şahin ailesi ise durumdan gayet memnundu çünkü aile birbirini sevmiyordu zaten. Kızları onları,anne ve babası ise kızlarını sevmiyordu şimdi ise hepsi sanki çok normal bir haber almış gibi oturup televizyon izliyor telefon bakıyorlardı. Sabah ailede heyecanla saati bekliyorlardı sonunda saat geldiğinde Karadağ ailesi hazırlanıp yola çıktı aynı şekilde Şahin ailesi de yola çıktı. Barçın ailesi de hazırlanıp çıktılar yola. Defne siyah bol paça bir jean üstüne ise siyah crop tarzı bir kazak giymiş saçını at kuyruğu şeklinde toplamış ve odasından çıkmadan önce üstüne bir ceket giymişti son kez telefonu ve kulaklığını kontrol edip çıktı odadan. Aşağı indiğinde annesi ve babasıda üstlerine ceketlerini giyiyorlardı Defne'de ayakkabılıktan beyaz sporlarını alıp giymişti ve Barçın ailesi de yola çıkmışlardı. Hastaneye ilk önce Karadağ ailesi vardı ardından Şahin ailesi en son olarak Barçın ailesi geldi. Barçın ailesi doktorun kapısına geldiğinde diğer iki aileyide orada gördüler.
-Defne'den-
    Dün akşam arkadaşım Selen ve Yalın'la ayrıldıktan sonra eve doğru ilerliyor bir yandanda müzik dinliyordum. Eve vardığımda babam olucak şahıs kapıda karşılamıştı beni. İçeri girdim üstümdekileri çıkartıp vestiyere astım ve salona adımladım "Ooo Defne Hanım nerelerdesiniz efendim" "Arkadaşlarımlaydım baba çokta geç kalmadım." "Tabii tabii LAN SAAT KAÇ OLMUŞ SEN NERDESİN KİMİN YANINDAYDIN!?!?" diyerek bağırmaya ve günlük kavga seansımıza başlamış bulunmaktayız "Sen kim oluyorsunda bana bağrıyorsun ayrıyeten söyledimde arkadaşlarımlaydım dedim!!!" diye bende ona bağırmaya başladım ayağa kalkarak karşıma geldi ve "Ben senin baban oluyorum ve senin gibi bir kızın babası olduğum için tiksiniyorum senden!!" sözü bittiği gibi yanağımda büyük bir sızlama ve acı hissettim. Bana tokat atmıştı "Yeter artık kes bana vurmayı sen ve karın bana bundan sonra hiçbir şekilde el kaldırmıycaksınız anladınız mı beni!!!" Tam tekrar el kaldırıyordu ki salonu telefon sesi doldurdu ve "Dua et telefon çaldı yoksa gebertmiştim seni." diyip telefonu açtı " Evet benim... Geliriz kaçta orda olmamız lazım... Saat 10:30 tamam iyi günler." Annem konuştu "Noldu kimmiş canım, yarın nereye gitmemiz gerekiyor." "Canım karım kurtuluyoruz bu hayırsızdan senin doğum yaptığın hastaneden aradılar DNA için çağrıyorlar neymiş o gün doğan üç çocuğun karışma ihtimali mi ne varmış. Her neyse duydun seni hayırsız yarın hastaneye gidicez saat 10:30'da orda olmalıyız haberin olsun hadi git şimdide kutluyalım bu haberi.HADİ NE DURUYOSUN!!!" Duyduklarımı algılayamadım bir an ama harekete geçtim ve odama doğru ilerlemeye başladım. Odama girdim kapımı kapattım ve yatağıma uzandım ne demişti o adam bana onların çocuğu olmama ihtimalim mi varmış şaka yapıyor olmaları lazım demi benim bu 15 sene boyunca geçirdiğim günler boşuna acılı geçmemiştir demi gerçi 6 yaşımdan beri hesaplarsak 10 yılım boşa geçmiş olabilir mi? Her neyse daha fazla düşünmek istemiyorum. Ayağa kalkıp gardırobumun önüne geçtim ve pijamalarımı alıp giydim yatağa geçtim telefonuma saat 08:30'a alarm kurdum ve uyumaya çalıştım. Sabah alarmın çalmasıyla uyandım hemen banyoya girdim ihtiyaçlarımı karşıladım ve geri odama döndüm dolabı açtım ve içinden siyah bir bol paça jean ve crop tarzı siyah bir kazak çıkardım. Pijamalarımı üstümden çıkartıp kıyafetlerimi giydim makyaj masamın önüne geçtim hemen saçlarımı taradım ve yukardan sıkı bir at kuyruğu şeklinde topladım. Yüzüme bir tek rimel ile dudak kremi sürdüm ve ayağa kalkıp yatağımın yanına gidip telefonum ile kulaklığımı elime aldım hemen onları cebime koydum ve siyah bir ceket alıp aşağıya indim. Kapının oraya geldiğimde anne ve babam ayakkabılarını giyiyorlardı hemen ayakkabılıktan beyaz sporlarımı çıkartıp giydim ve evden dışarı çıktım. Yarım saatin sonunda hastaneye varmıştık arabadan indik ve içeriye doğru adımladık babam danışmanın yanına gidip nereye gidiceğimizi sordu ve asansöre doğru ilerledi