bloody week - nct

5

"Sonunda bitti sıra süsleme işi. Gayet güzel oldu" Hepsinin en sevdiği çiçekleri öğrenip onlarla süslemiştik sıralarını. Sonrasında resimlerini koyup bağışlanmalarını dilemiştik.

Koridorda öylesine gezerken sordum "Kalıyoruz değil mi?"

Xiaojun yavaşça sırtıma vurdu. "Tabikide."

Sınıfın önüne tekrar geldiğimizde bağırma seslerini duyunca içeri hızla daldık. Klasik Jaemin işte şaşırtmıyor.

Xiaojun'un kulağına fısıldadım "Sen Jaemin'i al ben Chenle'yu" 'Tamam' anlamında kafasını salladı ve ben Chenle'yu kolundan tutup olayın içinden çektim.

"Nana aklını kaçırdın galiba."

"Hayır gayet iyiyim. Onu öldürmeden rahat bırakmam."

"Nana onlar sadece arkadaş bunu sende biliyorsun."

"Umrumda değil"

Chenle artık duymamak için kulaklarını kapatınca bize bakıp konuşmaya devam eden Jaemin'e ters bir bakış attım ve önüne döndü.

"Onunla sadece arkadaşız." Xiaojun Jaemin'i sınıftan çıkardıktan sonra ilk defa konuşmuştu Chenle.

"Bunu herkes biliyor Chenle. Jeno Jaemin'i, sen Jisung'u bırakmazsın."

_

Xiaojun

Jaemin'i dışarı çıkardığım için kendimi kahraman gibi hissediyorum ama sürekli gerçekleşme ihtimali olmayan ölüm tehditleri alıyordum.

"Seni varya seni... Parçalarım seni! Bırak Jeno'mun yanına gideceğim!"

"Bırakayım da Chenle'yu parçala değil mi? Yoook."

Jaemin bana yumruğunu vurmak üzereyken durdurdum onu. "Jaemin Jeno'ya güvenmiyor musun?"

Afalladı. "Ne?"

"Madem sevgilin, neden ona güvenmiyorsun?"

Bunu söyleyince elini indirdi ve yüzünü yere eğdi.

"Benden başkasına sarılmasını istemiyorum."

"Onlar arkadaş."

"Biliyorum! Ama olmuyor işte istemiyorum Xiaojun."

"Peki birisi sana sarılınca onun ne hissettiğini sordun mu?" Beyaz gömleğinin düğmeleri ile oynarken 'hayır' anlamında başını salladı. Sonrasında çalan zil ile öğle arası bitti ve sınıfa gittik.

_

Oy vermeyi unutmayinnn