8 yıl önce...
Kutay
''Kutay abiii''
''Duru gel kardeşim buraya düşeceksin.''
''Merak etme abi, ben düşmem.''
''Duru seninle bir şey konuşmam gerek.''
''Efendim abi?''
''Benim gitmem gerek.''
''Nereye gidiyoruz?''
''Biz değil Duru, sadece ben.''
''Bensiz nereye abi?''
''Sadece 193 gün Duru, çok değil.''
''Sensiz ne yapacağım ben abi?''
''Söz veriyorum, döneceğim.''
''Dönmezsen küserim abi.''
''Tamam prensesim.''
193 gün sonra...
''Alo merhabalar, Kutay Çelik ile mi görüşüyorum?''
''Evet.''
''Bugün sabah saatlerinde maalesef kardeşiniz Duru Çeliği kaybettik, başınız sağ olsun.''
...
Günümüz
Beril
Gece gözüme hiç uyku girmemişti, çünkü Kutayı takip etmiştim. O ev Akalların eviydi. Oraya gitmişti, ve bu gece oraya ben gidecektim.
''Günaydın Beril'im.''
''Günaydın Beren'im.''
''Bu akşam lokantaya gidiyoruz hepimiz.''
''Ben gelemem.''
''Noldu?''
''Canım istemiyor.''
''Kutay seni tek bırakmaz.''
''Beren lütfen onu ikna et gidin.''
''Peki nasıl istersen.''
8 saat sonra...
Yaklaşık 1 saat sonra hazırlanıp yola çıkmıştım. Korku hissetmiyordum, fazlasıyla merak hissediyordum.
Akallar bizim çok uzun süredir düşmanımızdır, asla anlaşamayız. Fakat onlar kötü taraftır, biz ise tarafsız...
Kutay'ın geldiği eve varmıştım. Arabamı uzağa park edip dikkatli bir şekilde indim.
Evde kamera gözükmüyordu ama Akalların işi belli olmazdı. Tam eve doğru yürümeye başlamıştım ki arkamdan gelen sesle arkama dönemeden kafama aldığım sert darbeyle yere yığıldım...
Kutay
Yemek çok kötü geçiyordu, çünkü Beril yoktu. Telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim. Beril yazmış diye umutla açmıştım fakat bilinmeyen numaranın attığı fotoğrafla bozguna uğradım.
Bu fotoğraftaki kız Berildi...
Diğerlerine haber vermeden koşarak çıktım lokantadan, arabaya atlayıp sürmeye başladım.
Arabada her zaman tabanca taşırdım fakat fazlası yoktu.
Tekrar o eski eve vardığımda kötü bir his vardı içimde, hiç düşünmeden koşmaya başladım.
Koşarken kafamın içindeki düşünceler beni boğmaya çalışıyordu.Yeni bir düzen kurmuşken elimiz tekrar kana bulaşacak mıydı,biz asla mutlu bir hayat sürmeyecek miydik,eski şeylerin aynısı mı olacaktı yoksa daha kötüsü mü?Peki biri ölecek miydi?
Kafamı salladım hiçbir şey düşünmek istemiyordum sadece Beril'i ve kardeşlerimi yani ailemi mutlu ve huzurlu görmek istiyordum.
Telefonum cebimde titriyordu.Evin arka kapısına kadar koştum fakat ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim olmadığını soluklanırken anladım.Evin bu bölümü hiç ışık almayan bir yerdi bu yüzden saklanmaya fazladan gayret göstermiyordum lakin önümüde göremiyordum.İnsan şuraya bir tane sokak lambası koyar.
İhtimaller denizindeydim ne yapacağımı karar veremiyordum.İçerde,bodrumda,bahçe kulübesinde olabilirdi hızlı hareket etmem gerekiyordu,Beril Akalların elindeydi.Tek başıma hareket etmeye karar verdim,ailemi tehlikeye atamam.Bu klişe gelsede şuan için bana klişe gelmiyor çünkü benim canım tehlikede...
Telefonumu cebime attım ve yavaşça bahçe kapısını araladım.Eski,kokuşmuş evleri bizim evimizden biraz daha büyük görünüyordu.Bu evi bize yakın olmak için tuttukları belliydi yada o pis işlerini devam ettireceklerdi.Bizimkiler onları durdurmamız gerektiğini söylüyordu evet haklılardı ama onlarında canları tehlikeye girerdi.
Bu lanet şeyleri kendi kendime konuşurken bahçede veya evin herhangibi bir yerinde kamera olmadığını anlamıştım zaten doğru dürüst ışıklandırmada yoktu.Kamera koymamalarının nedenini anlayınca küçük bi küfür savurdum.Burda da cinayet işleyeceklerdi ve kanıt kalmasını istemiyorlardı,geçen seferki hatalarından hiçbirini yapmayacaklardı.Akıllı insanlardı ama iğrençlerdi.İnsan kelimesi onlara yakışmıyordu.Varlıklardı.Dünya'yı kirleten varlıklardan birkaçılarıdı.
Eve yaklaşıp sırtımı dayadım elimde kullanışı kolay bir silah vardı.Sesleri dinlemeye çalıştım,üst kattan geliyordu.
"O**** çocukları,sizin yüzünüze baktıkça iğreniyorum."
"Senin güzel yüzüne baktıkça bende iğreniyorum Berilciğim."
"Sen bana bakma,adımı o kirli ağzına alma Kıvanç."
"Yeter!Nefes al diye açtım ağızını bu süreyi iyi değerlendir."
"Sen benim sesimi duymak için açtın."
"Beni çok iyi tanıyorsun,peki Duru ve Işıl'ı benim öldürdüğümü de bilebildin mi?"
Duyduğumla kanım dondu.Ağlamanın sırası değildi ama gözlerime engel olamıyordum.
4.Bölüm sonu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saldırı
AcciónBir grup genç, düşmanları olan Akal grubu tarafından dostça bir yemek için kasabanın tenha bir yerine davet edilir, daha önce hiç yüz yüze görüşmeyen Akallar ile Akeller ilk kez buluşurlar, fakat bir oyunun içerisinde olduğunu bilmeyen Akeller yemeğ...