asansöre binip 3.kata bastı. Katta indiğimizde sola döndük ve bir odanın önünü kalabalık bir şekilde bulduk anlamıştım zaten orası olduğunu çünkü bana çok benzeyen bir adam vardı diğer tarafta ise şimdiki anne ve babama benzeyen bir kız duruyordu. Oraya doğru ilerlemeye başladığımızda hepsi bize döndü takmadan pencere önüne ilerleyip kulakığımı taktım ve müzik dinlemeye başladım. Sadece 5 dakika sonra doktor kapısı açıldı ve içinden çıkan hemşire doktorun bizleri beklediğini söyleyip gitti hepimiz içeriye girdik odada bulunan üç aileninde büyükleri olduğunu düşündüğüm kişiler odadaki koltuklara oturdular bir kaç kişi ise muayene yapılan sedyenin üstüne oturdu ben ise ayakta duruyordum. Doktor hepimizde göz gezdirip lafa başladı "Öncelikle gerçekten hastanemiz olarak çok üzgünüz nasıl böyle bir şey olduğunu bizde anlamadık ama gerçekten çok özür dileriz." diyip lafını bitirdi dayanamayıp konuşmaya başladım "Kusura bakmayın ama sizin üzgün olmanız ya da özür dilemeniz hiçbir şeyi değiştirmiyor maalesef." diyerek sözlerimi bitirdim odaya baktığımda ise herkes benden böyle bir şey beklemiyor gibi bakıyorlardı bana. Koltukta oturan kişilerden bir tane adam boğazını temizledi ve konuştu "Her neyse şimdi artık şu DNA testini yapabilir miyiz?" Doktor onaylayarak hemen bir hemşire çağırdı hemşire malzemeleri hazır ettiğinde bizden tarafa döndü ve "Evet gel bakalım ufaklık senden başlayalım ilk önce." diyerek beni çağırdı fakat bana ufaklık demişti her neyse o kadar sorun varken bunu takmadım ve hemşirenin yanına gidip kolumu açtım kan aldı biraz acımıştı o kadar ama benden sonra başka bi kızı çağırdığında daha iğneyi yeni yakınlaştırmışken ağlamaya ve acıyor diye bağırmaya başladı. Yani gerçekten ciddi miydi bu kız diye bakış attım ona karşı. Herkes kan verdikten sonra sonuçların 2 saate çıkacağını söylemişti doktor şimdi ise hastane bahçesinde napalım diye düşünüyorlardı daha fazla dayanamadım ve annemin yanına gittim "Ben biraz dolaşıcam saat yaklaştığında gelirim." diye haber verdim ve cevap vermesini beklemeden kulaklığımı taktım ve yürümeye başladım. Biraz dolaştıktan sonra geri hastaneye döndüm ve bahçede oturmuş ailelerin gelmesini bekliyordum çünkü saat gelmişti biraz gerilmiştim doğrusu çünkü iki aile vardı elimizde ve ben hangisinin gerçek kızları olduğumu bilmiyordum
-10 dakika sonra-
    Şuan doktorun odasında elindeki kağıdı açmasını bekliyorduk babam daha fazla dayanamadı ve açın artık diye konuştu doktor daha fazla bekletmeden açtı ve sonuçları okumaya başladı "Yeliz Şahin %99,9 Ahmet Barçın'ın kızı, Azra Karadağ %99,9 Orçun Şahin'nin kızı, Defne Barçın ise %99,9 Atalay Karadağ'ın kızıdır." tamda tahminim gibi olmuştu onların kızı değildim aileme baktığımda yeni kızları Yeliz denen kıza gülümseyerek sarılıyorlardı o an burukça gülümsedim çünkü bana böyle bir kere sarılmamışlardı öte yandan Karadağ ailesi yani benim gerçek ailem şok olmuş bir şekilde bana bakıyorlardı benimde onlara baktığımı gören 40'larının ortasında olan kadının gözleri doldu ve bana doğru gelmeye başladı yanımda durdu sarılmak istiyorda yapamıyor gibi bakıyordu. Şahin ailesinin babası olarak düşündüğüm kişi boğazını temizledi ve konuştu "Herkes kendi kızını alsın ve kızların eşyalarını toplamaları için ayrılalım."demişti eski babam hemen atladı söze "Zaten öyle yapıcaz kızımı bulmuşum bırakmam asla." diyip bana döndü ve "Sende kendi ailene git artık şimdi bizim eve gidelim eşyalarını topla neyin var yoksa al ve bir daha karşıma çıkma." diyerek kızını aldı ve önden yürümeye başladı arkasında ise yaşadıklarını hatırlatan bir adet Defne bıraktı hemen kendimi toparladım ve aileme baktım muhtemelen babam olan adam "Hadi gidelim eşyalarını alalım daha sonra bi kafeye geçelim olur mu?" diyerek bana hitaben konuşmuştu konuşmaya mecalim olmadığı için sadece kafamla onayladım bizde odadan ayrıldık ve arabalarının olduğu tarafa yürüdük arabaya bindik ve eski babamı takip etmeye başladık.
                              🖤🖤
Eve gelmiş odamda eşyalarımı topluyordum şuanda. Odamda hiçbirşey bırakmadım iyice kontrol ettim ve çıktım artık salona geçtim ve "Ben hazırım gidebiliriz." dedim ve son kez eve baktım dışarı çıktım içime havayı çektim yeni hayatım kapıya dayanmıştı resmen ben geldim diye bağırıyordu. Onlarda geldiğinde arabaya bindik ve bir kafeye geldik siparişler verildi masa sessizliğe büründü. Annem olan kadın konuşmaya başladı "Öncelikle kendimizi tanıtalım sana sonra sen kendini tanıtırsın olur mu kızım?" onaylayıp devam etmesini bekledim "Ben Kübra annen oluyorum yanımdaki adam baban Atalay yanındaki çocuk ise ortanca abin Anıl eve gittiğimizde daha ayrıntılı tanışırız canım." dedi ve samimi bir şekilde sonlandırdı konuşmasını ben konuşmaya başladım "İlk olarak hepinizle tanıştığıma memnun oldum ben bildiğiniz üzere Defne 15 yaşındayım ayrıca eve geçtiğimizde bende daha ayrıntılı anlatırım Kübra Hanım." hanım dediğim için biraz dumura uğramıştı ama hemen toparladı zaten kahvelerimiz bitmişti ayaklandık ve eve doğru gitmeye başladık bense oturmuş sorguluyordum sadece hastane odasında ki o görüntü aklıma geliyordu biraz gözlerimi kapattım çünkü söylediklerine göre yol biraz uzunmuş tabi biz neredeyse ormana yakın bir yerde oturduğumuz için onların evine uzak düşüyormuş. Kafamı cama yasladım ve düşüncelerimle beraber uykuya bıraktım kendimi en son hatırladığım şey ise Anıl'ın benden tarafa dönmesiydi ondan sonrası yoktu.
-Yazardan-
Kafeden ayrılıp arabaya bindikten sonra arabanın içinde bir sessizlik oluşmuştu herkes birşeyler düşünüyordu Atalay Bey kızlarının onlara alışabileceğini ve diğer kızları gibi mi olduğunu düşünüyordu. Kübra Hanım ise kızıyla yapacağı aktiviteleri düşünüyor ayarlıyordu. Anıl ise Defne'nin nasıl biri olduğunu düşünüyordu. Biraz sonra Anıl yanında bir hareketlilik hissetmeyince yanına dönmüştü ve onu bir adet kafasını cama yaslamış uyuklayan bir Defne karşıladı. Biraz yüzünü inceledi yüzü aynı Batu abisine benziyor gibiydi gözleri ise babasının aynısıydı saçları annesine benziyordu bu kız gerçekten onlara çok benziyordu. Bunları düşünmeyi bırakıp camdan kafasını çekip kendi omzuna yasladı ve önüne döndü. Kübra arkaya döndü ve gördüğü görüntü ile çok mutlu olmuş hemen onların bir fotoğrafını çekip önüne dönmüştü. Eve yaklaştıklarını anlayan Anıl omzundaki kızın kafasını alıp geri cama yaslamıştı ama geri çekileceğinde aldığı koku çok güzel olduğu için biraz durmuş sonra yerine geçmişti.Anıl'ın, Defne'den aldığı koku kiraz çiçeğinin kokusu gibiydi ve çok güzel kokuyordu.

                   BÖLÜM SONU

•İlk yayınladığım kurgu sizce nasıl.
•Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Bir sonraki bölümlerde görüşürüz ışıklarım ~~
1610 kelime bölümdür.

Karışan Bebekler 🤍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin